Enes Tarım

Allah'ım konuş benimle

Enes Tarım

Çevremizde yüce yaratıcıyı anlatan o kadar çok şey var ki. 

Çoğumuz görüyor fakat garip bir şekilde onlardaki Allah’ ı hatırlatan ince nüansları fark edemiyor.

Galiba imtihanın getirisi olsa gerek.

Çeşitli ayetlerde Rabbimiz müteaddit defalar “And olsun ki, cin ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır; bu kalblerle gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır; onlarla görmezler (ibret almazlar). Kulakları vardır; onlarla nasihat dinlemezler. İşte bunlar, hayvanlar gibidir; doğrusu daha sapık ve şaşkındırlar. Gafil olanlar işte onlardır.” (Araf: 179) diyerek bunu hatırlatır.

Sadece İnsan vücudunda bile o kadar olağanüstülükler var ki insanı hayrete düşürüyor.

Ama nedense ihtisas alanı insan anatomisi ve tıp olan, bu muhteşem anatomik yapıyı en ince detaylarına kadar inceleme fırsatı olan hekimler,  proflar, teknisyenler dahi Rableri onlara hidayet bahşetmemişse bu incelikleri, nüansları, mucizeleri göremiyor. 

Son araştırmalar aynı parmak izinde olduğu gibi benzer şekilde herkesin tek ve benzersiz bir dil izine sahip olduğunu gösterdi.
 
İnsan vücudunda yetişkinlerde bir bebekten daha az kemik bulunuyor ve doğduğumuzda 350 kemiğe sahipken gelişim süreci boyunca kemikler eriyip birbiri ile kaynaşıyor ve yetişkin olduğumuzda sadece 260 kemiğimiz kalıyor.

Mide mukozasının dış tabakası ömrü çok kısa olduğu için 3-4 günde bir yenileniyor.

Burnumuz köpekler kadar hassas değil, ancak 50 bin farklı kokuyu hatırlayabilir.

İnce bağırsağın uzunluğu yetişkin bir insanın boyunun yaklaşık 4 katı uzunluğunda. 

İnsan vücudunda cildin her santimetre karesinde yaklaşık 32 milyon bakteri yaşıyor. 

Bir çift ayak 500 bin ter bezine sahip ve günde yarım litre ter oluşturabiliyor.

Hapşırık havada saatte 160 km hızla gidebiliyor. 

İnsan vücudunda yaklaşık 96 bin 560 km kan damarı bulunuyor ve kalp her gün damarların içine 7 bin 570 litre kan pompalıyor.

İnsanoğlu bir ömür boyunca 25 bin litre tükürük üretiyor.

Bir insanda ortalama 100 bin saç kılı bulunuyor.

Haftalarca bir şey yemezseniz ölmezsiniz, fakat 11 günden sonra uykusuzluğa dayanamazsınız, sonsuza kadar uyuyup kalırsınız.

Bu yazdıklarımız vücudumuzla ilgili sadece birkaç ince detay.

Daha bunun gibi etrafımızda binlerce örnek bizlere her an “ALLAH” diye fısıldıyor.

Ama yine de çoğusu göremiyor, işitemiyor, fark edemiyor. 

Bu olguyu mütefekkir şair “Halil Cibran” bir şiirinde o kadar güzel ifade ediyor ki: 

Adam fısıldadı:

”Allah’ım konuş benimle”.

Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.

Ama adam duymadı.

Sonra adam bağırdı:

”Allah’ım konuş benimle”.

Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.

Ama adam dinlemedi onu.

Adam etrafına bakındı ve

”Allah’ım seni görmeme izin ver” dedi.

Ve bir yıldız parladı gökyüzünde.

Ama adam farkına varmadı.

Ve yüksek sesle haykırdı:

”Allah’ım bana bir mucize göster”.

Ve bir bebek doğdu bir yerlerde.

Ama adam bunu bilemedi.

Sonra çaresizlik içinde sızlandı:

”Dokun bana Allah’ım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!”

Bir kelebek kondu adamın omzuna.

Ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı…

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları