Lütfü Caner

Terör Devleti ABD ve Kasım Süleymani'nin Öldürülmesi (1)

Lütfü Caner

Özellikle ikinci Dünya savaşından sonra son 75 yıldır Dünyanın başına musallat olan terör devleti  ABD’nin bu pervazsız katliamlarına, zulümlerine ve her gün Dünyanın gözleri önünde çeşitli ülkelerde yaptığı siyasi kaos kargaşa ve sinsice uyguladığı terör plan ve projelerine maalesef Hristiyan Batı Dünyası hep seyirci kalmakta ve adeta sevinmektedir.. Maalesef Ortadoğu Müslüman ülkeleri de, bütün bu olanları seyir etmekten başka hiç bir şey yapmamaktadır...

Çünkü Çökertilen, parçalanan  ve siyasi kaosa sürüklenen ülkeler hep İslam Dünyası ülkeleri olduğu için, bu durum Hristiyan Batı Dünyasının hoşuna bile gitmektedir.. Fakat ne yazık ki, Ortadoğu İslam ülkelerinin birçoğu bu meydana gelen gelişmelerden bir türlü gerekli dersleri çıkarmıyorlar maalesef...

Bugünkü yazımızın konusu olan Terör devleti Amerika’nın son cinayeti Süleyman Kasımi’nin öldürülme olayına dar bir pencereden değil, geniş bir perspektiften bakmak  durumundayız..  Süleyman Kasımi  öldürülmesine kişisel düşüncemi soracak olursanız; daha düne kadar, Irak’ta Amerikan Generalleri ile beraber Türkiye’ye tuzak kuran ve Türkmen vatandaşlarımızı ve suni Müslümanları katleden cani bir katildi.. Hatta zaman zaman Türkiye’ye karşı tehditler savuran katil cani bir kişiliğe sahipti.. Suriye’de bugün katil, zalim Beşşar Esedin katliamlarının devam etmesi ve bir milyona yakın insanın hayatını kaybetmesi ve milyonlarca Suryeli’nin özyurtlarında kaçmak zorunda kalması ve mülteci durumuna düşmesinin arkasında Süleyman Kasımi gibi katiller ve İran’ın bölgede uyguladığı yanlış siyasi politikaları sebep olmaktadır... 

İran bugün katil Beşşar Esed’in arkasında desteğini çekmiş olsa, Suriye halkı demokratik seçimlere gidecek ve Suriye’de 50 yıldır süre gelen Hafız Esad ve oğlu Beşşar Esedin kurdukları diktatör rejimi son bulacak.. Maalesef yıllardır bu diktatörlüğün sürmesini İran ve Rusya destekliyor ve son 8 yılda bir milyona yakın insan hayatını kaybetmesi ve milyonlarca Suriyelinin özyurtlarını terk etmesi maalesef her gün devam ediyor... 

İşte yukarıda kısaca değindiğimiz ve daha fazla olan birçok hadisenin olduğu İran ile ilgi  madalyonun bir tarafı bu şekildedir.. Yani Kısacası Kasım Süleymani’de Amerika gibi Katil  ve yüz binlerce Müslümanın kanına girmiş  cani  bir katildir...

İran’la ilgili Madalyonun diğer tarafına baktığımızda ise, İran Türkiye’nin bölgede hiç bir zaman güçlü ve söz sahibi olmamasını istemiyor ve Türkiye’ye karşı alttan altan çok sinsi bir politika gütmektedir.. Oysaki 1979’dan sonra Ayetullah Humeyni’nin Amerikan kuklası  Şah Rıza Pehlevi’yi devirip iktidara gelmesi ile İran’ı kaybeden Amerika, İran’a tekrar diz çöktürüp yine 1979 öncesi gibi İran yönetiminin iplerini eline laması için ekonomik ambargolar başta olmak üzere bir dizi baskı ve sindirme politikaları uygulamaktadır...

Mesela İran Irak savaşında, Amerika başta olmak üzere, bütün Avrupa ülkeleri sekiz yıl boyunca Saddam Hüseyini destekleyip İran Ekonomisini büyük ölçüde çökerttiler ve savaş bittikten sonra, destekledikleri Saddam Hüseyini bile bir oyuna getirerek idam ettiler.. Maalesef ne İran, nede Irak bütün bu olanlardan gereken dersleri çıkarmış değil ve halen Türkiye’ye karşı hep mesafeli durkmaktadırlar..

35 yıldır Suriye, Irak ve İran topraklarında yuvalanmış  ve Türkiye’nin ve bölgenin başına Amerika ve İsrail Tarafından musallat edilmiş olan PKK,  PYD, YPG ve  PEJAK  konusundan kıllarını bile kıpırdatmıyor ve olan biteni 35 yıldır  ancak seyir ediyorlar.. Oysaki Amerika ve İsrail’in Asıl amacı: (ARZI MEVUT) dedikleri, yani büyük İsrail devletini kurmak içini sınırları şu andaki, İsrail topraklarından başlayan ve İran’ın, Irak’ın, Surye’nin ve Türkiye Topraklarının da bir bölümünü içine alacak şekilde Büyük İsrail devletini kurmak için, Amerika ve İsrail 35 yıldır PKK ve yan örgütlerini besleyip  bölgenin başına musallat ederek desteğini sürdürmektedir... (DEVAM EDECEK)
 

Yazarın Diğer Yazıları