Lütfü Caner

Amerika 'Erdoğan'ı iktidardan indireceğiz' diyor

Lütfü Caner

Artık açık ve net bir şekilde biliniyor ki, Amerika son 19 yıldır R. Tayyip Erdoğan iktidarından son derece rahatsızdır. Nedenini soracak olursanız; Amerika artık gizlemiyor ve gayet açık net bir şekilde, R. Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin başında gitmesini istiyor. Çünkü Türkiye’de 1940’lardan sonra gelip geçen iktidarların büyük bir bölümü uzun süre iktidardan kalabilme uğruna, Amerika’nın birçok talep ve isteklerine maalesef hayır olmaz diyemediler. Durum böyle olunca da; son 80 yılda Amerika, Batı dünyası ve İsrail adeta Türkiye’yi iliklerine kadar istedikleri şekilde sömürmeyi başardılar…

Evet, Amerika resmen Türkiye’yi çeşitli şekillerde 80 yıl boyunca istediği şekilde yönlendirmeyi, sömürmeyi ve kullanmayı çok başarılı bir şekilde sürdürdü. Bu 80 yıl boyunca kendi politikalarına karşı gelen veya kendisini dinlemeyen bazı siyasi liderleri ve iktidarları ise usulüne göre cezalandırmayı çok profesyonel bir şekilde darbelerle veya ekonomik krizlerle veya terör örgütleri vasıtası ile dize getirmeyi çok başarılı bir şekilde sürdürdü. Amerika’nın Türkiye’nin içişlerine müdahaleleri, 1940’lardan itibaren adım adım başladı.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Avrupa ekonomik açıdan tamamen çökmüş ve açlık baş göstermişti. Savaştan güçlenerek çıkan Sovyetler birliği ise, Avrupa’nın bu durumundan faydalanmak istemiş, komünizmi yaymak için özellikle Doğu Avrupa ülkeleri üzerinde, baskıcı bir tutum izlemeye başlamıştır. Sovyetlerin bu Komünist rejimini yerleştirme çabalarına karşı durabilecek tek güçlü ülke ise Amerika olarak görülüyordu. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’yi Sovyet Rusya’ya yakınlaştırmamak için, (Truman Doktrini çerçevesinde Türkiye’yi de Marshall Planı’na dahil etmiş olmasının asıl amacı; Türkiye’nin ağır ekonomik sanayi ve silah üretimi sanayine yönelmemesi şartını perde gerisinde İsmet İnönü’ye şart koşmuştu.) Yani Amerika Türkiye’nin tarım ve hafif sanayiye yönelmesini ve Amerika ve Avrupa’nın adeta bir tahıl ambarı görevini yüklenmiş bir tarım ülkesi olarak kalmasını istiyordu… 


Özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün 1926 ve 1931 yılları arasında başlattığı uçak fabrikasının, daha sonraki yıllarda bir şekilde kapatılması, dönemim iş adamlarından Nuri Demirağ’ın başlattığı uçak fabrikasının, Nuri Killigil ve Vecihi Hürkuş’un bu alanda başlattığı havacılık çalışmaların bir şekilde engellenmesi ve daha bu alanda yapılan birçok Uçak sanayi çalışmaları İsmet paşanın tek parti iktidarı tarafından maalesef perde gerisinde Amerika’nın telkinleriyle bir şekilde baltalanmış ve engellenmiştir…
 

Evet, birinci Dünya savaşı ve İkinci Dünya savaşından sonra; Dünyadaki tüm rakipleri zayıflamış olan Amerika; Türkiye ve Ortadoğu’yu adeta ablukaya almanın bütün planlarını devreye sokarak, Ortadoğu’nun göbeğinde 1948’de İsrail’i de kurdurtarak asıl amacına ulaşmak istedi. Son 80 yıldır özelikle Amerika Ortadoğu ve nüfuz ettiği diğer bazı bölgelerde yönetimlerin başına hep kendi istediği siyasi kukla liderleri getirme başarısını uzun süredir sürdürmektedir. İşte bu durumu ister kabul edelim, ister etmeyelim; Türkiye’de 1940’lardan sonra gelip geçen birçok iktidar, çok veya az mutlaka Amerika’nın çıkar, menfaatleri ve telkinleri doğrultusunda bir şekilde şekillenmiştir. Bu konulara bu yazımızda uzun uzadıya girecek değiliz. Çünkü bu durum herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

Özellikle Ortadoğu’da birçok liderin yıllardır Amerika’nın emir ve telakileriyle hareket ettiğini bütün dünya tarafından biliniyor. Evet, 2002 yıllarına kadar 80 yıl boyunca Türkiye’deki birçok iktidarı bir şekilde kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kontrol eden Amerika; 2002’de tek başına iktidar olan (Ak Partiye karşı 2004 yılına kadar bekle gör politikası uygulayarak pek fazla saldırmadı.) Fakat 2004’ten itibaren R. Tayyip Erdoğan’a Türkiye’nin bazı eski siyasi liderlerine davrandığı gibi davranmayacağını ve her istediğini yaptıramayacağını anlayınca; resmen içeriden ve dışarıdan yandaşları vasıtası ile saldırılar yoğun bir şekilde başladı ve başlatıldı. Amerika, R. Tayyip Erdoğan’ın onları oyaladığını ve her istediklerini kabul ettiremeyeceklerini (BOP) projesinden sonra farkına vardılar. Fakat artık iş işten geçmişti ve (ERDOĞAN) milli reflekslerle hareket ediyor ve adeta her alanda milli bir kalkınma hamlesi başlatmış ve Amerika başta olmak üzere hiçbir ülkeyi dinlemiyor ve özelikle savunma sanayini hızlı bir şekilde başlatmış ve Türkiye’nin bir zamanlar dışa bağımlı ve 80 yılda ancak %20 seviyesinde olan savunma sanayini, 19 yılda yerli ve milli olarak % 78’lere yükseltmişti. Evet, işte Amerika Türkiye’de böyle bir lider asla istemiyor ve kendisinin her isteğini bir şekilde yerine getirecek ve onun emrinde çıkmayacak kukla siyasi bir lider istiyor, İşte son 15 yıldır Türkiye’ye yapılan bütün saldırıların asıl nedeni budur… / Selam ve saygılarımla…
 

Yazarın Diğer Yazıları