Hakan Ertürk

Dost Mektupları

Hakan Ertürk

BEYDEBA’DAN HİKMETLİ SÖZLER 1

Sevgili Dost,

“Doğu Klasikleri” denince senin de aklına ilk olarak Beydeba’nın “Kelile ve Dimne”si geliyor mu?

Bütün kerameti Batı’dan bilip yüzümüzü Batı’ya öyle bir çevirmişsiz ki özümüze yabancılaşmış, bizden olan edebî eserleri de küçümser olmuşuz.  

Bu sebepten, “Doğu Klasikleri” dediğimiz eserlerin, yolumuzu aydınlatıcı ne öğütlerle, ne hikmetlerle dolu olduklarını maalesef çoğumuz bilmiyoruz.

Sana bu mektubumun bundan sonraki satırlarında “Kelile ve Dimne” isimli kitaptan seçtiğim ve her biri hikmet dolu bazı ifadeleri sunmak istiyorum.

“Kelile ve Dimne”yi yönetici pozisyonunda olan her insanın okuması gerektiğine inanıyorum. Tabiidir ki yöneticilik dediğimde aklına hemen devlet başkanı, bakanlar, vekiller, belediye başkanları, valiler, kaymakamlar, muhtarlar, vs. gelebilir.

Bilesin ki bundan da ötesi var. Bir baba, evinin yöneticisidir. Bir iş yeri sahibi, iş yerinin yöneticisidir. Yahut bir müdür, emri altındakilerin yöneticisidir. Hülasa, toplumda yönetici olmayan kişi sayısı pek azdır. Her birimiz, bir yönüyle yönetilen durumundaysak da başka bir yönüyle yönetici pozisyonunda hayattaki yerimizi almış bulunmaktayız.

O halde, yaşlı bilge Beydeba ile yönetici konumundaki Debşelem Şah’ın o hikmet dolu sözlerine buyuralım ve bu hikmet sofrasından heybemize doldurabildiğimiz kadar hikmet dolduralım:

*Yolda bir köpek gördüm. Kendisinden güçsüz olan bir tilkinin ayağını ısırdı. Köpeği izliyordum. Vahşi bir at çıkageldi. At, köpeği tepeleyince köpeğin ayağı kırıldı. Merakla atı takip etmeye başladım. At, geçtiği güzergâhta fark etmediği bir çukura düştü. Onun da ayağı kırılmıştı. Bu olaylar bana iyi bir ders olmuştu. KİMSENİN YAPTIĞI, KİMSENİN YANINA KALMIYORDU.

*Ulu sözü dinlemeyen ulur.

*Her şey aslına döner.

*Mutluluk, sadece yiyip içmek değildir. Gerçek mutluluk, erişilmesi güç şeyleri elde etmektir.

*İşlenen her suçu ağır bir biçimde cezalandırırsa bir padişah(yönetici), sarayında korku rüzgârları esmeye başlar. Bu da insanları ikiyüzlülüğe yöneltir. Oysa her suç, isteyerek yapılmaz. Bu gibi durumlarda bağışlamak en doğru yoldur. Üstelik, suçlunun pişmanlığını arttırır. Kötü yola sürüklenmekten de alıkoyar.

*Cezadan çok, bağışlamak daha yararlıdır.

*Affetmek büyüklüktür. Bunda, anlatılması güç bir zevk vardır.

*İnsan, kırk yılda elde ettiğini bir anda yitirebilir.

*Hain, korkak olur.

*Kader konuşunca, insan susar.

*Kahır, insanı çok yaşatmaz.

*Yorulmak, bu geçici dünyamızın vazgeçilmez bir kuralıdır evlat.

*Çayırda çimen, toprakta nem, insanda elem tükenmeyecek kadar çokmuş.

(Devam edecek inşallah)

Yazarın Diğer Yazıları