
Neden ABD Ve Batı Dünyası Erdoğan'a Saldırıyor?
Lütfü Caner
Değerli okurlarım: çeşitli değişik sebeplerden ve nedenlerden dolayı, Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan’ı seversiniz veya sevmezsiniz; bu sizin özgür iradeniz, düşünceniz ve öngörünüze kalmış bir vicdan meselesidir…
Elbette ki bireysel olarak düşündüğümüzde; hiç kimse kendi isteği dışında zorlama ve dayatma ile başka birini sevmek zorunda değildir. Menfi veya müspet, özgür bir düşünceye sahip olmanın gereği budur..
Fakat eğer özgürce kendi değerlerinize sahip olarak üzerinde yaşadığınız ülke söz konusu ise sizi yöneten yöneticiyi seversiniz veya sevmezsiniz; ABD başta olmak üzere, bütün Hıristiyan Batı ülkelerinin neden sizi yöneten idarecilere ve yöneticilere saldırdığını mutlaka düşünmek ve bilmek zorundasınız..
Eğer üzerinde yaşadığınız ülke ile ilgili çevrenizde ve dünyada yaşanan hadiselere karşı duyarsız ve kayıtsız kalıp amaçsız bir hayat yaşayarak gününüzü gün edip duyarsız kalırsanız; egemen ülkeler sizi yavaş yavaş, çeşitli bahaneler üreterek önce sizi böler parçalar ve daha sonra aynen Ortadoğu ülkeleri gibi egemen güçlerin birer sömürgesi olursunuz..
Bu ülkede yaşayan akıllı her insan oturup şöyle sağlıklı bir şekilde düşünmek zorundadır; tamam ben Erdoğan’ı sevmiyorum ama bu işten bir gariplik var; daha dün 2002’ye kadar ABD başta olmak üzere, bütün Hristiyan dünyası ülkeleri bizim yöneticilerimizle sarmaş dolaş yıllarca bir ilişki içindeyken, bu aynı ülkeler; R. Tayyip Erdoğan'a karşı neden saldırıya geçtiler?
Neden ABD 15 Temmuz’da bir darbe girişimine kalkıştı diye bu ülkenin akıllı her insanı oturup bu sorunun cevabını mutlaka bulmak zorundadır!
Çünkü 2002’ye kadar, Türkiye'nin savunma sanayi ihtiyaçları ve ekonomik sanayi ihtiyaçları ve daha birçok teknolojik ihtiyaçlarımızın hemen hemen hepsini biz Türkiye olarak ABD ve batı ülkelerinden misli misli pahalı fiyatlarla eski modası geçmiş teknolojilerini alıyorduk..
Onlar hangi alandan olursa olsun, yeni teknolojileri 15/20 yıl kullanır, eskitirler ve yenisini yaptıklarında; eski teknolojilerini her zaman bize ve Ortadoğu ülkelerine satarlardı. 80 yıl boyunca bu hep böyle devam etti.
Ne zamanki Erdoğan 2002’de tek başına iktidar oldu; hiç beklemedikleri bu durum karşısında üç/dört yıl beklediler, baktılar ki Erdoğan'ın iplerini geçmişteki iktidarların liderleri gibi ellerine alıp istedikleri gibi kullanamıyorlar; 2006’dan itibaren Erdoğan’a karşı içeriden ve dışarıdan çeşitli şekillerde saldırılar başlatıldı. Hani hatırlayacaksınız; 2006’dan itibaren, Ak Partinin kapatılma davası da içinde olmak üzere, çeşitli adlar altında birçok operasyonlar yapıldı Erdoğan’a karşı, fakat yaptıkları bütün bu operasyonlarla Erdoğan’a diz çöktürmeye yetmedi..
İşte bildiğiniz gibi, ABD destekli 15 Temmuz darbe girişimi tezgâhlandı. Bundan da ABD istediğini elde edemeyince; şu anda tekrar 2023 seçimleri öncesinde Joe Biden’in “ben muhalefetle birlikte Erdoğan’ı devireceğim” talimatı gereği, CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere; Erdoğan’a kin besleyen bazı küçük siyasi partiler PKK’nın gölgesinde siyaset yapan HDP ile kol kola girerek 2023 seçimlerinden Erdoğan’ı devirmek için akıl mantık ile bağdaşmayan yalanlar, iftiralar uydurarak Ak Partiyi iktidarda düşürme çalışmalarına girdiler..
Peki, iyi de akıllı bir insan oturup da hiç düşünmez mi; 2002 öncesi 80 yıl boyunca Erbakan hükümeti hariç, diğer bütün siyasi iktidarlar az veya çok ABD ve Batı’nın isteği dışına asla çıkamadılar ve bu ülkeyi hep onların istedikleri gibi idare ettiler ve Türkiye 80 yıl boyunca göz göre göre hep sömürüldü..
Son 20 yıldır, Türkiye savunma sanayinde yerli ve milli olarak % 80’lerin üzerine çıkmış durum da ve şu an itibarı ile. 80 yıl boyunca ancak 36 milyar dolar olan ihracatımız şu anda son 20 yılda 225 milyar dolara yükselmiş durumda..
Sağlıkta, sosyal yardımlarda, tarımda Dünyanın 194 ülkesi arasında ilk onun içindeyiz. Son 20 yılda Dünyanın gelişmiş ilk 20 ülkesi arasına girdik ve bir iki yıl içinde İnşallah Dünyanın 194 ülkesi arasında çok yakın bir tarihte gelişmiş ilk 10 ülkesi arasına giriyoruz..
İşte son 20 yıldır başarılan bütün bu hizmetleri ve daha başarılan nice hizmetleri görmemezlikten gelerek siyasi taassup uğruna inadına gerçeklere yüz çevirmek, asla ve asla akıllı insanların yapacakları insanca bir davranış değildir. Hani atalarımız ne demişler; yiğidi öldür, ama hakkını asla yeme demişler… / Saygılarımla…