ABD ve Bütün Batı Dünyası Neden Erdoğan'a Saldırıyor? (1)
Lütfü Caner
Değerli okurlarım: hani millet olarak zaman zaman çeşitli ortamlarda kullandığımız ve söylediğimiz bir söz vardır; toplum veya bireyler olarak her hangi bir hadiseyi veya bir konuyu tartıştığımız da; eğri oturup doğruyu konuşalım diye bir cümle kullanırız; hayır bugün eğri değil, doğru oturup doğruyu konuşalım değerli okurlarım:
Evet, zaman zaman yazılı ulusal basında olsun, görsel medya veya sosyal medyada olsun, bazı insanlar çıkıp aynen şöyle diyorlar: “ya eskiden Türkiye ne kadar güzeldi. Ne Amerika, nede Batılı başka devletler hiç bize karışmıyorlardı. Her şey daha güzeldi. Bu R. Tayyip Erdoğan ülkenin başına geldi geleli, Amerika ve bütün Avrupa ülkeleri bize saldırıyor. Ve hatta küçücük İsrail dahi bize saldırıyor. Ben Tayip Erdoğan’ı sevmiyorum, bu adam mutlaka devletin başında bir an evvel gitmeli” diye bazı insanların hep veryansın ettiklerine şahit oluruz.
Fakat siz bu insanların eğitim profiline baktığınızda, bu insanların sıradan vatandaşlar olmadığını, kiminin siyasetçi, kiminin iş adamı, kiminin akademisyen, yani kısacası bu insanların en azında bir üniversite mezunu olduklarını görürsünüz. Bu tür insanların bu şekildeki konuşmalarını dinlediğinizde, bir an olsun gerçekten şaşırırsınız. Bu insanlar gerçekten ABD, İngiltere ve İsrail’in neden R. Tayyip Erdoğan’a saldırdıklarını bilmeyecek kadar saf olduklarından dolayımı, yoksa saf vatandaş numarası ile siyasetten vatandaşı etkilemek için mi bu mizansenleri sergiliyorlar diye insan gerçekten hayrete düşüyor?
Daha yakın tarih 15 Temmuz’da Amerikan destekli FETÖ darbe girişimi başarıya ulaşamayınca, Almanya dışişleri bakanı aynen şöyle bir açıklamada bulundu: “daha önce Türkiye’nin yöneticileri bizim söylediklerimize hiç itiraz etmezlerdi.” Ve aynı günlerde Amerika’nın bazı üst düzey yetkilileri de aynı minvalde bazı açıklamalarda bulunarak, “Türkiye’nin eski yöneticilerinin kendilerini kayıtsız şartsız dinlediklerini ve Tayyip Erdoğan’ın kendilerini dinlemediğini ve her şeye karşı geldiği” minvalinden sık sık açıklamalarda bulundular...
Yani sizin anlayacağınız; ABD ve İngiltere başta olmak üzere bütün Hristiyan Batı Dünyası şu durumdan rahatsızlar. Adamlar demek istiyorlar ki: “biz Osmanlıyı parçaladık ve Osmanlının topraklarından irili ufaklı 64 tane ülke çıkardık” demek istiyorlar. “Şimdi güç ve egemenlik bizde, Türkiye’nin eski yöneticileri bütün bunları bildikleri için, bize asla karşı gelmezlerdi ve her istediğimize tamam efendim, siz bilirsiniz efendim diyerek kabul ederlerdi.” demek istiyorlar...
Evet, maalesef 1939’dan 2002’ye kadar 82 yıl boyunca Türkiye'de gelip geçen tüm siyasi iktidarlar az veya çok Amerika ve İngiltere başta olmak üzere Hristiyan Batı Dünyasının egemenlik sınırlarının dışına çıkmaya cesaret edemediler veya başaramadılar. 82 yıl boyunca Türkiye’nin bütün kaynakları bir şekilde egemen güçler tarafında bir şekilde sömürüldü. Türkiye’nin bazı iktidarları buna karşı gelecek olurlarsa; akıbetlerinin Adnan Menderes ve arkadaşlarının akıbeti gibi olacağı gibi bir baskı ve sindirme algısı Türk siyaset arenasında sergilenerek, adeta Türkiye’nin siyaset hayatı 2002’ye kadar çeşitli şekillerde adeta vesayet altına alındı...
Mesela, ABD, İngiltere ve egemen Hristiyan Batı Dünyasının 2002’ye kadar neden Türkiye’deki siyasi liderlere ve iktidarlara karşı seslerini çıkarmadıkları konusunu anlamak için, 80 yıl boyunca Savunma ve ekonomi başta olmak üzere Türkiye’nin bütün milli kaynaklarının nasıl sömürüldüğü gerçeğini çok iyi görmek lazım. Adamlar 80 yıl boyunca yeri geldiğinde darbelerle, yeri geldiğinde terör olayları ile, yeri geldiğinde ise ekonomik krizlerle zaten 80 yıl boyunca Türkiye’nin iplerini bir şekilde ellerinde tutup ülkemiz üzerindeki sömürülerini bütün alanlarda devam ettirdiler...
1939’dan 2002’ye kadar olan tarihi süreçte bu gerçeği hiç kimse inkar edebilir mi? ABD, İngiltere ve diğer egemen Batılı güçler, Türkiye’yi 80 yıl boyunca darbeler, terör olayları ve ekonomik krizlerle iplerini ellerinde tutarak sömürülerini hep devam ettirdiler. Bu 80 yıllık süreçte Türkiye’ye kızmaları gereken anormal bir durum yoktu ki; Adeta babalarının çiftliği gibi Türkiye’yi her alanda sömürdüler ve bütün isteklerini Türkiye’ye kabul ettirdiler..!
( DEVAMI YARIN İNŞALLAH )
