Lütfü Caner

80 yıl boyunca baskı ve dayatma yaptılar (2)

Lütfü Caner

“Sonuç: CHP’nin 1935-1950 arası döneminde atıl bırakıldığı için uçak üretimini durduran fabrika, DP’nin ilk döneminde bakım ikmal merkezine dönüştürüldü. Uçak üretme hayalimizin sona ermesinde, ABD’nin verdiği Marshall yardımlarıyla yetinmemiz de etkili oldu.

“Niye uçak üretiyorsun ki önce karnını doyur” dedi. Biz de inandık. İlk uçağı üreten pilot astsubay Vecihi Hürkuş İstanbul’daki Tayyare Mektebinden Pilot Astsubay olarak mezun olan Vecihi Hürkuş, İzmir Seydiköy Hava Mektebi’nde 1924’te Yunanlılardan ele geçirilen motorlardan yararlanarak “Vecihi K-VI” adını verdiği ilk Türk uçağını üretti.

Yurt dışına yaptığı gezilerde Alman ve Fransız fabrikalarından etkilenen Vecihi Hürkuş, 1930 yılında İstanbul Kadıköy’de kendisine bir atölye kurdu. Burada 3 ay süren çalışmaları sonrasında ilk sivil uçak olan Vecihi K-XIV’yi üretti ve posta servisine hibe etti.1932’de ilk Türk Sivil havacılık Okulu Vecihi Sivil Tayyare Mektebi’ni kurdu.

Okulda İlk Türk kadın pilot Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirdi. Yolcu uçağı üreten ilk işadamı Nuri Demirağ bugün Atatürk Havalimanı olarak kullanılan Yeşilköy’deki çiftliği Havaalanı ve fabrika yapmak için satın aldı.

Bu arazide Gök Okulu kurarak 290 öğrenci yetiştirdi. Beşiktaş ve Yeşilköy’deki fabrikalarında1936 yılında üretilen tek motorlu uçağın ardından 1938 yılında Türkiye’nin ilk yolcu uçağı NUD-38 üretildi.

1944 yılında bu uçaklar dünya havacılığı A Sınıfına alındı. NUD-38 saatte 325 kilometre hız yapabilen ve bin kilometre uçabilen bir uçak olarak üretildi.

Bu uçaklar THK’nın almaktan vazgeçmesi üzerine bir bölümü Hollanda’ya ambulans uçak olarak satıldı. Kaynak:(www.yenisafak.com)”

3- değerli okurlarım; ülkemizin 1923’ten 2002’ye kadar 80 yıl boyunca geri bırakılması ile ilgili yüzlerce ve beklide binlerce belge içerisinden ancak  iki belgeyi sizlere aktarabildim. O kadar belge var ki, 80 yıl boyunca ülkemiz gelen  geçen iktidarlar tarafından adeta  ülkemizin sömürülmesine birileri kendi ikbal ve siyasi çıkarları için sesiz kalmışlar.. Darbeci zihniyetler ise bu durumdan faydalanarak 10 yılda bir darbelerle milleti sindirip saltanatlarını sürmüşler.  Türkiye’nin geri kalmış olması sömürülmesi hiç kimsenin umurunda bile olmamış. Türkiye sevdalısı vatansever birileri bu duruma isyan edip bir şeyler yapmaya kalkınca da; dönemin siyasi iktidarı tarafından, Nuri Demirağ, Vecihi Hurmuş ve Nuri Killigil gibi bir şekilde engellemiş ve önlerini kesmişlerdir. Düşünebiliyor musunuz; biz Türkiye olarak kurtuluş savaşından bugüne kadar devlet olarak büyük bir savaşa girmedik. Fakat Almanya ve Japonya biz Türkiye cumhuriyetini kurduktan 25 yıl sona 1945’lerde ikinci dünya savaşına girip bütün ekonomileri yerle bir olmasına rağmen ve milyonlarca insanlarını savaşta kaybetmelerine rağmen, bu ülkeler şimdi süper güç durumundadırlar. Peki, kurtuluş savaşında bu güne kadar biz doğru dürüst büyük bir savaşa girmemiş olmamıza rağmen; Türkiye’nin kalkınmasının önünü kimlerin kestiğini, milletçe muhasebesini yapmadığımız sürece ve bu ülkeye sevdalı olan vatansever insanları ve yöneticileri, siyasetçileri tanıyıp bu insanlar sahip çıkmadığımız sürece,  maalesef bir yüz yıl daha birileri bir şekilde bizi sömürmeye devam edecektir…

Çünkü ülkemizde son yüz yıldır öyle bir siyasi zihniyet var ki; kendi siyasi çıkar ve menfaatleri uğruna 80 yıl boyunca bu milleti algı ile yalan ile karalama kampanyaları ile kargaşa ve kaos senaryoları ile kandırarak saltanatlarını devam ettirmeye çalıştılar… 

Türkiye geri kalmış, her gün asker, polis ve vatandaşlarımız terör örgütleri tarafında şehit edilmiş, hiç ama hiç bu elit azınlık zümrenin umurlarında değildir. Allah milletimize bütün bu gerçekleri görmeyi nasip etsin inşallah./ Amin…

Selam ve Saygılarımla…
 

Yazarın Diğer Yazıları