ABD ve Bütün Batı Dünyası Neden Erdoğan'a Saldırıyor? (5)
Lütfü Caner
Evet değerli okurlarım: beş gündür sürdürdüğümüz yazımızın bu son bölümünde; (ABD ve Bütün Batı Dünyası Neden Erdoğan’a Saldırıyor?) sorusunun cevabının siz değerli okurlarımızın belleğinde ve kafasında bir nebze olsun sorgulanmaya başlanması için bir girizgâh çizmek istedik. Çünkü son yüz yıldır Dünya’yı sömüren Egemen güçler Amerika başta olmak üzere çeşitli egemen devletler tarafından Türkiye adeta bu bölgede ablukaya alınmış ve parçalanmanın eşiğine getirilmek için çeşitli senaryolar devreye sokulmak istenmektedir. Yakın tarihte yaşadığımız 15 Temmuz darbe girişimi bu çabanın son açık bir örneğidir...
ürkiye’nin son 18 yılda, bu bölgede savunma sanayi, ekonomi, ihracat, dış ilişkiler ve stratejik hedefleri konusunda gösterdiği başarıları, egemen dış güçlerin bölgedeki çıkar ve menfaatleri noktasında büyük bir tehlike arz etiğini düşündükleri içindir ki, Amerika gözlerimizin içine baka baka PKK terör örgütünü 35 yıldır Türkiye’ye musallat ederek sonuca gitmek istemektedir. Eğer bu ülkede birileri halen bu durumu anlamak istemiyor veya görmemezlikten geliyorlarsa; bu durum üzerinde milletçe oturup ciddi ciddi düşünmemiz gerekir..
Çünkü içimizdeki bazı kesimlerin üç kuruşluk çıkar ve siyasi menfaatlerini ülkemizin maddi ve manevi değerlerinden ve bekasından daha üstün tutmaya çalıştıklarını görüyor ve izliyoruz. Kendi siyasi çıkar ve menfaatleri için ülkemizin yıllarca dış güçlere peşkeş çekilmesine göz yuman bu bazı insanlara şu gerçeği hatırlatmak istiyoruz, (Allah korusun eğer bu ülke bu gemi batarsa; unutmayın ki, hep birlikte batarız.) Sakın hiç kimse bu gerçeği unutmasın. İşte son yüz yıldır Ortadoğu’nun hali gözlerimizin önündedir. 72 yıldır Filistin’in hali ortadadır. Suriye’nin hali ortadadır. Irak, Libya, Afganistan, Mısır, Yemen’in hali ortadadır...
Yıllardır içimizdeki bizden bildiğimiz birileri eğer bütün bu gerçekleri görüp seslerini çıkarmıyorlarsa ve ağa babaları Amerika kızar diye görmemezlikten geliyorlarsa, bu insanlar asla ve asla Türkiye’nin çıkar ve menfaatlerini düşünmezler ve şimdiye kadar asala düşünmediler..!
Bu ülkede 35 yıldır askerimizi, polisimizi ve binlerce vatandaşlarımızı şehit eden bir terör örgütüne terörist diyemeyen birileri eğer bu ülkenin meclisinde siyaset yapıyor ve bu durum karşısında, sanki toplumun üzerine ölü toprağı serpilmiş misali yargı makamlarımız, toplum ve devleti yönetenlerimiz bu söz konusu siyasi partilere oy veren siyasi tabanı da seslerini çıkarmıyorlarsa; millet olarak gerçekten oturup ciddi ciddi düşünmemiz gerekir.. Ve ayrıca eğer 12 Eylül Darbe Anayasası ve mevcut kanunlar bu söz konusu durum karşısında yeterli değilse; sil baştan tüm bu kurumların düzeltilmesi için milletçe acil bir referanduma gidilmesi gerekir. 12 Eylül darbe Anayasası ile bu ülkenin daha fazla enerjisinin harcanmaması gerekir...
Evet değerli okurlarım: İşte beş gündür söylemeye çalıştığımız bütün bu gerçekler çerçevesinde, şu gerçeği özelikle belirtmek istiyoruz ki; Türkiye’de 2002’ye kadar süregelen sömürü düzenin devam ettirmek isteyen içeride ve dışarıdaki egemen güçler; 15 Temmuz Amerikan destekli FETÖ’cü darbe girişimi ile R. Tayyip Erdoğan’ın hayatına kast ederek öldürmek istediler. Evet defalarca yazdık, söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Türkiye’yi 2002’ye kadar 80 yıl boyunca sömüren egemen güçler Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve Hristiyan Batı Dünyası ve İsrail asla ve asla R. Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu bir Türkiye’yi istemiyorlar...
İşte bütün bu durumlar karşısında, zaman zaman bazı insanlar aynen şöyle bir açıklamadan bulunuyorlar; “ben Erdoğan'a oy vermedim ama gerçekten R. Tayyip Erdoğan güzel hizmetler ve güzel işler yapıyor ve Türkiye’yi eski siyasi liderlerden daha güzel yönetiyor, ama ben Erdoğan’ı sevmiyorum diyorlar..”
Yani bu nasıl bir mantıktır anlamış değilim; birileri de çıkıp demiyorlar ki be kardeşim; sen Erdoğan’ı sevmek zorunda değilsin. Erdoğan devleti başarılı yönetiyor mu? Sana güzel hizmetler sunuyor mu; buna bakacaksın. Sen ille de Erdoğan’ı sevmek zorunda değilsin be kardeşim demiyor..
Eğer Erdoğan 80 yıldır ülkemizi sömüren emperyalizme karşı başarılı bir mücadele başlatmışsa ve bu mücadele de senin devletinin çıkar ve menfaatlerini koruyorsa; sen buna bakacaksın. İlle de kimse sana sen Erdoğan’ı seveceksin demiyor. Yani olay bu kadar basit...
Sen bu ülkenin bir vatandaşı olarak sana hizmet veren belediye otobüsü şoförünü, minibüs şoförünü, mahalle muhtarını. Mahalle market sahibini ille de sevmek zorunda değilsin be kardeşim. Sen bunlardan düzenli hizmet alıyor musun, almıyor musun buna bakacaksın ona göre değerlendirme yapacaksın. Kimse kusura bakmasın, son 18 yıldır Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye savunmada, ekonomide, ihracatta, dışişlerinde, uluslararası ilişkilerde ve Ortadoğu’daki savaş karmaşası denkleminde başarılı bir şekilde Türkiye’yi yönetiyor ve 2002’ye kadar Türkiye'yi sömüren Amerika, İngiltere, İsrail başta olmak üzere bütün Hristiyan Dünyası bu başarıyı sağlayan ve onların sömürü hortumlarını kesen R. Tayyip Erdoğan’ı İstemiyorlar.. İşte sağduyulu tüm vatandaşlarımız siyaset üstü milli bir reflekslerle bu gerçeği ülkemizin selameti için artık görmeleri ve anlamaları gerekir..!
Selam ve Saygılarımla...
