ABD ve Bütün Batı Dünyası Neden Erdoğan'a Saldırıyor? (4)
Lütfü Caner
Dünkü üçüncü yazımızın son bölümünde konumuza tekrar dönecek olursak; değerli okurlarım: maalesef bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen ve bu ülkenin bütün nimetlerinden faydalanan bir kesim insanlara göre; bu ülkenin yıllardır geri kalması, bu ülkenin 80 yıl boyunca Amerika ve Hristiyan Batı Dünyası tarafından sömürülmesi, Bülent Ecevit’tin 2002 öncesi kurduğu koalisyon hükümeti tarafında 2001 ve 2002’de ülkemize Cumhuriyet tarihinin en büyük iki büyük ekonomik krizlerinin yaşatılması hiç ama hiç bu bazı insanların umurunda değildir...
Bülent Ecevit’in kurduğu son koalisyon hükümeti döneminde bu ülkede 26 banka batırıldı. Türkiye içeriye ve dışarıya milyarlarca dolar borç batağına girdi. Türkiye’nin ekonomisi adeta dibe vurdu ve adeta Türkiye 50 yıl geriye gitti. Bazı insanlar zan ediyorlar ki, Bülent Ecevit’in koalisyon hükümeti geriye güllük gülistanlık bir Türkiye bıraktı...
96 yıldır çeşitli şekillerde bu ülkeyi babalarının çiftliği gibi soyan, ellerinde gazeteleri ve görsel medyaları olan elit bir zümre; kesinlikle bu konuların konuşulmaması ve milletimizin asıl gerçekleri öğrenmemesi için yoğun bir çaba sarf ederek gündemi hep başka mecralara çekip asıl gerçekleri yıllardır milletimizin gündeminde kaçırmaya ve saklamaya çalıştılar..!
3 Kasım 2002 seçimleri ile 80 yıllık saltanatları ve sömürü düzenleri ellerinden giden bu elit zümre; yine eski sömürü düzenlerini kurup Amerika ve Avrupalı dostları ile soygun düzenlerini devam ettirebilmek için bütün dikkatleri R.Tayyip Erdoğan çevirmiş durumdalar.. 35 yıldır Amerika ve İsrail’in besleyip büyüttüğü terör örgütü PKK tarafından Mehmetçiklerimizin, Polislerimizin ve binlerce vatandaşlarımızın şehit olması ve Türkiye’nin teröre (MİLYARLARCA DOLAR ) harcaması, 80 yıldır ülkemizi sömüren bu bir avuç elit zümrenin hiç ama hiç umurunda değil.. Varsa yoksa, onların ve ağa babaları Amerika ve Avrupalı dostlarının çıkar ve menfaatleri her şeyin üstündedir, bu yıllardır ülkeyi sömüren bir avuç elit zümreye göre...
Değerli okurlarım: kimse kusura bakmasın; bu yukarıda söylediklerim belki bazılarına göre biraz sert ve ağır sözler gibi görülebilir.. Yalınız şu gerçekleri unutmayalım ki; bu bazı kesimler eğer devletini, milletini ve dinini sevmiş olsalardı, 35 yıldır bu ülkede kan döken PKK terör örgütünün güdümünde olan bir siyasi görüşle kol kola seçimlere girip devletin kurumları olan belediyeleri terör örgütünün militanlarına peşkeş çekmezlerdi...
R. Tayyip Erdoğan: 96 yıl boyunca, Türkiye’yi savunma alanında sömüren Amerika Batı ve İsrail’in sömürüsünden kurtarıp milli savunma sanayimizi % 72’lere çakardı. Altay tankını yaptı. Üç ayrı model olmak üzere helikopter yaptı. Çok roketli füzeleri yaptı. Ordumuzun yıllardır dışarıda aldığı MPT tüfeğini yaptı. Deniz Savaş gemileri MİLGEM’i yaptı. Deniz uçak gemisi bitmek üzere.
Deniz altı gemileri yapıldı. İnsansız hava araçları İHA’lar, SİHA’lar ve daha birçok yüzde yüz milli savaş araçları geliştirildi. Yüzde yüz milli savaş uçağımız çok yakında bitmek üzere. Savaş alanında kullanılmak üzere, kipri, atmaca, akıncı gibi daha birçok savaş silahları ve araçları üretildi ve üretilmeye halen devam ediliyor...!
2002 yılına kadar, bütün bu savaş araç ve gereçlerini biz Türkiye olarak Amerika, İngiltere, Fransa ve 1948’de kurulan küçücük İsrail’den alıyorduk. İşte şimdi 2002’den itibaren R. Tayyip Erdoğan’ın başlattığı milli bir seferberlik anlayışı ile bütün bu yukarıda saydıklarımız ve şu anda daha aklıma gelmeyen nice savaş silahlarını şimdi Türk mühendislerimiz yerli ve milli olarak yapıyorlar ve hatta artık ürettiğimiz bazı savunma silahlarını dışarıya satmaya bile başladık. Çünkü Türkiye artık yerli ve milli olarak savunma silahları üretiminde son 18 yılda çıtayı % 20’den % 72’lere kadar çıkarmayı başardı ve halen büyük çalışmalar durmaksızın devam ediyor...
Türkiye artık bulunduğu bu coğrafya da savunma ve kalkınmada büyük bir güç olarak emin adımlarla yürürken, işte yıllardır bu bölgeyi ve bu coğrafyayı her alanda sömüren Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail, Rusya gibi ülkeler bölgede Türkiye’nin güçlenmesinden son derece rahatsızlar ve Erdoğan’a saldırmaya devam ediyorlar...!
(DEVAMI YARIN İNŞALLAH)
