6 Şubat 2023 de büyük bir deprem yaşadık. Hepimizi sarsan bu depremlerinin üzerinden koca bir 2 yıl geçti. Hiçbir kelimenin acıları azaltmadığı, kelimelerin anlamsız kaldığı zamanlardan geçtik. Koskoca 2 yıl…
6 Şubat gibi böylesine büyük afetlerin yıl dönümlerinde insanların yeniden travmatize olma olasılığı vardır. Afet yıldönümleri hem yetişkinler hem çocuklar için yaşanılan travmatik olayın zihinde tekrar canlanmasına ve travmatik etkilerin tekrar yaşanmasına neden olabilir. Bu durum normaldir.
Birçok insan bu olayın acı dolu deneyimlerini, kaybettiklerini anma ihtiyacı duyar. Bu anlamda yıl dönümlerindeki anmalar psikolojik açıdan oldukça iyileştirici etkiler oluşturabilir.
Yıl dönümlerinde hem çocukların hem de yetişkinlerin travmatize olabileceklerini ve bunun doğal bir tepki olacağını unutmayalım.
Yeniden travmatize olan bireyleri dinlemek (korkularının, endişelerinin, kaygılarının anlaşılır ve beklenir olduğunu bildirmek ve buna uygun davranmak) işe yarar.
Kar, soğuk, koku, kıyafet, eşya, renk, içinde bulunulan ay vb. bir çok durum, afetle ilgili hatırlatıcı etki oluşturabilir. Dolayısıyla birçok duygu yıl dönümü yaklaştıkça tetiklenebilir. Yaşanılan geçmişe ilişkin birçok şey tekrar hatırlanmaya başlanabilir.
Çeşitli bedensel tepkiler, umutsuzluk, ya da depremden sağ kurtulmuş olmayla ilgili suçluluk gibi karmaşık duygular hissedilebilir. Bu durumun insan zihninin bir özelliği ve doğal olduğunu bilmek gerekir.
Araştırmalar, travmatik yaşantılar sonrası hissedilen acının unutulması veya göz ardı edilmesi yerine yaşanmasının ve konuşulmasının insanın ruh sağlığı için işlevsel ve sağlıklı olduğunu göstermektedir.
Depremi yaşayan insanların birlikte bir dayanışma göstererek, bu acı dolu anıları, kaybedilenleri anmaları, duygularını ifade etmeleri ve kabul etmeleri ruhsal açıdan güçlenme olanağı sağlayabilir. Herkes depremin yıl dönümünü farklı yaşayıp farklı hissedecektir.
Yıkılan evler, eşyalar, kaybedilen kişiler ve kayıplara karşı özlem gündeme gelebilir. Bu noktada destek ve teselli edilme ihtiyacı işlevsel olacaktır.
Konuşulmamış, ifade edilmemiş yas duygularının bu yıl dönümünde ifade edilmesi belki de doyasıya ağlayabilmek ruhsal açıdan oldukça sağlıklıdır.
Yıl dönümleri, kaybedilen yakınlara duyulan özlemi, yeniden yapılanma sürecindeki yavaşlığı, yarım bırakılmış işleri, tutulmamış sözleri, öfkeyi, isyanı ve adaletsizliği tekrar gündeme getirebilir. Bu taleplerin ve ihtiyaçların altındaki duyulma, anlatma ihtiyacının karşılanması, onların dinlenilmesi, birlikte çözümler üretmek için kafa yorulması ve bir araya gelerek sorunların konuşulması faydalı olacaktır.
Deprem bölgesindeki yıl dönümü etkinlikleri planlanırken, oradaki insanların ruh sağlıkları dikkate alınmalıdır. Yıl dönümü etkinlikleri deprem bölgesinde yaşayanlarla, onlarla birlikte, onların istediği şekilde planlanırsa anlam kazanır. Yıl dönümü etkinlikleri herkesin dahil olduğu, dayanışmanın sağlandığı bir ortamda olursa kazanım sağlar.
Yıldönümünde etkinlikler planlanırken;
-Mezarlık ziyaretlerinin, anma sohbetlerinin, sunulacak ikramlara herkesin güvenli ve birbirlerine saygı gösterdikleri şekilde ulaşılabilmesi önemlidir.
-Çocukların oyun oynaması, yetişkinlerin de onlarla oynaması anma etkinliklerinin bir parçası olabilir.
-Lokmadan aşureye, helvadan çiçeklere, dualardan mevlitlere kadar onlarca anma ritüelini bir zenginlik, paylaşım, dayanışma fırsatı olarak görmek gerekir. Herkesin değerlerine, inançlarına uygun şekilde anmasını yapabildiği bir ortam oluşturulması son derece yararlı ruhsal kazanımlar sağlayacaktır.
-Birçok zorluğu yaşayan (engelli - göçmen olmak, ekonomik güçlükler yaşamak) bireylerin fark edilmesi, ziyaret edilmeleri, ihtiyaçlarının sorulması yıldönümlerinde önemli bir diğer kazanım olabilir.
-Yine yıldönümünde dua etmek, paylaşımda bulunmak, ortak alanlarda anma sembolleri, resimler, karanfiller, ağıtlar ve sohbet alanları oluşturmak, destek toplantıları planlamak güvende ve güçlü olma hissini arttıracaktır.
Yaşanan bu afetler elbette son olmayacaktır. Afetlerin daha büyük felaketlere dönüşmemesi için hem devlet kurumlarının, hem yerel yönetimlerin hem de sivil toplum kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin birbirleriyle koordinasyon içinde hareket etmeleri çok önemlidir.
Hoşça bakın zatınıza…