Hamza Atlı

Neden utanayım?

Hamza Atlı

Kıymetli okurlarım...

Yeni bir eğitim-öğretim sürecini hep birlikte başlattık. Her öğretmen gibi ben de derslere giriyorum. Sanırım asıl mesleğimin öğretmenlik olduğunu bilmeyen yok...

Kalem tuttukça, idrak ettikçe, dilim döndükçe köşe yazılarımda sizlerle buluşuyor, içimi döküyor, adeta okurla dertleşiyorum...

Burası benim sizlerle olan en güzel bağım, sohbet ortamım...

Sizler cevap veriyormuşsunuz gibi davranıyor, sizin gözünüzle okumaya gayret ediyorum.

Bazen sizler karşımdaymışsınız gibi çayımı alıyorum, sizinle sohbet edermiş gibi yazıyorum...

Onun için her biriniz benim yanımda gerçekten değerlisiniz...

En nihayetinde sizler okumazsanız yazıların bir ehemmiyeti olmaz...

Ben de, en az sizler kadar birçok yazarı takip ediyor, her gün gazete okuyorum.

Bu yılın ilk derslerinden birine girdim. Klasik öğretmen girişi.

Bilirsiniz...

Selamlama ve kendini tanıtma merasimi...

Bazı öğretmenler buna kurallarını da ekler ama ben yapmam...

Kurallar belli olur zamanla...

Sıra öğrencilerde...

Birine nereli olduğunu sorduğumda, utana, sıkıla, "Adıyaman Hocam" dedi.

Ve utandığını da ekledi.

Şaşırdım.

Ne diyeceğimi bilemedim...

Neden utanasın ki, diye sordum.

Ne bileyim Hocam, falan filan...

Geveledi.

Ona güzel bir insanlık dersi vermem gerektiğini hemen anladım. Ben de Adıyaman, Çelikhan, Çampınar (Pirhemizik) köyündenim.

Ve göğsümü gere gere de söylüyorum. Oysa Adıyaman ile kütük bağım dışında bir bağım da yok. Hayatımda ilk kez 29 yaşımda, bir araç almak amacıyla Adıyaman'a gittim. Bir arkadaşın düğünü için de 7 sene evvel Çelikhan'a gitmiştim.  Yakın zamanda da bir tapu meselesi ile ilgili tekrar Çelikhan'a gitmiştim...

Anlamadığım şey, bunda utanılacak ne var? Malatya'da yaşayan yüzlerce Adıyamanlıdan benzeri tepkiler işittim. Adam Adıyamanlı. Anne ve baba oralı, ben Malatyalıyım diyor.

Yahu aslını inkâr etmek ne zamandan beri sevinilecek, övünülecek bir şey olmuş. Dedem dahi Adıyamanlı olsa, babam Malatya'da doğmuş olsa, 200 senedir bu toprakları yurt edinmiş olsak bile Adıyamanlıyım derim.

Niye utanayım?

Yahudi mi oradaki kardeşlerimiz? 

Memleketin en güzel, en müspet, en temiz illerinden biri değil mi?

Malatya'da ki Adıyamanlılar neden utanıyor?

Hz. Ali'nin dahi kınadığı "aslını inkâr etme hastalığı" nereden geliyor?

Ya da Malatyalı olunca ne oluyor?

Bir ekstrası varsa ben de bileyim...

Benzer tepkiler doğu illerinden olan çoğu kişide maalesef var.

Ne var yani...

Ben Diyarbakırlı olunca, Hakkârili olunca bir şeyim azalacak veya artacak mı?

Bu cehaletin sebebini gerçekten merak ediyorum...

Ben Ermenistanlı olsan yine söylerim. Vallahi billahi söylerim...

Ne yapayım? Beni yaratan orada, o ailede yaratmış!

Ailesini, soyunu ve kütüğünü reddeden insan "Allah'ın yaratma sıfatını" reddetmiş olmaz mı?

Kusura bakmayın ama hayatımda gördüğüm en aptalca tepkilerden biri budur! 

Biri Avrupa'da doğmuş olsa, Avrupa ülkelerinden birinin vatandaşı olduğunu söylese...

Hem de göğsünü gere gere...

Çevredekiler de "vaaaav" der, söyleyene hayranlık duyardı, eminim.

Ekmeğinden, emeğinden, ailesinden utanan bir nesil türedi...

Bu tarz insan sayısı azımsanmayacak kadar fazla...

Bırakın bunları...

Ahiret için, esas memleket için azık edinin.

Nereli, nereden olduğunuzun zerre kıymeti olmayan büyük buluşmaya hazırlanın. Burada da kendinizden utanmayın!

Yorumlar 1
Mehmet Hanifi arslan 15 Eylül 2021 14:31

ağzınıza kaleminize sağlık hocam (toprağım) anne babadaki yoksunluk sosyal çevre ve lokal faşizm dir bu hastalığın sebebi:((

Yazarın Diğer Yazıları