Hamza Atlı

Şimdi geçim zamanı!

Hamza Atlı

Son günlerde ülke gündeminin birinci sırasında "seçim muhabbetleri" vardı.
Seçimler bitti.
Derin bir "oh çekenler" arasında ben de varım.
Millet birbirini yedi.
Sinirler gerildi.
İftira, yalan, gıybet, dedikodu, baskı, kirli ittifaklar, şantaj ve tehdit süreci geride kaldı.
Mazbatayı alan aldı, alamayan umudunu sonraki seçimlere bıraktı.
Her neyse...
Nihayetinde kirli bir süreç daha tamamlandı.
Memlekete hayırlı olsun diyeceğim ama bu düzende, şu kokuşmuş sistemde "hayır" aramak Rabbin hatırını kaybetmek anlamına gelir!
Ben Rabbin kanunları ile idare edilen düzenden tarafım.
Haliyle ne demokrasiye ne de laik-kemalist düzene sevgim-sempatim yoktur!
Bu vesile ile oy kullanmaya da karşıyım.
Bu şahsi fikrimdir, katılmamakta özgürsünüz.
Dostlar...
Yeniden dizayn edilen, kartların yeniden dağıtıldığı bir coğrafyada ikâmet ediyoruz.
Bu ikâmet "sağlıklı bir şekilde ne kadar sürer" bilemiyoruz.
Coğrafyamız her türlü oyuna gebe...
Her gün yeni oyunlar tezgâhlanıyor.
Yarınlarda "arı yuvasına dönen" coğrafyamıza kim "çomak" sokacak diye merakla bekliyoruz.
Sahipsiziz...
Sahibimiz olduğunu düşündüğümüz, ileri karakol görevini gördüğümüz Abd bizi ne kadar seviyor?
Toprak bütünlüğümüzü ne kadar istiyor?
Varın siz düşünün...
Müttefik deyip, kirli emellerine alet olduğumuz batı "sıra size de gelecek der gibi parmak sallıyor".
Biz halâ onların peşinde sürükleniyor, batıdan sözüm ona "medet" umuyoruz.
Her neyse...
Konudan konuya geçince kıymetlim Mehmet Erkut "ne alâka Hocam" diye sitem ediyor ama.
Neylersin...
Derdimiz çok.
Kalemi elime alınca aklıma gelmemesi gereken de geliyor bir şekilde.
Bir bakıyorum dağıtmışım muhabbeti.
Ama böylesi daha samimi...
Daha içten.
Okur, karşımdaymış gibi oluyorum.
Sizlerle dertleşmeyi seviyorum...

Yazarın Diğer Yazıları