Lütfü Caner

Devletin İçinde ki 95 Yıllık Vesayetçi ve Rüşvetçi Bürokrasi (2)

Lütfü Caner

Ve Belediye Başkanı tarafından bu kişiler mahkemeye veriliyor ve parayı teslim alırken yakalanan  kişi 7 Ay hapis yatıyor.. Bu kişi hapisten çıktıktan sonra, Anavatan Partisi iç işleri bakanlığına bir dilekçe yazarak aynen şöyle diyor: bu Refah Partili belediye başkanı beni görevimden el çektirdi ve kendi adamını benim yerime göreve getirdi diye tamamen yalan bir dilekçe ile başvuruda bulunuyor...

Bende o dönemde hem fazilet partisinde yönetim kurulu üyesi ve ayrıca Gazetecilik ve Küçük Esnaflar Dernek başkanı olduğum için, Rahmetli Başkan Lütfi Kibiroğlu ile sık sık siyasi istişarelerde bulunuyordum.. Ve dönemin Anavatan Partisi İç İşleri bakanlığı da, Belediye başkanından bu söz konusu hadise ile ilgili bilgi isteniyor, aksi takdirde Belediye başkanını görevden el çektirileceği söyleniyordu...

Tabi ki bu söz konusu rüşvetçi kişi dilekçeyi yazarken ben rüşvet alırken suçüstü yakalandım 7 ay hapis yattım diyecek değildi.. Yazdığı dilekçede kendisini mahsum göstererek belediye başkanını suçlu duruma düşürüp tekrar rüşvet düzenini sürdürmeye çalışıyordu.. Bu tür kişilerde helal haram diye bir inanç olmadığı için, bu tür kişiler için her yol mubahtır.. Tabi ki bu kişi o dönemde amacına ulaşamadı...

Evet, örnek verdiğim bu hadise gibi,  bugün devletin bazı kurum ve kuruluşlarında maalesef daha nice hadisler yaşanıyor.. Devletin çarkı öylesine yozlaştırılmış ve öylesine dejenerasyona ağartılmış ki,  bunları temizlemek bayağı uzun bir zaman alacak gibi... Çünkü yarın Allah’ın huzurunda nasıl hesap vereceği inancı toplumun büyük bir kesimde adeta yok olma derecesine gelmiştir maalesef..!

Eğer siz yönümüzü batıya döndük, Batılılaşacağız diyerek, Hristiyan batılı  bir eğitim müfredatı ile 95 yıl boyunca bu milletin yeni yetişen genç nesillerini inancından, maneviyatından, kültüründen, tarihinden uzaklaştırarak Batılaşıyoruz, çağdaşlaşıyoruz yalanları ile yetiştirirseniz; İşte bunun sonuncuda çocuklarınız DHKPC’li, PKK’lı, DEAŞ’lı,  birer terörist olarak karşınıza dikilir ve kendi Vatandaşına, kendi Askerine, kendi Polisine kurşun sıkacak kadar terörist bir kimlikle karşınıza çıkar..!

Ve yine eğer bu ülkede her 10 yılda bir darbeler yapılıyorsa; bu darbeleri yapan insanların bu Hristiyan batılı eğitim sisteminden yetiştiğini unutmayalım.. Bir milleti yok etmek istiyorsanız; savaşmaya gerek yoktur.. O milletin  dini inançlarını, kültürünü, tarihini ve manevi değerlerini yok ettiğinizde, yarın o millet sizin istediğiniz gibi bir millet olur.. İşte şimdi yavaş yavaş aynen Türkiye’de olduğu gibi...

Hristiyan Batı Dünyası savaşla bizi yenemeyeceğini bildiği için, ancak bu Müslüman milletin inanç değerlerini, kültürünü ve tarihi değerlerini yok edersem, işte o zaman bu milletin yükselişini durdururum diye düşündüğü için, fundamentalizm, aşrı dincilik gibi bazı kavramların arakasına saklanarak yeni yetişen nesilleri İslam inancından soğutmaya çalışıyorlar...

Bu yukarıda sözünü ettiğimiz bazı kavramların Müslümanlara karşı nasıl tuzak olarak kullanıldığının farkında olmayan bazı saf Müslümanlarda aynı kavramları savunarak doğru yaptıklarını zan ediyorlar.. Biri de çıkıp demiyor ki, ne demek aşrı dincilik; sen beş vakit namaz kılmak istedin de, sana on vakit kılacaksın diyen mi oldu? Sen yılda bir ay oruç tutunda, sana 2 ay oruç tutacaksın diyen mi oldu? Sen öründe bir defa Hacca gittin de, yok sen 2 defa daha gideceksin diyen mi oldu? Ne demek aşrı dincilik söylerimsiniz?  Yani Allah akıl fikir vermiş, Müslümanlar sazan balığı gibi  yalan yanlış söylenen her söze kanmayacak ve uyanık olacak..! Saygılarımla. /  [email protected] 

Yazarın Diğer Yazıları