Enes Tarım

Linç kültürü

Enes Tarım

“…Az önce yağmalanan bir işyerinin önüne işyeri sahibi Suriyeli aile geldi. Yaşadıkları korku yüzlerine yansımıştı. “Bir şeyler söylemek ister misiniz” diye sormak istedim. Aile babası, yalnızca gökyüzünü işaret etti ve sustu…” (Alıntı)

Göçmen krizi büyüyor ve solcu/milliyetçi cephenin ortak hedefinde tüm mal ve mülklerini geride bırakarak ülkemize göç eden mülteciler var.

Bugüne kadar kısmen yaşanan göçmen karşıtı protesto ve saldırılar son dönem bazı mihrakların tahrik çabası provoke saldırılara dönüştü. 

Geçtiğimiz hafta Ankara'nın Altındağ ilçesinde meydana gelen bıçaklı kavganın ardından yaralanan 2 kişiden biri olan 18 yaşındaki Emirhan Yalçın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. 

Olayla ilgili gözaltına alınan iki zanlı "kasten öldürme" suçundan tutuklanmasına rağmen iki gencin Suriyeli sığınmacılar tarafından bıçaklandığı haberi üzerine Suriyelilere ait dükkanlara ve araçlara saldırıldı; ev ve işyerleri taşlanarak kepenkler camlar kırılarak içlerindeki eşyalarla araçlar tahrip edilerek akülerine kadar talan edildi…

***
Ülkemizde Suriye iç savaşının başlangıcından bugüne 23 Temmuz 2021 tarihine kadar resmi kayıtlara göre göçmen Suriyeli sayısı yaklaşık 3 milyon 600 bin kişi. 

Bunun yaklaşık yarısını yani 1 milyon 700 binini/ yüzde 48’i (0-18) yaş arası çocuklar oluşturuyor. 

10 yaşın altındaki Suriyeli göçmen sayısı ise 1 milyon 100 bin. Yani yaklaşık yüzde 30luk bir kesim hemen hemen bizim ülkemizde doğdu ya da büyüdü. 

Tüm Suriyeli yaş ortalaması ise yaklaşık yüzde 22

23 Temmuz 2021 tarihi itibarıyla geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı 55 bin. 

Bu sayı 2019’un başında yaklaşık 145 bin idi.

2018’in başında ise 230 bin.

Yani bugün Suriyelilerin yalnızca %1,5’u kamplarda yaşarken %98,5’u şehirlerde yani bizimle beraber yaşıyor ve hangi şehirde yaşayacaklarına “Göç İdaresi” karar veriyor.

Göç İdaresinin 23 Temmuz 2021 tarihli verilerine göre en çok Suriyelinin yaşadığı şehir 530 bin Suriyeli ile İstanbul iken onu 450 bin ile Gaziantep takip ediyor. 

Bu sıralamada yaklaşık 30 bin Suriyeli ile ilimiz Malatya ülke genelinde 17. sırada…

***
Böyle bir ortamda bu kadar sıkıntılar altında çevre ülkelere göç ederek savaşın sıkıntısını atlatmaya çalışan bu muhacir insanlar maalesef ülkemizde siyasi çıkar hesapları yüzünden linç tehlikesi ile karşı karşıya.

Uzun bir süredir bazı kesimler ülke genelinde etnik/ırkçı söylemlerle insanları tahrik ederek Suriyeli göçmenlere karşı bir fitne fesat politikası üretiyor.

Tüm bu fitne sonucu Ankara Altındağ’da yaşayan 50 bin Suriyelinin evlerine ve işyerlerine karşı korkutucu saldırılar karşısında dahi ülkede tüm siyasi parti kesimleri büyük bir vurdumduymazlıkla kayıtsız davranıyor.

Olay sonrası tek bir siyasi parti temsilcisi olay yerine gitmedi.

Olayla ilgili söz söylemeye cesaret edenler de Suriyelilerin evine saldıran, dükkânlarını talan eden vatandaşlara sağduyu çağrısı yapmanın ötesine geçemedi.

Küçücük şeyler için bile ortalığı birbirine katarak devleti teyakkuza geçirenler (muhalefet ve iktidar hep beraber) sessizliğe gömüldü.

2019 da Ankara Çubuk’ta linç teşebbüsüne uğrayan ve kalabalığın elinden zor kurtulan Kemal Kılıçdaroğlu ile geçtiğimiz günlerde Rize ve Sivas’ta benzer linç saldırıları yaşayan Meral Akşener de dahil buna.

Ankara’nın belediye başkanı Mansur Yavaş ise, kendi şehrinde masum insanların evlerine saldırılar sürerken, olay yerine gidip bir sükûnet çağrısı yapacağına twitterdan “kontrol edilemez bir hal almadan misafirlerin ülkelerine dönmesi” nden bahsetti.

Mülteciler konusunda hassas olduğu bilinen Cumhurbaşkanıda dahildi bu sessizliğe…

Davutoğlu ve Babacan sadece birer tweet geçti…

Hatta Babacan, Başbakan Yardımcısı olduğu sırada mültecilere kapıların açılmasından haberi olmadığını söyleyerek suçu üzerinden attı. Savaştan kaçan insanlara sınırları açma ‘suçu’nu başkalarına attı(!)

Bu anlarda CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise hala çoktan yalan haber olduğu ortaya çıkmış olan göndere Afgan bayrağı çekilmesinden bahsediyordu. CHP lideri, haftalardır mülteciler meselesini gündemin ortasına taşıyarak dört milyona yakın mülteciyle birlikte yaşadığımızı unutmuş ve linç sonrası hala: “Sevgili vatandaşlar sakin olmak zorundayız. Biz bu sığınmacı sorununu çözeceğiz; davul zurna ile uğurlayacağız misafirlerimizi…” diyebiliyordu…

***
CHP zaten en başından beri Suriyelilere karşı ve ülkelerine dönmelerini istediklerini her fırsatta söylüyor. 

Gittikleri şehirlerde sürekli mültecilerden şikâyet edip duruyorlar.

Irkçılık üzerinde siyaset yapıyorlar.

Suriye’de 10 yıl boyunca bir iç savaş yaşandığını ve ülkemizdeki insanların mağduriyetini hiç görmüyorlar.

Sadece son dönemde ekonomik sıkıntılarla zayıflayan iktidarı seçimlere zorlamak için kendileri gibi şovenist çevrelerle işbirliği içerisinde popülist davranıp ırkçılık yangınını körükleyip duruyorlar...

Oysa bilmiyorlar ki masumların da mazlumların da koruyucusu Allah’tır.

Mazlumun bedduası ile Allah arasında bir perde de yoktur…

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları