Hakan Ertürk

Dost Mektupları

Hakan Ertürk

ÇÖZÜM BELLİ 2

(Önceki mektubun devamı)

 “Bilinmelidir ki devletlerin ve hanedanlıkların ilk zamanlarında vergi az ama hasılat çok olur. Devletlerin ve hanedanlıkların son zamanlarında ise bilakis vergi çok ama hasılat az olur.

Ödenen vergilerin az olmasından hâsıl olan memnuniyet sebebiyle umran(bayındırlık, kalkınma)  çoğalır ve artar. Hâl böyle olunca söz konusu vergi miktarı ve çeşidi de çoğalmış olur. Netice itibariyle toplam hasılat da artmış olur.

Zamanla bedevî ve sade gidişat ortadan kalkar. Halk ve hanedanlık mensupları daha iyisini arzu etmek gibi huylar edinirler. İçine gömülmüş oldukları nimetler ve refah sebebiyle itiyatları(alışkanlıkları) ve ihtiyaçları çoğalır. Bu durum karşısında vergi oranları arttırılır. Vergi hasılatını çoğaltmak için vergilere ve gelir kaynaklarına büyük miktarda zamlar yapılır.

Vergilerdeki artış, itidal haddini(ortalamayı) aşınca halkın umrana(kalkınmaya) olan gönüllü katkısı da ortadan kalkar. Bu suretle umrana katkıda bulunmaya, esasen birçok kimsenin eli varmaz. Vergi mükelleflerinin azalması sebebiyle vergilerde de toptan azalmalar ve düşüşler görülür. Vergilerdeki bu düşüşü ve mevcut verginin, masrafları karşılayamadığını gören yöneticiler, bazen vergi oranlarını arttırır ve eksik kısmı bu yoldan telafi edeceklerini sanırlar.

Derken, devleti ihtiyarlık yakalar. Mevcut vergilere yeni vergiler eklenir. Bütün bunlara rağmen hükümdar, gelir sıkıntısı yaşar. Artan ihsanın yol açtığı refah ve halkın bolluğa olan alışkanlığı, hükümdarı bu durumda bırakmıştır. Bu yüzden pazarlara(ticaret ve sanayi hayatına) kesat gelir. Çünkü çalışma hevesi bozulmuş, teşebbüs şevki kaybolmuştur.

Bu hâl, umranın çözüldüğünü ve çökmekte olduğunu ilan eder. Bu vaziyet, devlet izmihlale(yıkılmaya) uğrayana kadar artarak devam eder.”

Muhterem Dost,

İbn Haldun, Selahaddin Eyyubî’den önce de böyle bir durum olduğunu söyler ama Selahaddin Eyyubî iş başına geldiğinde yaptığı ilk icraatlardan birinin bu vergileri tamamen kaldırmak olduğunu, bunun yerine ise hayırlı eserler ikame ettiğini ifade eder.

Hülasa, diyebiliriz ki bir devletin gücü, aldığı vergilerle paralellik arz eder. Yani az vergi, devleti ve hükûmeti güçlü kılar. Çok vergi ise devleti ve hükûmeti zayıflatır. Çünkü halkına az vergi yükleyen, çok vergi toplar. Halkını vergi yüküne boğan ise az vergi toplar. Zira ticaret ve sanayi erbabı, vergiler kendilerini yormazsa girişimlerinin sayısını arttırırlar, değilse azaltırlar. İbn Haldun da bu hususta şöyle diyor:

“Ülkeyi mamur hâle getirmenin en kuvvetli yolu, memleketi imar etmek için çalışan müteşebbislerin üzerine yüklenen vergilerin miktarlarını imkân ölçüsünde azaltmaktır. Böylece insanlar, ülkeyi imar için hevesli olarak faaliyet gösterirler.

Ahvalini Arz Eden Dost,

İçinde bulunduğun müşkül ahvalin sebebi de çaresi de işte bu anlatılanlarda mevcuttur. İsraf ve vergi meselesinde ciddi hamleler yapılırsa mektubumun başında da ifade ettiğim gibi israf konusunda olağanüstü hâl ilan edilirse çok güzel şeyler olur. Bir virüs sebebiyle tüm ülke seferberlik durumuna getirilebiliyorsa, virüsle mücadeleden kaynaklı olarak tüm ülkede olağanüstü kararlar alınabiliyorsa israfla mücadele konusunda da bu yapılabilir. Yeter ki istensin. Yeter ki kemerini ilk sıkanlar yöneticiler olsun ve vatandaş buna şahit olsun.

Vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları