Lütfü Caner

ABD ve Bütün Batı Dünyası Neden Erdoğan'a Saldırıyor? (3)

Lütfü Caner

Değerli okurlarım: üç gündür yazımızın başlığında, (ABD  ve Bütün Batı Dünyası Neden Erdoğan’a Saldırıyor?) sorusunun cevabını ararken, çoğu insanımızın 96 yıldır Türkiye üzerinde oynanan bu oyunları ve sömürü çarkını görmemezlikten gelerek, sanki bu mesele yalınızca R. Tayyip Erdoğan’ın meselesiymiş gibi  davranıp asıl ülke gerçeklerini göz ardı etmeleri gerçekten insanı çok üzüyor...

Evet, hiç kimse unutmasın ki, Mustafa Kemal Paşa, İsmet  İnönü, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Alpaslan Türkeş,  Muhsin Yazıcıoğlu gibi,  R. Tayyip Erdoğan’da yarın siyasi arenada çekilecek ve başkaları seçilip bu makamlara gelip ülkeyi yöneteceklerdir. Biz millet olarak Devletimizin ve milletimizin ali menfaatleri noktasında başarılı olan politikaları ve liderleri desteklemediğimiz sürece bizler kaybediyoruz ve ülkemiz kaybediyor...

Değerli okurlarım: hani bir söz vardır; garibanın ensesine vurur ekmeğini elinde alırlar misali,  bugün Dünya da  egemen sömürgeci  ülkeler Amerika, İngiltere, Fransa ve almaya gibi ülkeler, savunma  sanayi güçlü olmayan  ülkeleri sömürmek için veya bölmek için var güçleriyle çalışıyorlar. İşte Ortadoğu’nun hali meydandadır. Aynı oyunu 80 yıl boyunca bizim üzerimizde oynadılar. 2002 yılına kadar Türkiye’nin ancak  % 20 olan savunma sanayi  Amerika, İngiltere ve İsrail’e bağımlı idi. Kıbrıs barış harekatında Amerika’nın bize nasıl ambargo uyguladığını unutmadık.  Amerika’nın parsını verdiğimiz halde bize vermediği silahları, ülkemizi bölmek isteyen PKK’ya nasıl tırlarla parasız verdiğini unutmadık. Ülkemizi bölmek için Amerika ve bütün Avrupa’nın beslediği PKK, DEAŞ, DHKP/C   gibi terör örgütlerini gözlerimizin içine baka baka nasıl beslediklerini görüyor ve isliyoruz..

Peki, bütün bu gerçeklere rağmen; 2002’ye kadar  savunma sanayimizin  80 yıl dışa bağımlı olması ve 80 yılda ancak % 20'lerde olması, milli duyarlılığa sahip olan bizleri hiç düşündürmüyor mu?   Evet, 80 yıl boyunca gelmiş geçmiş  iktidarlar bu ülkeyi kimlere peşkeş çektiler;  millet olarak biz bunu sorgulamayacak mıyız?

Mustafa Kemal Atatürk’ün  1932’ de kurduğu uçak fabrikasını ve Nuri Demirağ’ın 1942’de kurduğu uçak fabrikasını ve Vecihi Hürkuş’un havacılık çalışmalarını kimlerin engellediğini millet olarak sorgulamayacak mıyız?    

Peki, bu ülkede 2002’ye kadar dışa bağımlı olarak savunma sanayimiz ancak % 20’lerde iken, son 18 yılda adeta bir milli seferberlik ilan edercesine Türkiye’nin milli savunma sanayini  % 72’lere kadar çıkaran R. Tayyip Erdoğan’a, Amerika, Hristiyan Batı Dünyası ve İsrail istiyor diye;  daha ne kadar saldırıp, hakaret edip asıl gerçekleri görmemezlikten gelecek  bazı insanlar acaba..?

Aziz milletimiz şu gerçeği mutlaka  ciddi ciddi sorgulamalı: biz Türkiye olarak ikinci Dünya savaşına girmedik. Fakat Almaya ve Japonya Türkiye cumhuriyetinin kuruluşundan yıllar sonra  ikinci Dünya savaşına girdiler ve Amerika, İngiltere ve Fransa tarafından  adeta yerle bir edildiler.. Peki, nasıl oluyor da, 1945’lerde ikinci Dünya savaşına giren ve adeta yerle bir olan Almanya ve Japonya şu anda gelişmiş  süper güç durumunda iken, biz Türkiye olarak  ikinci Dünya savaşına girmediğimiz halde, neden  onların fersah fersah gerisindeyiz?

Son 18 yıldır Erdoğan’ın Türkiye’de yaptığı hizmetleri alt alta sıralayacak olursak; sayfalar dolusu kitapların yazılması  gerekir. Maalesef  günümüzde zaman zaman toplumda bazı insanlar bu durumu kabul etiklerini söylemelerine rağmen,   fakat Erdoğan’ı sevmediklerini söylerler...

Yani şimdi bizler bireyler olarak bize hizmet veren minibüs şoförünü sevmek zorunda mıyız? Bize hizmet veren tanımadığımız otobüs şoförünü sevmek zorunda mıyız? Bize hizmet veren market sahibini sevmek zorunda mıyız?   Bize hizmet veren mahalle muhtarını sevmek zorunda mıyız?  Böyle sakat bir mantık olur mu Allah aşkına? 

Eğer bir siyasi parti ve  lideri sana  başarılı hizmetler  sunuyorsa desteklersin, başarılı değilse bir daha ki seçimlerde  başka bir adayı denersin..  Gelişmiş bütün Dünya ülkelerinde siyaset arenasında bireyler aynen bu şekilde hareket eder. Fakat maalesef Türkiye’de  ise, bir siyasi parti düşünün ki, 70 senedir tek başına iktidar olamıyor, fakat seçmen tabanı inatla 70 yıldır oy vermeye devam ediyor. Ve yine bir siyasi parti düşününki  genel başkanı 9 seçim kaybediyor ve seçmen tabanı inatla aynı kişiye oy vermeye devam ediyor. Evet, maalesef  Türkiye’nin bir kesimi bu şekilde şartlanmış  çarpık siyasi bir  mantıkla siyaset yaptığını zan ederek ülkenin geleceği ile oynadıklarının halan farkında değiller.. 80 yıl boyunca savunma sanayinde, ekonomide, ithalatta, ticarette bizi sömüren Amerika, İngiltere ve İsrail gibi ülkeler tarafında nasıl  sömürüldüğümüz bilinmesin, anlaşılmasın  diye bu milletin önüne her gün öylesine suni  gündenler koydular ki, adeta bu milleti 80 yıl boyunca kandırdılar...  
 
Şimdi biz Türkiye olarak son 18 yılda kendi tankımızı, topumuzu, roketimizi, füzemizi, helikopterimizi, deniz altımızı, savaş gemilerimizi, savaş uçaklarımızı ve daha şu anda aklıma gelmeyen birçok savunma sanayimizi kendimiz yapmaya başlayınca; Amerika, İngiltere, Fransa, Almaya, İsrail ve kısacası topyekun Hristiyan Batı dünyası  R. Tayyip  Erdoğan’a saldırmaya başladılar. Çünkü Erdoğan onların 80 yıllık  sömürü hortumlarını kestiği için adeta kudurmuş köpekler gibi Erdoğan’a saldırıyorlar... Fakat maalesef bizim bazı insanlarımız gün gibi ortada olan bütün bu gerçekleri en ince detayına kadar bilmelerine ve görmelerine rağmen, halen üç maymunu oynamaya devam ediyorlar ve dış güçlerin maşalığını yapmaya devam ediyorlar...!
(DEVAMI YARIN İNŞALLAH)

Yazarın Diğer Yazıları