Hakan Ertürk

Dost Mektupları

Hakan Ertürk

UHUD, HÂLÂ KAZANDIRIYOR 2

(Bir önceki mektubun devamı)

4) Müslümanlar da başarısız olmalılardı ki insanlar sadece iman edilmesi gerektiği için iman etmiş olsunlar. Başka bir nedenle değil.

Allah azze ve celle, başarıyı hâlis bir niyetle iman etmiş insanlara lutfeder. Müslümanlar bugün mazlum durumda iseler ve Allah’ın yardımına erişemiyorlarsa bunun tek sebebi vardır. O da Müslümanların hâlis bir imanla saflarını belirlememiş olmaları ve imanlarının gereğini yerine getirmiyor olmalarıdır. Saflar ki ne zaman netleşir, Allah'ın yardımı da o vakit gelir.

Allah ile şeytan aynı anda razı olmaz. Nefsin arzularına göre hareket edip cennet hayâli kurmak da insafa sığmaz.

5) Rasulullah(sav)’ın öldürüldüğü haberi Uhud’da Müslümanlar üzerinde şok etkisi yapmıştı. Kolları, kanatları kırılmıştı. Oysaki Bâkî olan Rasulullah(sav) değil, Allah’tır. Ezelî ve ebedî olan sadece O'dur.

Çeçen cihadında, Çeçenlerin lideri olan Aslan Mashadov şehit düşünce mücahitler üzerinde Uhud  benzeri bir çaresizlik baş gösterir. Şamil Basayev mücahitlere hitapla der ki: “Aslan Mashadov için cihat edenler gidebilirler. Allah için cihat edenler içinse cihat devam ediyor.”

6) Mekke’de Müslüman olmak, zorluklara talip olmaktı. Medine’de ise durum tam tersiydi. Zira, Müslümanlar artık güçlüydü. O halde yakın ve uzak çevremizdeki münafıkları tanımalı, onların sinsiliklerine karşı uyanık olmalıyız.

Hele şu içinde bulunduğumuz çamur renkli zamanda “Kim, kimdir? Kime ve niye hizmet etmektedir?”  gibi soruların cevabını doğru tespit etmek durumundayız.

7) Zor zamanda Müslüman olanlar, düşmanlarını çok iyi tanırlar ancak rahat zamanda Müslüman olanlar, düşmanlarını hakkıyla tanıyamazlar. Bu nedenle de düşmanlarının eşitlik, düşünce özgürlüğü, adalet, insan hakları vb. alanlarla ilgili yaptıkları kulağa hoş gelen açıklamaları samimi ve gerçekçi bulurlar. Uhud, bu hususta da bize ders vermiş ve düşmanın eline fırsat geçtiğinde nasıl bir canavara dönüşebildiğini bizlere öğretmiştir.

Bugün de değişen bir şey yoktur. Sana gülücükler dağıtan, insan hakları edebiyatı yapan, barış ve kardeşlik türküleri söyleyenlerin çoğunun, ellerine geçen ilk fırsatta bir canavara dönüşeceklerini asla ve kat’a unutma.

Tüm bu derslerden hareketle ve Abdullah bin Abbas’ın ifadesiyle söyleyelim: “Allah, Müslümanlara Uhud’daki kadar hiçbir savaşta yardım etmedi.”  Kendisine itiraz edenlere ise Abdullah bin Abbas, Âl-i İmran suresinin 152. ayetiyle cevap verdi.

Ders almak duası ile…

Vesselam…

NOT: Celaleddin VATANDAŞ’ın “Hz. Muhammed(sav)’in Hayatı ve İslam Daveti” isimli eserinden istifade edilmiştir.

Yazarın Diğer Yazıları