Enes Tarım

ALGI OYUNLARI

Enes Tarım

“Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter” Malcom x

Pizza ile ilk tanıştığımız ve ülkemizde ilk pizza dükkânlarının açıldığı yıl 1989.

Yabancı bir firma önce deneme amaçlı birkaç dükkân açarak pazarın nabzını yoklar ve aldığı sonuçla şoka girer. 

Boğazına düşkün olduğu için seveceğini düşündükleri Türkler, pizzayı sevmez ve dükkânlar kapatılarak geri dönülür.

***

Yıl 1999…

Yapımcı bir şirket özel bir kanala tüm dünyada yıldızı parlayan bir çizgi film teklif eder.

Kanal şaşkındır, fiyat gerçekten olması gerekenin çok altında; adeta bedavaya yakındır.

Bu kelepir teklifi kaçırmazlar ve çizgi film yayınlanmaya başlar.

Çizgi film Türkiye’de de çok tutulur ve oyuncakları, rozetleri, kartpostalları, defterleri ve kitap kapları ile müthiş bir pazarlama da beraberinde gelir.

Ve çocuklar filmdeki pizza içerikli görüntülerden etkilenerek annelerinden pizza pişirmesini istemeye başlar.

Türk anneleri pizzayı nasıl yapacağını bilmez.

Talep gitgide artar.

Derken ünlü yabancı firma pizza zinciri dükkânlarını yeniden aktif hale getirir, yeni dükkânlar açar.

Çocuğu yemek yemeyen anneler mecburen pizza sipariş eder.

Tüm ilk, orta, liseli hatta üniversiteli gençler arasında pizza yemek bir itibar nesnesi haline gelir.

Türk mutfağının lahmacun ve pidesini terk eden gençler artık pizza ve hamburger dükkânlarına gider hale gelir.

***

Evet, o çizgi film: “Ninja Kaplumbağaları” idi.

Artık her yaştan insanımız evde yemek pişirmek yerine sık sık şöyle diyor: “Pizza mı söylesek?”

Öğrencilerimiz yurt odasına ya da öğrenci evine neredeyse her akşam pizza sipariş ediyor.

İşte algılarımız böyle yönetiliyor.

20-30 yıllık stratejiler çiziliyor, uygulanıyor.

Bizim eğlenceli diye izlediğimiz masum çizgi film, dizi ve sinema filmleri kültürümüze ve örflerimize yabancı fikirlerin, kültürlerin, yaşam sunumlarının bünyemize hızlı bir şekilde adaptasyonunu sağlamak için kullanılan birer araç artık.

Ve aslında bu algı sihirbazları bize sadece pizza yedirmiyor.

Her Amerikan filminde Apple bilgisayarların görünmesi bugünkü Apple, İphone, İpad çılgınlığının temelidir.

TV ya da sinema filmlerinde meşhur bir Hollywood yıldızının her sabah işe giderken elinde kahve ile koşturuyor olması bugün Cafelerde bir kahveye 20 lira ödüyor olmamızın sebebi.

Afrika’da ayağında ayakkabı olmadığı için pet şişe bağlayan Afrikalı gençlerin elinde içine su doldurulmuş Coca-Cola kutularıyla gezmeleri ve bununla sınıf atladıklarını düşünmeleri de yıllardır Cola’nın yaptığı “Mutluluk” reklamlarının sonucu.

Gerçekte mutlu olmayanlar içtikleri içecekten mutluluk akıtmaya çalışıyor işte, başka bir şey değil.

Vahşi batı filmlerindeki karizmatik kovboyun ağzındaki Marlboro sigarayı babalarımız dâhil çoğumuz bugün hala bırakabilmiş değil.

İşte bu yüzden unutmayalım; “Bize sunulan reklam, film ve diziler büyük oranda mutlaka başka bir amaca hizmet ediyor.

 “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter” diyordu Malcolm X…

Selam ve dua ile…

Yazarın Diğer Yazıları