Enes Tarım

TEKNOLOJİK KUŞATMA

Enes Tarım

Son dönem teknolojideki ilerlemeler hayatımızı kolaylaştırsa da beraberinde bilgisayar ve akıllı telefonlar güvenliğimizi tehdit eder hale geldi.

İnternet erişimi sonucu attığımız her adım takip ediliyor.

İnternet, hayatımızı kolaylaştırırken beraberinde de hayatımızı daha riskli bir hale getirdi.

Sadece devlet değil, farklı kurum, kuruluş ve şirket birçok farklı yöntem kullanarak bizleri gözetim altında tutuyor.

Bunun en önemli müsebbiplerinden biri sürekli yanımızda taşıdığımız cep telefonlarımız.

Basit bir şekilde anlatacak olursak, cep telefonlarımızın bizi sürekli bağlantı hâlinde tutabilmesi için daimi bir şekilde etrafımızdaki baz istasyonlarıyla iletişime girmesi ve onlarla bağlantı halinde olması gerekiyor.

Bunu yapabilmek için de, düzenli olarak etrafına bir sinyal gönderiyor ve kendi konumunu belirlemeye çalışıyor.

Telefonumuzun gönderdiği sinyaller en yakın baz istasyonları tarafından alınıyor ve baz istasyonları telefonumuza bir cevap sinyali göndererek hattımızın bağlantıda kalmasını sağlıyor.

Bu sinyal alışverişi gerçekleştikten sonra, baz istasyonları bizim nerede olduğumuz bilgisine sahip oluyor.

Yani telefonumuz hangi baz istasyonuyla iletişime geçtiyse, ona yakın bir yerdeyiz demektir.

Benzer durum ziyaret ettiğimiz web sitelerinde de aynı.

Normal şartlarda, girdiğimiz her web sitesine kim olduğumuza dair bilgiler göndermekteyiz.

İnterneti kullandıkça ve sosyal medyada paylaşımlar yaptıkça önemli bilgiler paylaşıyoruz farkında olmadan.

İnternette yaptığımız alışverişler ve indirdiğimiz programlar, ziyaret ettiğimiz siteler nelere ilgi duyduğumuzu gösteriyor.

Bu bilgiler sadece devlet ve istihbarat kurumu için değil; beraberinde reklamcılar ve bize bir şeyler satmak isteyen şirketler için de cazip detaylar içeriyor.

İnternette attığımız her adım, vakit öldürmek için yaptığımız sosyal medya sörfleri birilerine satılarak paraya dönüştürülüyor.

Bu işi en iyi becerenler ise hepimizin her gün kullanmak zorunda kaldığımız Facebook ve Google.

Bu iki şirket, yalnızca bu sayede her yıl yüz milyarlarca dolar kazanmakta.

Ve artık şu anda internette bize bir şey satmak isteyen herkes verilerimizi kullanmak için onlara koşuyor.

Peki, ellerinde bu kadar değerli ne var?

Facebook için en önemli verilerden birisinin kaynağı insanlar arası ilişkiler.

Orada diğer insanlarla ilişkilerimiz, beğenilerimiz ve ziyaret ettiğimiz her site profilimizin altında birleşiyor, kimliğimizin bir parçası sayılarak toplanıyor, kaydediliyor.

Ardından Facebook, bilgilerimizi analiz ederek etiketliyor ve reklam vermek isteyenler için satışa hazır hale getiriyor.

Yaptığımız her arama, yazdığımız her mail ve bunların yanı sıra girdiğimiz her site, Google tarafından profilimizin kimlik bilgileri kısmına not edilerek satışa sunuluyor.

Bilgisayar ya da cep telefonu fark etmiyor; tüm internet işlemlerimiz için durum aynı ve tüm bilgilerimiz bu şirketler tarafından reklam verenlere satılmak amacı ile biriktiriliyor.

O yüzden Google de yapmış olduğumuz örneğin bir beyaz eşya araması sonrasında bize o beyaz eşyadan satmak isteyen firmalar tarafından aradığımız ürün muadili reklam içerikleri ile kuşatılmaktayız.  

Yanı sıra telefon ya da bilgisayarımıza kurduğumuz hayatımızı kolaylaştırıcı çoğu program ya da uygulama da benzer şekilde Facebook ve Google gibi kişisel bilgilerimizi kopyalayıp kaydederek biriktirip reklam şirketlerine satmaya çalışmakta.

Birçok uygulamanın aslında hizmet vermek için hiç ihtiyacı olmadığı halde konum bilgilerimiz ya da rehber listemize ulaşmak istemesi bunun en basit örneği.

Şimdilik kimlik bilgilerimiz ve alışkanlıklarımızla ilgili toplanıp kaydedilen bilgiler en iyi ihtimalle reklam şirketlerine satılarak kazanca dönüştürülüyor.

Görünen o ki, günümüz teknolojik gelişmeleri hayatımızı kolaylaştırıyor gibi görünse de, yarın neler getirecek şimdiden kestirmek zor.

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları