Alpaslan Kuytul, FETÖ'nün Tuzağına Düştüğünü Görmek İstemiyor (1)
Lütfü Caner
1973 yıllarıydı; Milli Selamet Partisi gençlik kolları üyesi olarak, siyaset ile tanışmanın ilk yıllarıydı. O yıllarda çok kitap okuyor, siyasi ve dini sohbetlere fırsat buldukça sık sık katılıyordum. Ve o yıllarda Cennet mekân Milli Selamet partisi Genel Başkanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca, sık sık bazı sohbetleri ve açıklamalarında bir gerçeğin altını kalın kalın çizerek sık sık bizlere önemli bir uyarıda bulunuyordu.. Fethullah Gülen Cemaatinden uzak durmamızı ve çocuklarımızı bu cemaatin kurum ve kuruluşlarından uzak tutmamızı hep bizlere tembih ediyordu…
Merhum Erbakan hoca, zaman zaman söz konusu olduğunda, konuşmalarında bu grubun ve bu cemaatin Siyonizm’e ve Masonlara hizmet ettiğini söyleyip bizleri hep uyarıyordu.. İşte Hocamızın bu sık sık yaptığı uyarılarından dolayı, biz milli görüş camiası gençleri olarak, bu grup ve bu cemaat ile aramıza her zaman bir mesafe koymayı hep dikkat ettik…
Ve özellikle de 12 Eylül 1980 Amerikancı darbe döneminde, bütün siyasi liderler, kanaat önderleri ve sağcı solcu binlerce gençlik tutuklanıp içeri alınırken, Fethullah Gülen'in bir hafta sonra ellerini kollarını sallayarak serbest kalması, Merhum Erbakan Hocamızın bizlere yaptığı uyarılarının ne kadar haklı olduğunu gösteriyordu. Evet, Fethullah Gülen'in iplerinin Amerika ve bazı dış güçlerin elinde olduğu artık çok açık bir şekilde biliniyordu… Amerika'nın daha sonraki yıllarda 1990'lardan sonra, CIA direktörü Henri Barkey, Morton Abramowitz, Grham Fuller ve CHP milletvekili Kasım Gülek'in de ilişkide olduğu bir Amerikancı ekiple, Fethullah Gülen vasıtası ile Türkiye'de Ilımlı İslam, yani (Yeşil Kuşak Projesinin) temel taşlarını döşemek istediği biliniyordu… Yani anlayacağınız Amerika kendi çıkar ve menfaatlerine göre Türkiye'de bir İslam anlayışı dizayn edip, Türkiye'nin iplerine bir yüz yıl daha elinde tutarak, Türkiye’yi, sömürmek ve Sovyet Rusya tehdidine karşı Türkiyeyi kendi yanında tutmak istiyordu…
İşte böylesine karmaşık bir dönem sonrasında, Alpaslan Kuytul Hoca, , Fethullah Gülen'in İslam’ı sulandırarak başörtü konusunda ki açıklamalarına, Türkî cumhuriyetlerdeki olimpiyat gösterilerinde ergen genç kızlara sahnelerde şarkı türküler söyletip bütün bu yanlış uygulamalarının sanki İslam'da normalmiş gibi lense etmeye çalışmalarına ve daha şu anda aklıma gelmeyen birçok konuda Fethullah Gülen’in İslam’ı adeta sulandırıp sapkın fikirlerini sanki İslam’i gerçeklemiş gibi topluma lanse etmesine, tepki gösteren Alpaslan Kuytul Hoca, bütün bu yanlışlara tepki göstererek, Fethullah Gülen’in bütün bu sapkın görüşlerinin yanlış olduğunu açıklayarak eleştirmeye başlayınca; Fethullah Gülen devletin bütün kurum ve kuruluşlarına bu iktidar döneminde ve ya daha önceki siyasi iktidarlar döneminde sızdırdığı kriptolu gizli adamları vasıtası ile çeşitli tuzaklar kurdurtarak, Alpaslan Kuytul’un sohbetlerini ve konferanslarını birçok ilde yasaklatarak asıl amacına ulaştı..
Evet, Alpaslan Kuytul Hocaya bütün bu tuzakları Ak patinin içinde ve daha önce devletin içine gizlenmiş gizli bir güç yapıyordu. Fakat maalesef Kuytul Hoca, hedef tahtasına direk Erdoğan’ı koymuş devletin cumhurbaşkanına karşı asla söylenmeyecek bir üslupla bazı açıklamalarda bulunuyordu…
Evet, araştırmacı bir gazeteci olarak, ilgi alanım olduğu için, uzun süredir, Hayrettin Kahraman. Abdulaziz Bayındır, Cübbeli Ahmet, Nureddin Yıldız, Ramazan Keskin, Ramazan Kayan, İhsan Şenocak, Ebubekir Sifil gibi daha birçok değerli hatibin videolarını fırsat buldukça izleyen bir gazeteci olarak, Alpaslan Kuytul Hocanın’da, 1988’lerden sonra çekilmiş videolarını fırsat buldukça izledim ve dikkatle dinlemeye çalıştım. Alpaslan Kuytul Hocanın, 1988 / 1989 yıllarından sonra yaptığı sohbetlerinde zaman zaman Fethullah Gülen’in İslam’a aykırı olan yanlış düşünce ve fikirlerini her fırsatta sohbetlerinde ve videolarında sık sık eleştirdiğini ve yanlışlarını açıklamaya çalıştığına şahit oldum ve şahsen bu açıklamalarından dolayı, Müslüman bir gazeteci olarak kendisini çok takdir ediyordum…
DEVAM EDECEK
