Lütfü Caner

Ben Çocuğuma Laf Söz Geçiremiyorum diyenler (2)

Lütfü Caner

Evet  değerli okurlarım: dünden devam ettiğimiz bazı ailelerin çocuklarının eğitim kurumları okullarda, toplumda veya arkadaşları arasındaki ilişkilerde şımarık ve  disiplinsizlik konularına  geri dönecek olursak; şu gerçeği açıklayarak konuya yeniden başlamak istiyorum: elbette ki biz pedagog veya pedagoji uzmanı değiliz. Onun için bu yazdıklarımız ve söylediklerimizin bilimsel birer kesin veriler olduğu iddiasından da değiliz. Evet, iki gündür bu yazdıklarımızla  asıl söylemeye çalıştığımız konu; toplumda ve çevremizde sık sık rastladığımız ve gördüğümüz bazı olumsuz hadiseleri  gözlemleyerek izleyerek bu konuyu asıl konunun uzmanı pedagogların, pedagoji uzmanlarının ve konuya duyarlı olan eğitim uzmanlarının gündemine taşıyarak, gelecek nesillerimizin  topluma karşı daha saygılı, milli ve manevi değerlerine karşı daha duyarlı, devletine ve milletine karşı hayırlı nesillerin yetişmesi için bu  konu ile ilgili gündemi yetkili mercilerin gündemine taşımaya çalışıyoruz...

Malumunuz;  zaman zaman televizyonlarda ve yazılı basında bazı veliler sık sık okullarda çocuklarına karşı hep kötü davranıldığı konusunu hep gündeme taşımaya çalışırlar. Fakat ne gariptir ki, bu konuda birileri çıkıp demez ki; peki iyi de hiç araştırdın mı; acaba senin çocuğunun okulda veya arkadaşları arsında yaptığı aşrı derecede bir şımarıklıktan veya yaramazlıktan dolayı bu olumsuz hadise meydana gelmiş olmasın diye bir sorgulama yapılmaz.. Diyelim ki bazı velilere böyle bir soru yönetilse bile, maddi statüsü ve çevre şartları psikolojisi nedeni ile bu durumu belki de gurur vesilesi yaparak  çocuğunun yanlış yapacağı gerçeğini hiç bir türlü kabul etmek istemez, fakat araştırılıp soruşturulduğunda, birde  bakarsınız çocuğu gerçekten suçlu olduğu halde, çok basit bir konuyu bazılarının inadına mahkemelere kadar  taşıdıklarına bile şahit oluyoruz...

Değerli okurlarım: iki gündür bu konuyla ilgili asıl söylemeye çalıştıklarım sakın yanlış anlaşılmasın ve başka bir yerlere çekilmesin.. Ben öğretmen değilim ve şu anda okuyan küçük bir çocuğumda yoktur.. Şu gerçeği çok açık ve net olarak söylemek istiyorum ki; bu konuya kesinlikle bağımsız  araştırmacı bir gazetecilik refleksi ile  tamamen  bağımsız bir perspektiften bakarak  konunun asıl aksaklıklarını ve her iki tarafla ilgili gerçek haklı ve haksızlıkların anlaşılması için iki gündür bu konuyu köşemde gündeme taşımaya çalışıyorum.. 

Evet, her ne kadar istisnai bir durum olsa da; eğitim kurumları bazı  okullarımızda bazı çocukların aşrı derce şımarıklığı ve yaramaz durumları karşısında, bazı öğretmenlerin bütün uyarılara rağmen rahat durmayan  bu bazı çocuklara karşı biraz sert davrandıkları durumlar istisnada olsa vakidir. Elbette ki  bu bazı öğretmenlerin  zaman zaman sinirlerine hakim olmayarak yaramazlık yapan  bu bazı çocuklara karşı başvurdukları bu şiddet dilini kabul etmek  asla ve asla mümkün değildir.. Yalınız  bu gibi bazı durumlarda, bazı aileler çocuklarının şımarık ve yaramazlık yapma durumlarını çok iyi bildikleri halde, hiç bir araştırma yapmadan kimseyi dinlemeden sertlik manzaraları sergilemeleri de oldukça yanlış  bir tutum ve davranıştır..

Her aile kendi çocuğunun ruh halini, yaramazlık ve huysuzluk durumlarının olup olmadığını çok iyi bilir..  Onun için bazı ailelerin çocukları ile ilgili bir hadise meydana geldiğinde, önce sabırlı ve aklıselim bir şekilde olayı araştırmadan öğretmenlere karşı sert ve yanlış tutum sergilemeleri her iki tarafı da mutlaka  merci makamlar önünde çok zor durumlara sokacaktır.. Evet, bazı çocuklarımızın çok  şımarık  ve yaramaz olabileceği gibi, bu durumlara karşı tahammülsüz olup zaman zaman  sert tavır ve davranış sergileyen bazı öğretmenlerimizde çıkmaktadır maalesef...

İşte  uzun süredir devam eden bu konuda, eğitim kurumlarımıza ve bazı ailelerimize düşen asıl görev; medeni insanlar olarak bu durumların bir daha yaşanmaması için, zaman zaman çeşitli bilimsel platformlarda ailelerle, öğretmenlerle, pedagoji uzmanları ve eğitim uzmanları ile beraber  bu konuları konunun uzmanları  vasıtası ile seminerlerde ve çeşitli platformlarda sık sık tartışarak asıl doğru olan bilimsel  ve  medeni   yolu bulmaktır bizlerin  görevi..! 

Saygı ve selamlarımla...
 

Yazarın Diğer Yazıları