İmar planı nerede?
Mehmet Zeki Dinçarslan
Eskiden, TRT'nin tek kanal olduğu yıllarda, KDV ile ilgili bilgilendirici bir skeç vardı. "Bir alışveriş bir fiş" dersem hatırlarsınız. Rezerv alan konusundan çok fazla bahsettiğimin farkındayım, bu konudan bu kadar sık bahsediyor olmaktan ben de hoşnut değilim fakat ne yazık ki "bir diğer konular bir rezerv alan" diyecek kadar çok önem taşıyor bu konu Malatya için ve görünen o ki önümüzdeki dönemlerde de sık sık bahsedeceğim.
Rezerv alanı önceki yazılarımda bir ateş topuna benzetmiştim. Bu alanlarda ev ve işyerleri olanları belirsiz bir süreç bekliyor. Öncelikle ortada bir imar planı yok. Duyumlarımıza göre henüz kesinleşmemiş bir plan var fakat kamuoyuyla paylaşılmıyor. Rezerv alan içerisinde kalmış olan sağlam binalar için, yıkılmamış olmanın cezasını ödetir gibi yıkım kararı çıkarılıyor. İşin kötü yanı, binalar yıkıldıktan sonra yetkililerin "pardon" deme ihtimalleri de var.
Hak sahiplerinin yerlerinin ne olacağı konusu da belirsiz. Kesin cümleler duymak istiyor artık insanlar. "Aynı yerde ve aynı şekilde vereceğiz" dedikten sonra "kura çekip farklı yere de verebiliriz" diyorlar. Metrekarelerin aynı kalacağı da konuşuluyor, küçüleceği de. Yerelde söz sahibi olan kimse yok, bilgi sahibi olan da yok. Şehrin planı, sanki şehirde kimse yaşamıyormuş gibi yapılıyor. Kimse yokmuş gibi de işler yürütülüyor. Sonunda, inşaatlar bittikten sonra "oldu da bitti maşallah" diyecekler gibi geliyor bana. İnsanlar, uzun yıllar boyunca, bir bilgi sahibi olmaksızın, haklarının yenileceği endişesiyle bekletilecekler.
Haberlerde rezerv alana dahil edilen yerlerden bahsedildiğini okuyorsunuz. Burada da bir tuhaflık var. Bir buçuk sene sonra nereden çıktı bu rezerv alan? İnsanlar evlerine masraf ettiler, kıt imkanlarıyla tadilat, tamirat, güçlendirme yaptılar. Şimdi ateş topu onların kucağına düşmüş oldu. "Eviniz rezerv alana girdi, yıkılacak" diyorlar. Adam tadilatını, masrafını yapmış oturuyor. Nereye gideceğini bilmiyor. Kiralar ateş pahası.
Bir “rant” lafı almış başını gidiyor. Şeffaf bir şekilde bilgi paylaşımı yapılmazsa akıllara gelecek olan ilk şey tabi ki rant. Kapsamlı bir çalışma ile Malatya’nın gelecekte nasıl olacağı ile ilgili bir proje çıkarılabilirdi. Şehrin genişleyeceği yerler belirlenip buraların imar planı oluşturulup uzun vadede yeni merkezlerin oluşturulması hedeflenseydi merkezdeki rant şişkinliği şimdiden düşmeye başlardı. O zaman insanların aklına rant diye bir kelime gelmezdi. Fakat ne yazık ki halihazırdaki imar planı bile açıklanmış değil. İhaleler yapılıyor, temeller atılıyor, inşaatlar başlıyor fakat her şeyi en yakından bilmesi gerekenlere tenezzül edip net bir bilgi veren yok.
Sonuç olarak, Malatya'da yaşayan insanlar belirsizlik ve kaygı içinde. Planlama ve bilgilendirme eksikliği, bu süreci daha da zorlaştırıyor. Yetkililerin şeffaf bir şekilde planlarını paylaşması ve halkı bilgilendirmesi gerekiyor. İnsanlar, evleri ve işyerleri konusunda kesin ve net cevaplar bekliyorlar. Aksi takdirde, bu ateş topu daha çok kişiyi yakmaya devam edecek.