Mehmet Zeki Dinçarslan

2021 eşitsizlik raporu

Mehmet Zeki Dinçarslan

Dünya Eşitsizlik Raporu 2021 geçtiğimiz hafta yayınlandı. Bu rapora göre dünya yine bildiğiniz gibi. Sömürenler ve sömürülenler arasındaki uçurum her geçen gün daha da derinleşiyor. Geçtiğimiz yıl dünyanın en zengin yüzde 10'luk kesimi tüm gelirlerin yüzde 52'sini elde etti. Ortada yer alan yüzde 40 gelirlerin yüzde 39,5'ini elde ederken en fakir yüzde elli tüm gelirlerden sadece yüzde 8,5 elde edebildi. 

Dünyadaki bu eşitsiz gelir dağılımını daha iyi kavrayabilmek için kendimi 100 kişilik bir köy sakini olarak düşünürüm. Köyün yıllık geliri 1 milyon liraysa eğer en zengin 10 kişi 500 bin lira alır, alttaki 50 kişi ise 85 bin lira. Farkı görebiliyor musunuz? Zengin bir kişi senede 50 bin lira kazanıyor fakir bir kişinin yıllık geliri 1700 lira.

Hadisenin vahim tarafı gelir dağılımındaki adaletsizlik değil, bu adaletsizliğin kalıcı oluşudur. Bir seneliğine bu olsa bir şey değişmez fakat her sene tablo böyleyken zengin daha da zenginleşir, fakir daha da fakirleşir. Bu önümdeki rapora göre dünyanın en zengin yüzde 10'luk kesiminin toplam serveti, dünyadaki toplam servetin yüzde 76'sına tekabül ediyor. Ortadaki yüzde 40'ın servetten aldığı pay yüzde 22, alttaki yüzde 50'ye ise sadece yüzde 2'lik bir pay alabiliyor. 

Bunu daha iyi kavrayabilmek için 100 kişilik köyümüzdeki toplam mal varlığının yani insanların evlerinin, araçlarının, işyerlerinin, arazilerinin ve nakitlerinin toplamının 100 milyon lira tuttuğunu düşünün. En zengin 10 kişiye 76 milyon liralık mal düşecek, en fakir 50 kişiye ise 2 milyon liralık. Zengin bir kişinin mal varlığı 7,6 milyon lira tutuyor, fakir bir kişinin tüm mal varlığı 40 bin lira.

Köydeki 50 kişinin tüm serveti 2 milyon liraysa önemli bir kısmının evinin, aracının, işyerinin, toprağının olmadığı ortaya çıkar. İşte size gerçek dünya. Servet bir azınlığın elinde, büyük kalabalıklarsa açlık ve yoklukla mücadele halinde. 

Köyümüzün gidişatını düşünelim. Şimdiye kadar zenginler toprağın ve araçların hemen hepsine sahip oldukları için bunların gelirlerinin de büyük kısmını sürekli alıyorlar. Köydeki bütün evler de kendilerine ait olduğu için buralardan kira almaya da devam ediyorlar. Fakir, nefes alacak kadar kafasını kaldıramadığı için bu zinciri kırma ihtimali yok. Zengin her geçen gün daha da zengin olacak, fakir ise daha da fakirleşecek, aç kalacak ve ölecek. Zengin, çocuklarına daha fazla servet bırakacak, fakirinse terekesinden yoksulluk, eğitimsizlik, gıdasızlıktan başka bir şey çıkmayacak. Görünürdeki tablo bu. 

Raporun dünya geneli tablosundan bahsettim sizlere. Bizi de gruplandırdıkları Orta Doğu-Kuzey Afrika bölümünün gelir ve servet dağılımının durumu elbette ki dünya genelinden çok daha kötü durumda. Her geçen gün zengin ve fakir arasında kalan kısım eriyerek fakirlerin arasına dâhil oluyor. Dünyanın gelir eğilimi orta kesimi eriterek fakirleştirmek yönünde. Önümüzdeki yıllarda zenginler çok daha zengin olurken fakirliğin tanımı yeni baştan yapılacak. Bugün TÜİK verilerine göre 10 bin liranın altında geliri olan bir aile fakir sayılıyor. Tüm bu rakamlardan sonra cebinizi ve banka hesabınızı bir kontrol edin bakalım hangi gruptansınız. 

Son olarak, raporda gelir eşitsizliğinin bir zorunluluk değil, politik bir tercih olduğu söylenmiş. Yani, adaletsizlik dünya genelinde hükumetler vasıtası ile sürdürülüyor. Hükumet sermayenin oyuncağı olduğu için politikaları sürdürüyor, fakir de medya-sosyal medya manipülasyonunun tekelinde olduğu için kafasını kaldırıp içinde yüzüyor olduğu pisliği görüp fark edemiyor. 

Yorumlar 1
Tofaşcı 16 Aralık 2021 00:33

Zenginliğin zevkleri yoksulların gözyaşlarıyla satın alınır. Thomas Fuller

Yazarın Diğer Yazıları