Milletvekili Pütürge Deprem Konusunu Dinledi, Peki Sonra Ne Oldu? (2)
Lütfü Caner
Evet, değerli okurlarım: dünkü yazımızın ilk bölümünde belirttiğim gibi, (sözünü ettiğimiz milletvekilimiz) bana hitaben: “Peki Lütfü bey bölgede nasıl bir çalışma yapılabilir” diye sorunca; bende Sayın milletvekilim: bölgede aktif olan (Fay Hattı ) Kale, Doğanyol, Pütürge ve Sürgüden geçiyor. Bu dört ilçe belediye başkanlarımız bölgelerinde (faya hattının) geçtiği köylerde en azında bir çalışma yapıp bu köylerdeki vatandaşların kerpiç, taş ve topraktan yapılma evlerinin sayısını tespit edip, (Tarım Köy Evleri Projesi) kapsamında desteklenmeleri gerekir dedim.. Benim bu konuşmam üzerine, (söz konusu milletvekilimiz) şöyle bir açıklamada bulundu: “hayır Lütfü bey, bu çalışmaya belediye başkanlarını değil de, bölge kaymakamlarını görevlendirmek daha iyi olur” deyince bende siz bilirsiniz Sayın milletvekilim diyerek bir şey demedim..
Ve (söz konusu milletvekilimiz) hemen arkasında duran ve elinde defter gibi bir ajanda bulunan korumasına hitaben, “Kale, Doğanyol ve Pütürge Kaymakamlıklarını ara ve telefonu ver bana” diye talimat verdi.. Ve koruma da bu üç ilçenin Kaymakamlıklarını telefonlarını tek tek arayarak telefonu milletvekiline verdi ve bu (söz konusu milletvekilimiz,) bizim kaymakam olduğunu sandığımız telefondaki kişilere konuyu anlatı ve bu konuda yapılan çalışma dosyalarının en kısa zamanda elinde olması talimatını verdi.. Ve daha sonra söz konusu milletvekilimiz bana hitaben Lütfü bey: bu söz konusu deprem bölgelerinin konu ile ilgili dosyaları elimize gelsin, meclise götürelim bakalım ne yapabiliriz diye açıklamada bulundu..
Evet, ( bu söz konusu Milletvekilinin) bu açıklaması üzerine, bende Sayın vekilim; bu yapılacak çalışmalar konusunda nasıl haberdar oluruz diye sorunca; şu cevabı verdi: “sorun değil görüşürüz, haberleşiriz” diye cevap verince bizde teşekkür ettik ve bölgedeki fakir fukaranın yıllardır süregelen deprem sorunlarına bir çözüm bulunacağı için sevindik.. Ve bu görüşmeden altı ay sonra İstanbul da bir protokolde bu (söz konusu milletvekilimizle) karşılaşınca, sayın vekilim söz konusu (Pütürge Deprem Projesi) acaba hangi aşamada diye sorduğumda, net bir cevap vermedi ve lafı değiştirdi.. Ve yine aradan 6 ay daha geçti, yine İstanbul’da bir iftar yemeğinde karşılaştık ve yine (Pütürge Deprem Projesini) sorunca, (söz konusu vekilimiz) araya laf katarak mevzuyu değiştirip başkaları ile sohbete daldı..
Ve arada bir ay daha geçti, bir gün aldım elime telefonu, Kale Kaymakamlığını, Doğanyol Kaymakamlığını ve Pütürge Kaymakamlığını arayıp, ben Malatya Net Haber'den Lütfü Caner diye kendimi tanıtıp, falan milletvekilimizin bölgenin deprem (Fay Hatı) ile ilgili, falan tarihte sizden istediği çalışmalar acaba hangi aşamada diye sorduğumda, her üç kaymakamlıkta “bizim böyle bir çalışmadan ve dosyadan haberimiz yoktur” dediler.. Üstüne basa basa konu ile ilgili tarihi ve zamanı hatırlatmama rağmen, “hayır bizim böyle bir çalışmadan kesinlikle haberimiz yoktur” dediler...
İşte o andan Telefonu kapattıktan sonra; sinirimden yarım saate kadar boş boş pencerede dışarıya baktım.. Ve dediğim gibi, yarın saat sonra telefonumun çalması ile kendime geldim... Peki bu milletvekili kimdir diye soracak olursanız; bu kişi şu anda milletvekili değildir.. Şimdilik bu kadar.. Çünkü her şeyin bir zamanı vardır...
Aslında bu tür kişilerin milletvekili olmasının asıl sorumluları bizleriz.. Neden diye soracak olursanız: çünkü birileri dürüst Müslümanları ve insanları devletin yönetiminde uzaklaştırmak için, yıllarca bize Müslümanlar siyaset yapmaz yalanını yutturdular.. Oysaki siyaset demek devleti ve milleti yönetmek demektir ve Peygamber Efendimiz (s.a.v. ) bütün devlet işlerini ve siyaset işlerini (Mescidi Nebevi’de yönetirdi..)
İşte bu gerçeği Müslümanlardan hep saklamaya çalıştılar. .Tabi durum böyle olunca da, sahtekarlar hep başımıza yönetici oldukları için, maalesef dürüst siyasetçiler ve dürüst yöneticilerde hep onlar tarafından dışlandılar ve bizler bir türlü uyanamadık...
Allah Bizlere Millet Olarak Uyanmayı Nasip etsin... AMİN
Selam ve Saygılarımla...