Mehmet Zeki Dinçarslan

Gelecek bin yılın gündemi

Mehmet Zeki Dinçarslan

Dünyamızın bir döneminin asıl gündemi kavimlerin hareketleri olmuş. Binli yıllara gelene kadar kavimlerin yer değiştirmeleri dünyanın ve insanların kaderini belirlediği gibi onların da en önemli mevzusuymuş aynı zamanda. Kavimler karşılaşmış, alışveriş yapmış, birleşmiş ya da savaşmışlar. Binli yıllara gelinince gündemin farklı bir şekilde değiştiğini görüyoruz. Binli yılların ortalarına kadar din-mezhep eksenli konular esas mevzuyu teşkil ederken coğrafi keşiflerle birlikte finansal konular devreye girmiş ve her insanın ajandasının en öncelikli konusu finans haline gelmiştir. Din ve mezheplerin rolleri önceki döneme göre değişmiş, finansın daha altında yer almaya başlamıştır. Hatta şöyle söyleyeyim, din ve mezhepler finansla olan alakaları kadar gündemde yer bulabilmişlerdir aksi halde mevzu edilmemişler.

Günümüz insanının ajandasına bakıp gelecekle ilgili çıkarımlar yapabilmek için ekonomistlerin yaptığı gibi grafiksel görüntüleri gözümüzde canlandırmamız gerekiyor. Acaba eğilim hangi yönde? Hangi düşüncelerin insanların zihinlerinde daha fazla yer tutacağını bugünün insanlarının düşünce dünyalarındaki konulardan hangilerinin yükselişte hangilerinin düşüşte olduğunu görerek tespit edebiliriz. Örneğin, milliyetçiliğin gelecek bin yılın konusu olmaktan çıkacağını düşünüyorum zira her ne kadar marjinal diyebileceğimiz bazı olaylarla milliyetçilik gündeme geliyor olsa da eğilim azalma yönünde. Batı tesiri altındaki kültürler göçlerle birlikte çözülüp gidiyorlar. Avrupa ve Amerika nüfusu göçlerle melezleşip dijital kültürün baskısıyla törpüleniyor. Önümüzdeki bin yılda kültürler daha karışık olacak, milliyetçiliğin esamisi bile okunmayacak. 

Dinin insanların üzerindeki tesirinin azalışı bir sır değil. Bu eğilim de giderek artıyor ve dinlerin insan yaşamındaki yeri giderek azalıyor. Ülkemizin yüzde 99'u Müslüman dediğimiz günler geride kaldı, şimdi anketler yüzde 80'ler civarında seyrediyor. Dünyada hiç Müslüman kalmayacağına ve Hazreti İsa Aleyhisselam'ın yeryüzüne inerek Allah'ın dinini yeniden ihya edeceğine dair kıyamet alametleri okumuştum bir yerde. İnsanların dini eğilimlerinin azalışını gördükçe acaba bu duruma yaklaşıyor muyuz diye düşünüyorum. Her halükarda, gelecek bin yılın gündeminde dinin daha az yer tutacağını öngörebilmek için kâhin olmaya gerek yok. 

Bin yıl insanoğlu için uzun bir zaman dilimi olsa da dünya için bir göz açıp kapama mesabesinde. Uzunca bir süredir kendisine zarar veren bu canlı türünü bir iki silkelenişle üzerinden atma potansiyeli var yerkürenin. Bu olasılığı da eklediğimiz zaman, gelecek bin yılın meselelerinin başını doğa hadiselerinin çekeceğini de tahmin edebiliriz.

Gelecek bin yılda, geçtiğimiz bin yılın mevzuları mevzu olmaktan çıkacak. İnsanların birbirlerini öldürdükleri konular, dinler, mezhepler, milliyetler... İnsanlar yine birbirlerini öldürmeye devam edecekler lakin konu mezhep olmayacak, ırk olmayacak. 

Yazarın Diğer Yazıları