Enes Tarım

Deist Nesil Yönelişinde Sanal Dünyanın Rolü - 1

Enes Tarım

“Bir öğlen sonu Mekke’ye vardım. Sürpriz bir şekilde her taraf çöllerle kaplıydı. Karşılama merkezinde bana bir çanta verdiler. Çantanın içinde hac için ihtiyaç duyacağım her şey vardı. Başörtümü ve ihramımı giydim. 

Kâbe’ye doğru yol aldım. Geceyi orada geçirdim. Sabah olunca Arafat dağını seyrederek uyandım. Haccımı tamamladıktan sonra başka bir hacı ile karşılaştım. Onunla hava durumu ve hac hakkında konuştuk. Sonra oradan ayrıldım. Bütün bunlar yarım saat içinde ve odamdan ayrılmadan gerçekleşmişti…”

Sanal dünyada hac tecrübesi yaşayanlar aşağı yukarı bu ifadelerle aktarmakta deneyimlerini. Milyonlarca kullanıcısı olan internet siteleri sanal bir dünya ve buralarda artık alışveriş, eğitim, eğlence ve gezilerin yanı sıra dini aktiviteler de sanal olarak deneyimlenebilmekte. Bu sitelerde birçok cami, kilise, havra ve diğer dinlere ait mabetler bulunmakta ve bunların çoğu gerçek dünyadaki ibadethanelerin birebir kopyası. Kâbe’nin yanı sıra birçok büyük camide sitede yer almakta ve bu siteler dini eğitim vermek amacıyla da kullanılmakta. 

Böylesine güzel tecrübeler yaşatan internet sitelerinin olması bizleri geleceğe umutla bakmaya zorlarken diğer taraftan islamofobik çalışma ve programların çokluğu da bir o kadar umutlarımızı kırmakta.

Yüzeysel bir araştırma gençlerimizin deizme yöneliş nedenlerinden birinin belki de en önemlisinin son yarım yüzyılda dünyamıza giren ve dönüştürücü etkisinden ötürü önemli bir yaşam şekillendiricisi kabul edilen interaktif oyun ve bilgi kaynakları olduğunu teyit etmekte.

Yeni nesiller bizlerin çocukluk ve gençliklerinden farklı olarak zamanlarının çoğunu bilgisayar başında geçiriyor ve bu da onları asosyal birer kişiliğe dönüştürüyor. Ve bizler maalesef bu alanda bilgi birikimine sahip olmadığımızdan onları kontrol edemiyor, bu yeni yaşam tarzında onlara rehberlik edemiyoruz. Bu yüzden çoğu kez tehdidin boyutlarını da tahmin edemiyor, korumasız bıraktığımız nesillerin zihinlerine bu oyunlar ve filmlerle İslam düşmanlığının zerk edildiğini göremiyoruz.

Dünya genelinde milyonlarca çocuk ve genç, oynadığı bilgisayar oyunlarında, çizgi filmlerde ve diğer medya gruplarında ara karakterlere gizlenmiş art niyetli temalarla adeta gizli bir el vasıtası ile programlı bir şekilde dönüştürülerek kendi değer ve kültürüne yabancılaştırılmakta, düşmanlaştırılmakta, umursamazlaştırılmakta…

***

Geçmişte bilgisayarın henüz dünyamıza girmediği zamanlarda satranç ve dama gibi oyunlar binlerce yıldan süzüle gelen mantık oyunları idi ve hemen herkesin zaman geçirme ve zekâ geliştirme eğlencesi idi.

Ancak bilgisayar teknolojisi hayatımıza girdiği andan itibaren her şeyin ötesinde vazgeçilmez bir parçamız haline geldi. Özellikle cep telefonlarının çıkışı her an elimizde tablet ve akıllı telefonlarla gezinen birer zombiye dönüştürdü bizleri. Ve tüm dünya insanlarının bu yeni teknolojiye olan ilgisi kısa sürede bu sektörü dev bir pazara dönüştürdü. 

Sinema sektörünün geçmişten bugüne az sayıda seyirciye hitap edebilmesi karşısında tv programları ve bilgisayar oyunlarının çok büyük kitlelere ulaşabilmesi bu sektörü çok daha önemli hale getirdi. 

Bugün internetin yaygınlaşması sayesinde sanal mecralar da farklı bir düzleme taşınarak sosyalleşmenin boyutu değişti. Pek çok insan artık hayal bile edemeyecekleri mekânlarda, tahmin edemeyecekleri sayıda kişiyle birlikte "gerçek gibi" savaşların içinde yer alıyor, hayatta kalması için gerekli olan "güç" ve "şiddet" dürtüsünü bu oyunlarla tatmin ediyor, savaşıyor, mücadele veriyor ve sonra sıradan hayatına devam ediyor. 

Sanal oyunlar bize hiç yaşayamayacağımız deneyimleri, üstüne hiçbir bedel ödememizi gerektirmeyecek biçimlerde yaşatıyor. Bu nedenle bu oyunlar, insani dürtülere hitap ederek dünya çapında büyük rağbet görüyor, dolayısıyla büyük bir pazara dönüşüyor.

Ve bugün artık savaş çoğu zaman cephelerde göğüs göğüse çatışmalardan ziyade sanal dünyada yapılan taarruzlarla, algı operasyonları ile gerçekleşiyor. Bu ortamlar sayesinde Müslümanlara karşı düşmanlık beslemek, onları dışlamak ve hatta yok etmeye çalışmak meşru bir zemine oturuyor. (devam edecek inş.)

Yazarın Diğer Yazıları