Lütfü Caner

Milletimiz Fırsat Vermedi!

Lütfü Caner

Geçtiğimiz Mayıs ayının 14’ünde ve 28’de yapılan genel seçimler her ne kadar rutin bir genel seçim gibi düşünülüyorsa da, aslında bu genel seçimler, yüz yılını doldurup ikinci bir yüz yıla başlayacak olan, güçlü bir Türkiye’nin varlığını bir türlü istemeyen Amerika ve İngiltere başta olmak üzere tüm egemen Avrupa devletleri karşısında, Türkiye’nin ya tam bağımsızlık veya 2002 öncesi gibi egemen güçlerin her dayatması karşısında boyun eğen pasif bir müstemleke devleti olma veya olmama mücadelesi idi!

İşte Türk siyaset tarihinin son 40 yılında, bu ülkenin yetiştirdiği gerçek bir devlet adamı olan R. Tayyip Erdoğan'ın, özellikle 1997’de milli eğitim müfredatında yazılı olan bir şiiri okudu diye belediye Başkanlığından alıp hapse attıran egemen zihniyet, maalesef Erdoğan'ın siyasi bir parti kurması ile yine Erdoğan'a karşı çeşitli şekillerde baskılarını devam ettirdiler. Çünkü onlar Erdoğan’ın tek başına birinci parti olmasını hiç beklemiyorlardı.

Egemen güçler Amerika, İngiltere ve diğer bazı Avrupa ülkeleri, 2005’e kadar, Erdoğan'ın geçmişte Türkiye'yi 1938’den sonra yöneten diğer bazı siyasi liderler gibi onlara teslim olmasını beklediler..

Fakat Erdoğan, 2005 yılında ılımlı politikadan sıyrılıp, onların düşündüğünün tam tersine tam bağımsız bir Türkiye, savunma, ekonomi, ihracat, dış ilişkiler ve kısacası her alanda milli bir seferberlik başlatınca Erdoğan, egemen güçler bunu kabullenemedi ve Erdoğan iktidarına karşı içeriden ve dışarıdan 15 Temmuz’a kadar var güçleri ile her türlü baskı ve saldırıyı başlattılar..

15 Temmuz 2016’da Fetöcü kanlı darbe ile de Erdoğan'ı devirmeyen Amerika, İngiltere, İsrail ve diğer Avrupa ülkeleri, 2019 yerel seçimleri öncesinde ekonomik darbe ile Erdoğan'ı devirmeye planlayarak, piyasalarda stokçuları destekleyerek, üreticinin malını çok ucuza alıp derelere çöplere dökerek ve daha birçok ekonomik tuzaklar kurarak fiyatların artmasını sağlayarak, Erdoğan İktidarını bu şekilde düşüreceklerini düşündüler..

İşte bütün bunlar yetmezmiş gibi, Amerika resmen terörün gölgesinden siyaset yapan bazı siyasi partileri Türkiye’de muhalefete monte ederek, 6 muhalefet partisi ve + terörle kol kola olan bazı siyasi partilerle Türkiye’de seçim kazanmayı hedefledi Amerika..

Evet, Yüce Türk milleti 14 Mayıs’ta ve 28 Mayıs’ta;  Amerika’yı, Fetöyü, İngiltere’yi, İsrail’i, Avrupa ülkelerini ve ayrıca PKK Terörü’nü arkasına alan Kemal Kılıçdaroğlu’na geçit vermedi…

Değerli okurlarım: eğer hatırlarsanız, seçim öncesi gazetedeki köşemde, şöyle bir yazı yazmıştım: “( SURİYE VE IRAK GİBİ OLMAK İSTEMİYORSAN YÜZ YILDA BİR DEFA SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNÜN)” diye bir yazı yazmıştım. Yüce Rabbime Şükürler olsun bu dileğim gerçekleşti ve vatan, millet, bayrak ve ezan duyarlılığına sahip Yüce milletimiz Amerikan destekli partilerin Türkiye’mizi teslim almalarına zorda olsa fırsat vermediler..

Değerli okurlarım: şu gerçeği hiçbir zaman unutmayalım ki, 80 yıldır Türkiye’yi zayıf, pasif ve teslimiyetçi bazı iktidarlar sayesinde sömüren Amerika, Avrupa ve İsrail hiç bir zaman savunmada, sanayide, ekonomide, ihracatta ve turizmde Türkiye’nin gelişmesini ve güçlenmesini istemediler. İnanın ki, eğer 15 Temmuz’da başarabilselerdi,  Türkiye’yi üçe böleceklerdi ve Güneydoğumuzda, Ermeni Kürt Devleti adı altında büyük İsrail devletini kuracaklardı. (Ankara, Eskişehir Konya, Kırşehir) için alın size küçük bir Türkiye diyeceklerdi. Ve Eskişehir’den itibaren e (Ege ve Marmara Bölgesi içinde, Avrupa Finans Devleti ) diyerek, bütün Hıristiyan batı dünyası masaya oturup bir oldubitti ile kurtuluş savaşımızda yarım bıraktıkları parçalamayı resmen 15 Temmuz'da tamamlayacaklar dı.

Evet, değerli okurlarım: tüm milletimiz oturup şu gerçeği artık derin derin düşünmelidir!  Amerika, İngiltere, Avrupa, İsrail, Yunanistan, Ermenistan ve Hatta İran dahi Türkiye’nin kesinlikle güçlenmesini istemiyor. Türkiye’nin parçalanmasını ve güçten düşmesini istedikleri için, katiyen (Recep Tayyip Erdoğan) gibi Türkiye'yi güçlü bir devlet olarak dünya da zirveye taşıyacak bir lideri asla istemiyorlar… / Saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları