Enes Tarım

KEDİYİ BEKLERKEN

Enes Tarım

“Adamın birinin evine bir kedi musallat olur.

Ne yaptıysa evden uzaklaştıramaz.

Bunun üzerine onu alıp uzak bir yere götürüp salıvermeye karar verir.

Götürmesine götürür de 5 saat sonra kedi eve geri gelir.

Bunun üzerine adam önceki yerden daha uzak bir yere götürür.

Kedi bu sefer geç te olsa 7-8 saat sonra çıkagelir.

Adam iyice sinirlenir.

Alır kediyi mesafesi uzak, yolları karmakarışık ormanlık bir yere götürür ve bırakır.

Fakat bu sefer dönüş yolunda kendisi kaybolur.

Bunun üzerine evi arar ve karısına sorar:
– Hanım kedi eve geldi mi?
– Geldi bey, çok oldu sen nerelerdesin?
– Yolumu kaybettim! Söyle o kediye gelsin beni alsın…” 

***

Bu fıkrayı neden mi anlattık.

Bazı şeyler, elde olmaksızın hayatın hazırladığı karşılaşmalardır, önlenemez, mecburen yaşanır.

Yapacak bir şey olmaz, elden bir şey gelmez, olur ve biter.

Bazı şeylere iyi niyet ve temennilerle başlanır, ama yol üzerinde ilerlerken olayın seyri değişir, farklı mecralara yürür ve önlem alamazsın beklenmedik son gerçekleşir.

Ama bazı şeyler de vardır ki kişi her şeyin; yaşanacak gelişmelerin farkındadır, önceden görür, bilir ve olayların en yakınında tanıktır hayata…

Süreç içerisinde müdahale edebilir, bazı şeyleri değiştirebilmek elindedir, istese değiştirebilir.

Toplumların yaşamı da böyle, insan yaşamı gibidir.

Bazı şeyleri değiştirmek elimizde olamasa da, bir kısmı inisiyatifimizdedir.

Bu süreçte eğer yolumuzu kaybettiysek, yine hep beraber bulmanın uğraşında olmamız zaruridir.

Elimizden gelmeyen, imkânsız olanı da yaşamın seyrine bırakmak galiba en iyisi.

Ormanın ortasında salıverdiğimiz kedinin bizleri gelip eve götüreceği günleri beklemek, gerçekleşmesi zor bir umut olsa da, hayat yine de güzel…

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları