Hakan Ertürk

Dost Mektupları

Hakan Ertürk

DUYDUM Kİ …

Duydum ki ey Filistin’im!
Ufkun güneşe hasret kalmış.
Semanı kaplayan gece, aydınlığın yolunu tıkamış.
Sıvasız ve çatısız evlerde 
Göğü, yorgan kılıp örtermiş evlatlarının üstüne babalar.
Çocuklar babalarının,
Anneler çocuklarının kucağında cennete uğurlanırmış.

Duydum ki ey Filistin’im!
Yetim kalmışsın…
Hani bir sahabi vardı. Ana babasını çocuk yaşta kaybetmişti.
Kimsesizliğine ağlarken Nebi yanına gelmişti:
“İster misin ben baban, Aişe anan, Fatıma kardeşin olsun?” demişti.
Gün gelip de Nebi vefat edince “İşte asıl şimdi yetim kaldım.” demişti.
Ey gönlü mahzun, eli mahrum Filistin’im!
Peki, sen asıl ne zaman yetim kaldın?
Nebi gidince mi? Selahaddin ölünce mi?
Yoksa cihan devletinin çatısı, duvarlarının üstüne çökünce mi?
Suçlu sen misin, ben miyim, ceddim mi?
Yoksa asıl suçlu; ceddimin emeğine, kanına ve terine ihanet edenler mi?

Duydum ki ey Filistin’im!
Yahudi, bir türküdür tutturmuş gidiyor.
Seni, Allah’ın kendisine ebedi ikramı biliyor.
Kadim nankörlüğü yetmezmiş gibi
Kadim yüzsüzlüğü de devam ediyor.

Ey Filistin’im!
Senin insanların çok mu hissizdirler ki
Hastanelerinde ameliyatlar narkozsuz yapılırmış?
Senin annelerin buradakilerden farklı mı yaratıldı ki
Evlatlarını okula yollar gibi şehadete yollarlarmış?
Bizim buralarda çocuklar ellerinden şekeri alınırsa ağlar,
Senin çocukların ise ellerinden babaları alındığı için ağlarmış.

Duydum ki ey Filistin’im!
Sevenin çok, sahibin yokmuş.
Sana olan desteğimiz üç beş damla gözyaşı
Ve kuru birkaç slogan olmuş.

Duydum ki ey Filistin’im!
Bahar senin tek mevsiminmiş.
Bağrında her dem kırmızı güller açar, 
Al kanlarla sulanırmış toprağın.
Senin çocukların çocuk olmadılar hiç. 
Zayıf omuzlarına şerefimizi yükleyip meydana ittik.
Minicik ellerine intifadanın taşlarını verip
Göğüslerini kurşunlara siper ettik.
Ve izledik dev ekranlardan devasa direnişini
Kahvelerimizi yudumlarken yumuşak koltuklarımızda. 

Duydum ki ey Filistin’im!
Bizi, kardeşlerini bekliyormuşsun. Bekleme…
Bizim buralarda meşguliyetimiz haddinden ziyade…
Kimimiz evin, kimimiz arabanın kredisiyle meşgulüz.
Kimimiz mobilyalarını yenileme telaşında,
Kimimiz yeni bir telefonun hayâliyle yaşamakta.
Kimimiz de daha çok para kazanmanın
Yolları üzerine kafa patlatmakta.
Ayrıca siyasî çıkarlarımızı
Ve stratejik planlarımızı da unutma.
Velhasıl bekleme bizi Filistin'im. Bekleme… 
Bizden bir Selahaddin çıkmaz…
Biz yine senin için gözyaşı döker, sloganlar atarız.
Klavye mücahidliği yapar, kınama mesajları da yollarız.
Ama sen bizi bekleme… Çünkü Selahaddin senin içinde…

Ey ümmetin yüz akı Filistin’im!
Ey Filistin’in gül bahçesi Kudüs ve kardeşleri!
Siz unutmadınız Hayber’i ve laneti hak edenleri.
 Elbette Yahudi de unutmadı kirli mazisini
Ve bilir uğrayacağı akıbeti.
Bundandır ki akıtır durur salyasını bir köpek gibi.

Ey ümmetin yüz akı Filistin’im!
Ey Filistin’in gül bahçesi Kudüs ve kardeşleri!
Bedeniniz postallarla çiğnense yanıp dursa da canınız,
İffetimizi muhafaza içindir akan kanınız.
Ve o kan ki ulaştıracaktır sizi hürriyete,
İslam’ın çocuklarını da zafere…
O vakit utanır belki Filistin’im,
Hayâlinde ve endişesinde sen olmayan Müslim ve Müslime…
Utanır belki… Utanırız belki… Utanırlar belki…

Yorumlar 4
Hakan Ertürk 25 Mayıs 2021 17:46

Teşekkür ederim Turgay. Allah razı olsun.

Turgay Aysöndü 24 Mayıs 2021 21:27

Son zamanlarda okuduğum en duygu yüklü yazı.İnşallah Filistin'in zafer yazıları da okumak nasip olur. Yüreğine sağlık Hocam.

HAKAN ERTÜRK 22 Mayıs 2021 11:51

Teşekkür ederim. Allah razı olsun.

Murat Sezik 21 Mayıs 2021 22:50

Eline ve yüreğine sağlık kardeşim.

Yazarın Diğer Yazıları