Hakan Ertürk

Dost Mektupları

Hakan Ertürk

TAVİZ, HÜSRANIN KARDEŞİDİR

Muhterem Dost,

Kur’an okuyordum. Şu ayetlere gelince bir sonraki ayeti uzunca bir süre okuyamadım:

“Seni, sana vahyettiğimizden ayırıp başka bir şeyi Bize karşı uydurman için uğraşırlar. O zaman seni dost edinirler.

Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, neredeyse onlara birazcık meyledecektin.

O takdirde sana, hayatın da ölümün de kat kat azabını tattırırdık. Sonra bize karşı bir yardımcı da bulamazdın.”  (İSRA 73,74,75)

Hakka suresinde de bu doğrultuda ayetler var. Oradaki ayetlerin sonunda ise Allah azze ve celle “… şah damarını mutlaka keserdik.” buyuruyor.

İçimi bir korku sardı. Allah azze ve celle, Hz. Muhammed(sav) gibi bir kulu sertçe uyarıyordu bu ayetleriyle. Vereceği küçücük bir tavizin, kendisini şiddetli bir azaba sürükleyeceğini söylüyordu.

Demek ki şu sınırlı hayatta ve hiç verilmemesi gereken bir hususta verilen ufacık bir taviz, geri dönüşü olmayan çok büyük bir felakete yol açabiliyor.

Muhterem Dost,

Ahval böyleyken ahvalimiz nicedir?

Mesele dinin temel taşları olunca merhametiyle maruf Rabb’imizin tavrı bir anda sertleşiyor. Öyle ya, bir binanın temeliyle oynarsan bir müddet sonra o bina yerle yeksan olur. Bundandır ki Allah azze ve celle daha en başında uyarıda bulunuyor.

Bir duruşu olmalı insanın değil mi? Yahudi isen ona göre bir duruşun olur, Mecusi isen ona göre… Müslüman’ın da Müslümanca bir duruşu olmalı. Birilerine şirin görünmek için hakîkati üzmek, Müslüman’a yakışmaz. Bu demek değildir ki hakîkati dillendiren kişi, her türlü üslup ile bunu ifade edebilir. Bilakis, Müslüman nahif olmalı, zarif olmalı, üslubunu güzel ayarlamalı, sözü güzel söylemeli… Hakîkati savunurken bunlara riayet etmeli. Bunlara riayet ederken de hakîkati gizlememeli.

Muhterem Dost,

Sana bunları söylüyorum da ben sanki bu konularda çok mu iyiyim, duruşu çok mu sağlam biriyim. İslam’ı temsiliyetim ne derece etkili? “Her sapma 0,01 ile başlar.”  diyen ne kadar da doğru demiş. Peki, benim tavizlerimin yüzdelik dilimi ne düzeyde?

Rahman olan Rabb’imin merhametine sığınıyorum. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed(sav), sırf birileri daha İslam ile müşerref olsunlar, ateşten âzâd olsunlar diye küçücük bir taviz vermeye yeltendi de Allah azze ve cellenin ikazının şiddetini yukarıda gördük. Ya ben… Ya sen… Bırak birilerinin kurtuluşu için olmayı, aşk ile bağlandığımız yüzü gözü makyajlı dünya için verdiğimiz tavizlere bir baksana…

Allah’ın kitabındaki Müslüman profiline ne kadar benziyoruz?  Hiç bu soruyu kendimize soruyor muyuz? Uğruna tavizler verip Rabb’imizi öfkelendirdiğimiz şeyleri beraberimizde kabre götüremeyeceğimizi de biliyor muyuz? Şeyh Tantâvî diyor ki: “70 yıldır kitap okurum. İbnü'l-Cevzî'nin şu sözünden daha hikmetli bir söz görmedim: İbadetlerin meşakkati gidersevabı kalırGünahların lezzeti giderazabı kalır.”

Vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları