Enes Tarım

ANDIMIZ

Enes Tarım

Danıştay'ın okullarda Andımız'ın okutulmamasına yönelik çıkartılan yönetmelik hükmünü iptal etmesinin ardından tartışma büyüyerek devam ediyor.

Özellikle siyasi partiler arasında bu konuda keskin bir ayrışma yaşanıyor. 

MHP, CHP, İYİ Parti Danıştay'ın kararını yerinde bulup desteklerken AK Parti ise bu kararın yanlış olduğunu ifade ederek okullarda artık okutulmaması gerektiğini savunuyor.

***

Cumhuriyetin kuruluşu üzerinden on yıl geçmişti.

23 Nisan Çocuk Bayramı kutlama töreninde Ankara’da öğrencilere konuşan Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip:
“Size bugün şu işi veriyorum. Bayramınız biter bitmez mekteplerinize döndüğünüz ilk günden başlayarak birinci derse girdiğiniz zaman sınıflarınızda hep birlikte ve her gün şu sözleri tekrarlayacaksınız” diyerek cebinden çıkardığı kağıdı okumaya başladı:

“Türküm, doğruyum, çalışkanım, yasam; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu, özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.”

10 Mayıs 1933 günü Milli Talim ve Terbiye heyeti kararıyla, Reşit Galip’in yazdığı bu ant öğrencilere zorunlu olarak okutulmak üzere okullara gönderildi.

***

Reşit Galip’in yazdığı ant 1973 yılına kadar okullarda bu şekli ile okunmaya devam etti.

1972 yılında 12 Mart darbecilerinin kurduğu hükümet andın sonuna bir paragraf daha ekletti:

“Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk, açtığın yolda, kurduğun ülküde gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Ne mutlu Türküm diyene.”

***

90’larda antın “Ey bugünümüzü sağlayan ulu Atatürk” cümlesi, “Ey Büyük Atatürk” olarak değiştirildi.

28 Şubat’ın ardından kurulan hükümet döneminde yönetmelik değiştirilerek andın her sabah okullarda ders başlarken okunması talimatı verildi.

***

Her sabah çocuklara okutulan Andımız yıllarca ayrımcı, militarist bir metin olması gerekçesi ile çok eleştirildi.

Kaldırılması için ilk girişim ise 2009 yılında MAZLUMDER tarafından yapıldı ancak bir sonuç alınamadı.

2013 yılına kadar ilkokullarda her sabah öğrencilere okutulan öğrenci andı, o yıl hayata geçirilen bir “demokratikleşme paketi” kapsamında kaldırıldı.

Metnin kaldırılmasını savunan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, öğrenci andı için: “30’larda Hitler ve Stalin gibi toplumu formatlamak için bu tür uygulamalar yapılıyordu. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde çocukların içtimaya dizildiği, ırkçı sloganlar okunan metinler göremezsiniz.” demişti.

Ancak söz konusu metnin çocuklara okutulmasına son verilirken metnin ders kitaplarından çıkarılmamış olması sık olmasa da bugüne kadar hep eleştirile geldi.

Andın, ideolojik ve tektipleştirici olduğu zaten malum.

Türkiye, Türk etnik kimliğiyle beraber, otuzu aşkın başka etnik kimliği barındıran, çok kimlikli ve çok kültürlü bir ülkedir.

Öğrenci andında “Türküm” ile başlayan ve “varlığım Türk varlığına armağan olsun”, “Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.” ve son olarak “Ne mutlu Türküm diyene!” şeklindeki ifadeler, Türkiye Cumhuriyeti’nin çok kimlikli, çok kültürlü yapısına zarar veren, toplumu tek tip olarak algılayan ve algılamak isteyen ifadelerdir.

Andımız metni “Türk” ırkını esas alan, Türkiye’deki diğer etnik kimliği görmezden gelen hatta asimile sonucu doğurabilecek ifadeler olmakla birlikte ideolojik devlet algısını küçücük çocuklara dayatan tek tipçi ve ırkçı bir metindir.

Çocuklarımız ne Türklüğe ne de başka bir ırka varlıklarını armağan etme andını zorunlu olarak okutulan kitaplarında görmek mecburiyetinde bırakılmamalıdır.

Çocuklarımız küçük yaşlardan itibaren bir ideolojinin kalıplarına sıkıştırılan insanlar olmaktan çıkarılmalıdır.

Ülkemizde tüm etnik ve diğer kimliklerin özgürce var olma, farklı ırkların ve ideolojilerin kendilerine dayatılmadığı özgür bir ortamda eğitim görme hakkı olmalıdır.

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları