İsrail ile Filistin arasındaki savaş daha önce eşi benzeri tarihte görülmemiş bir vahşet, katliam ve gözü dönmüşlükle devam ediyor. 1 ay geçmesine, tarafların bir birlerine ciddi zarar vermesine karşın İsrail orantısız güç kullanarak, her türlü savaş suçunu ihlal ediyor. Hamas'ı bahane ederek 1948'den beri yaptığı işgali bu kez fırsata çevirmek ve Filistinlilerin kokunu kazımak isteyen İsrail'e karşı İslam ülkeleri her zamanki gibi yine seyretmekten başka bir şey yapmıyor.
Türkiye'nin arabulucu rolünü kaybetmemesi ve Birleşmiş Milletler'de oluşturduğu lobilerle her türlü kararın anında alınabilmesi için uyguladığı diplomatik tarafsızlık oldukça yerinde bir duruş.
Tüm Türkiye'nin kalbi zaten Filistin için atıyor. Fakat; "BM" dedikleri, "insan hakları" dedikleri, "Dünya Sağlık Örgütü" dedikleri, "AHİM" dedikleri sözde modern dünyada ülkeler arası ilişkileri düzenleyen savaş hukuku başta olmak üzere insanlık onurunu ve dünyanın geleceğini dizayn eden bu kurumlar maalesef işlevsiz kalmıştır.
İşte böyle bir dünya düzeninde Filistin için ne yapabilirsiniz ki?
Türkiye'nin güvenlik başta olmak üzere onca kendi meseleleri varken Filistin ve diğer ülkeler için sıcak bir savaşa girmesi ya da doğrudan İsrail ile tüm ilişkilerini koparması mantıklı, sürdürülebilir ve gerçekçi bir çözüm değildir.
Garantör devlet konumundan tutun da esir değişimleri, Yeni Filistin Devleti Kurulması ve tanınması dahi birçok süreç ancak diplomasi ile çözüme kavuşturulabilecektir.
Filistin'de kayıpların sayısı 10 bine yaklaştı. Üstelik ölenlerin yarısı çocuk ve kadın. 1.5 milyon Filistinli için yaşamak, ölüm ve kalım arasında ince bir çizgi.
Arap dünyası her zamanki gibi meseleye ekonomik, güvenlik kaygıları ve mezhepsel yaklaştıkları için maalesef istenilen ortak duruş bir türlü gösterilmiyor.
Bu noktada belki yanlış da anlaşılabililirim ama batılı halkları daha vicdanlı buluyorum. Fransa'da, İngiltere'de, ABD'de milyonların Filistinliler için meydanları doldurması insanlık adına umut veriyor.
Ülkemizde ve dünyada İsrail'e karşı ciddi bir boykot kampanyası başladı. Dünya genelinde sadece Coca Cola'ya karşı yapılan boykot neticesinde verilen ticari zararın 30 milyar doları bulduğu açıklandı.
Şampuandan deterjana, lüks zincir cafelerden sabuna, içecekten yiyeceğe kadar birçok üründe yapılan boykotlar en başta basit gibi görülebilir fakat konu İsrail ise konu direkt ekonomi ise Yahudilerin kendi hükümetlerine iç baskısı için büyük bir önem taşıyor.
3 BELEDİYEDEN ORTAK KARAR!
Malatya'da 3 belediye eşine az rastlanır şekilde ilk defa aynı anda tüm market ve sosyal tesislerinde İsrail markalı ürünleri raftan kaldırma kararı aldı. Bu noktada 42 şubesi bulunan Esenlik'in kararı elbetteki cok daha kıymetli. Yeşilyurt, Battalgazi ve Büyükşehir belediyelerimizi tebrik ediyorum. Benzer kararların toplum yararına diğer konularda da alınmasını temenni ediyorum.
Fakat bazen de duyuyoruz ve görüyoruz ki boykottan etkilenen bazi firmaların bas döndürücü indirimlerine tav olan bazı insanlar var.
Ağlayanın malı gülene hayretmez! O yüzde 50 indirimle aldığınız hangi ürün bir masum bebekten çocuktan daha kıymetli olabilir?
Hamas'ı, Filistin'i sevmeyebilirsiniz ama bugün mesele insan olabilme ve insanca tepki koyabilme günüdür!