Lütfü Caner

(Z) kuşağı denilen gençlik asıl gerçekleri araştırıyor mu?

Lütfü Caner

Hiç kimse kusura bakmasın; Milletimiz her seçim dönemi ülkenin nabzını tutuyor, fakat seçim sandığına gittiğinde doğru olanı yapıyor mu diye düşündüğümüzde; göreceli bir manzara karşımıza çıkıyor. Çünkü bir kesim insanımız; bazı siyasetçilerin kürsülerde, meydanlarda, basın ve medya da söyledikleri bazı açıklamalarının doğru olup olmadığını iyice araştırıp analiz etmeden, adeta bir futbol takımı tutar misali, bazen duygusal veya bazen dinlediği bazı siyasetçilerin açıklamaların etkisinde kalarak oylarını Kullanıyorlar.

Örneğin son aylarda, ( Z. kuşağı) sloganı ile 16/ 24 yaş gençliği hedef kitle seçilerek, Türkiye’nin yakın tarihi 2002’den önce bu ülkede neler yaşandığını gençliğin dikkatlerinden kaçırılmaya ve saklamaya çalışıyorlar.  Zan edersiniz ki,  yakın tarih 2002’den önce Türkiye güllük gülistanlık ve her şey daha güzel ve Türkiye çok doğru yönetiliyordu. Maalesef gençliğimizin dikkatlerinden yakın tarihin bütün bu olumsuzluklarını, terör ve kaos ortamlarını ve Türkiye’nin nasıl kötü yönetildiğini ve nasıl soyulduğunu saklayıp manipüle edilerek, bütün gerçekleri örtbas etmeye çalışıyor mevcut bazı muhalefet partileri.

Tabi bazı gençler ve bazı vatandaşlarımızda, bilerek veya bilmeyerek veya siyasi Saiklerle bütün bu söylenen yalan dolan kampanyalarına inanıyor ve yakın tarih 2002 öncesinin daha iyi olduğunu savunacak kadar büyük bir yanlışa düşüyorlar ve Ak Parti yokken her şey daha güzeldi diyebilecek kadar bir yanlışa düşüyorlar.

 Evet, gençler sizler yakın tarih 2002’den önce daha çocuk iken veya daha yenidünyaya gelmemişken ve (Ak Parti daha yokken,) 28 Şubat döneminden sonra, Bülent Ecevit'in Başbakanlığında kurulan üç ortaklı koalisyon hükümeti döneminde; (bu ülkede 26 Banka soyuldu ve bu paralar İsviçre bankalarına kaçırıldı.) Türkiye yakın tarih 2002 öncesi, Dünya’da adeta kapı kapı dolaşıp borç para ararken, (IMF’den gelen 40 Milyar dolar) daha devletin kasasına girmeden hortumlandı. 2002 öncesinde Faizler % 7500’lere kadar dayandı. Sadece 28 Şubat sürecinin ülke ekonomisine verdiği zarar; (291 Milyar dolardı.) “1999 depreminde bazı ülkelerin Türkiye’ye gönderdiği yardım paraları ile Başbakan Bülent Ecevit, memur maaşlarını ödediğini söyledi. “

Amerika’nın o dönem de nasıl olsa; Türkiye’yi bir yüz yıl daha teslim alırım diye Bülent Ecevit hükümetinde (ekonomiyi teslim ettiği Kemal Derviş’in Türkiye’yi ne hale getirdiğini,)  ancak Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi 2001 ve 2002 krizlerinde anlaşıldı ve Türkiye 300 milyar dolar civarında borçla karşı karşıya bırakıldı. Evet, o dönemde iktidarda olan zihniyet ve şu anda muhalefette olan CHP’nin yöneticileri; siz  (Z) kuşağı gençlerine bütün bu gerçekleri de söylüyorlar mı? Son aylarda üç muhalefet partisi sinsi bir şekilde vatandaşı Dolar almaya teşvik ediyor ve geçip kenarda seyir ediyor ve vatandaşa; bakın bakın Dolar yükseliyor diyerek algı operasyonu yapıp sözde iktidarı devirmek istiyorlar. Gerçekten merak ediyorum; (Z) kuşağı dedikleri gençlik ve bazı vatandaşlarımız bütün bu oyunları ve gerçekleri anlamayacak kadar akıllı değil mi acaba? Cevap bekliyorum…!

 / Selam ve Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları