Şeyh uçmaz, mürit uçurur!

Toplumda sayıları her geçen gün artan envai çeşit tarikat var.
Nerden geliyorlar, kime hizmet ediyorlar belli değil.
Bana göre dine hizmet etmedikleri kesin!
Tarikat düşmanı değilim!
Tarikatçılığa düşmanım!
Tarikat din değil, yoldur!
Din diye lanse edilip "ben" deniyorsa tehlikedir!
Dört duvarın ardına girip saçma sapan hareketlerle insanları güldüren onlarca tarikat var.
Birbirine tokat atanlar mı dersin, kafasına yumruk yiyenler mi...
Birbirini şişleyenleri dahi gördü bu toplum!
Bunun neresi din veya dinden?
Ben Resulullah'ta veya ashabında böyle bir durum okumadım, duymadım!
Sahabeye şiş saplayan bir peygamber gören varsa buyursun!
Toplum ifsad oluyor diyoruz.
Din elden gidiyor naraları atıyoruz.
Biz dinden gitmişiz, her geçen gün daha çok batıyoruz haberimiz yok!
Gençler her gün ateist, deist oluyor!
Hepiniz sokak röportajlarını izliyorsunuz.
Halimize güler misiniz, ağlar mısınız?
Gençler "ben müslüman değilim" diyor.
E doğru da söylüyorlar!
Bizim gibi kendilerini "iddia" ile kandırmıyorlar!
Sözde müslümanlık gayesi gütmüyorlar!
Hikâye Saygun Çelebi abiden...
Bir adam tekkeye gelmiş.
Şeyhe “ben derviş olmak istiyorum” demiş. 
Şeyh “e ol, biz buradayız, sen de katıl” demiş. 
Adam dört yıl sonra şeyhe gelip “ben de bir keramet var” demiş. 
Şeyh “aa öyle mi? nedir kerametin demiş?” Adam “kerametim var ama kerametimin ne olduğunu bilmiyorum” demiş. 
Şeyhe “müsadeniz varsa ben bir inzivaya çekilip kerametimin ne olduğunu öğrenip geleyim” demiş. 
Adam yirmi yıl sonra geri gelmiş, şeyh ölüm döşeğinde. 
Şeyhe geldiğini söylemişler. 
Şeyh “ben onu bekliyorum, gelsin hemen” demiş. 
Gelince Şeyh “ne yaptın? buldun mu kerametini?” demiş. 
Adam mutlulukla “buldum kerametimi şeyhim” demiş. 
Şeyh “nedir senin kerametin?” demiş. 
Adam “ben suyun üzerinde yürüyerek karşıya geçebiliyorum şeyhim” demiş. 
Şeyh dudaklarını ısırmış, dizlerine vurarak “biz onu sandalcı veli'ye 20 para verip yaptırıyorduk, yazık oldu o yirmi yıla” demiş.
Yani anlayın, gençler zaten bedavaya deist ateist oluyordu, yazık oldu yirmi küsur yıla...