Lütfü Caner

Amerika ve İsrail'in Büyük İsrail Projesi Yerle Bir Oldu...

Lütfü Caner

Aslında benim bugün yazacaklarımı bütün Türkiye biliyor, fakat yine de biz bugün şöyle kıyısından köşesinden bir kaç kelam edelim diye düşünüyoruz..  Evet, devletleri ve milletleri yönetmek için, her şeyden önce yeterli bilgi birikimi, tecrübe, cesaret ve milletin milli ve manevi değerleri ile kültürü ile tarihi ile barışık olmak gerekir... 

Eğer sözünü ettiğimiz  milletin bu değerler ile ilgili bir sıkıntınız ve bir sorununuz varsa: asla ve asla iktidar olmazsınız.. İşte bunun örneğini 96 yıldır Türkiye’de yaşıyoruz ve görüyoruz... İşte Atatürk’ün kurduğu siyasi Parti Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de ancak tek parti diktatörlüğü döneminde iktidar olmuştur... 1923’ten, 1946’ya kadar sözde göstermelik seçimler yapılmış, tabi karşısında hiç bir siyasi parti olmayınca, hep biz kazandık demişlerdir.. Birde bu süreçle ilgili hiç yüzleri kızarmadan demokrasiden, özgürlükten ve insan haklarından söz ederler.. 1946’da, Amerika, Sovyet Rusya Tehlikesi karşısında, Türkiye’nin artık CHP’nin milletin üstündeki baskıları ile iç siyasette Türkiye’nin artık bir patlama noktasına geldiğini görünce, çok partili sisteme geçmeyi telkin etmesi ile, CHP mecburen çok partili sisteme geçmeye mecbur kalmış ve Demokrat Partinin iktidar olmasıyla bir daha tek başına iktidar olamamıştır... 

Çünkü 1923’ten, 1946’ya Kadar milletimizin CHP’den çektiklerini ciltler dolusu  kitaplara sığdıramazsınız.. Evet, bugün yıl 2019 ve CHP  halen tek başına iktidar olamıyor.. Fakat ne gariptir ki,  bir gün olsun CHP kurmayları ve CHP tabanı, yıllardır tek başımıza iktidar olamıyoruz, acaba biz bu millete karşı nereden yanlış yapıyoruz diye asla oturup bir vicdan muhasebesi yapmıyorlar.. Her seçim döneminde, bizim dediğimiz dediktir, çaldığımız düdüktür misali, kafalarını kuma gömüş 80 yıldır böyle devam edip gidiyorlar...

CHP’den yıllar sonra,  Menderes tek başına parti kurdu ve iktidar oldu.. Süleyman Demirel parti kurdu ve tek başına iktidar oldu.. Turgut Özal Parti kurdu tek başına iktidar oldu.. R. Tayyip Erdoğan parti kurdu, tek başına iktidar oldu ve son 18 yıldır R. Tayyip Erdoğan içeriden ve dışarında yapılan bütün saldırılara rağmen ve kendisine kurulan bunca engelleme, tuzak ve hattan Ak partiyi kapatma gibi bir sürü baskı ve dayatmaya rağmen, 15 Temmuz darbe girişimine rağmen dimdik ayakta ve adeta Amerika ve Avrupa'ya adeta diz çöktürüyor ve meydan okuyor...

 Japonya Başbakanı ne demişti; “yüz yılda bir Dünya’ya bir lider gelir, bu asırda da oda Türkiye’ye nasip oldu” demişti.. Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seversiniz veya sevmezsiniz; ille de sevmek zorunda da değilsiniz.. Fakat vicdan sahibi her insanın şu gerçeği mutlaka görmesi gerekir ki, şu son 18 yılda, R. Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeye yaptığı hizmetleri ve Türkiye’nin dışarıda ki itibarını ve Dünya ülkeleri tarafından Türkiye’nin nasıl kıskanıldığını görmemezlikten gelmek; gerçekten büyük bir nankörlüktür...

Yapılan hizmetlerin hepsini bu yazımızda sayma imkanımız elbette ki yoktur.. Fakat 18 yıldır yapılan tüm hizmetler gün gibi ortadadır.. Evet, kimse kusura bakmasın ama şu gerçeği de milletimize sormadan  geçemeyeceğim; 95 yıllık cumhuriyet tarihinde; Birleşmiş Milletlerin kürsüsünde elleri cebinde tüm Birleşmiş milletlerin gözlerinin içine bakarak siz bir Suriye sorununu çözemiyorsanız ne işe yarasınız diyecek kadar cesaretli bir lider şimdiye kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin başına geldi mi..???

Amerika ve Rusya’ya rağmen, Suriye’de Güvenli bölge konusunda 8 günde Amerika ve İsrail’in 40 yıldır PKK’yı destekleyip hemen sınırımızda kurmak istedikleri ikinci İsrail devletini kurma planını 8 günde yerle bir eden Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi başka bir lider, Türkiye’nin başına geldi mi?

Milletimiz artık siyasetçiler konusunda, benim babam senin babanı döver misali siyasi kısır tartışmalarından uzaklaşıp, aklıselim bir şekilde düşünerek, bana kim daha doğru dürüst hizmet getiriyor, kim ülkemi daha fazla kalkındırıyor penceresinden bakarak, Türkiye’nin Dünyadaki yerini güçlü bir şekilde alması için milletçe asgari müştereklerde mutlaka fikir birliğine varmalıyız...

Siyasetçiler bugün var, yarın onlar da miadlarını doldurunca, siyaset mecrasına başka siyasetçiler gelecektir.. Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda, Türkiye’nin siyasi Arenasında Mustafa Kemal, İnönü, Demirel, Özal, Erbakan, Türkeş, Ecevit, Çiller, yılmaz gibi birçok siyasetçi gelip geçtiler.. Bu liderlerden başarılı olanlar başarıları ile başarısız olanlar ise milletimizin nezdinde başarısızlıkları ile anılmaktadırlar... 

Asıl mesele bu kadar basittir.. R. Tayyip Erdoğan ülkemize  başarılı hizmetler yapıyor mu , yapmıyor mu; asıl doğru olan milletçe bu pencereden bakmamız gerekir.. Bunun yolu da seçim sandığıdır.. Başarılıysa desteklersin, başarısızsa başkasını denersin, olay bu kadar basittir.. Ama yalınız eğer yüz yılda bir ülkemize böyle başarılı hizmetler yapan ve Dünya’nın kıskandığı bir liderin yaptıklarını da görmek istemiyorsan; işte o zaman buna resmen “NANKÖRLÜK” denir...! 

Selam ve Saygılarımla...
 

Yorumlar 1
Metoo 19 Kasım 2019 14:12

Agzina saglik..insan elindekinin kiymetini hic bir zaman bilemezmis..kaybettikten sonra degerini anlarmis..saglik gibi genclik gibi vs..ozali kaybettikten sonra ulkemiz ne hale geldi orneginde oldugu gibi..ayrica chp de bu ulkede tek basina iktidar olamaz olamayacaktirda..

Yazarın Diğer Yazıları