Enes Tarım

Ah Kudüs

Enes Tarım

ABD ve İsrail’in yüzyılın anlaşması diye nitelendirdikleri beklenen anlaşma açıklandı.

Kudüs’ün bölünmeden İsrail’in başkenti olacağını içeriyor anlaşma özet olarak.  

Diğer anlatılanlar sadece klişe laflar.

Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim yerlerinin İsrail toprağı olarak tanınması ve 6 milyon Filistinli mülteciye kesinlikle Filistin’e dönme hakkı tanınmaması gibi maddeler var.

Bu aşamadan sonra ne mi olur?

Birkaç devlet kınar, sonrasında yine kınayan devletlere birkaç devlet daha katılır.

Halkı Müslüman ülkelerde protesto mitingleri yapılır birkaç hafta Cuma namazı sonrası.

Birkaç kanat önderi timsah gözyaşları döker protestolarda.

Baya bi hüzünleniriz yani.

Kahrolsun Amerika kahrolsun İsrail falan da bağırırız biraz.

Miting dönüşü yolda karşılaştığımız her halinden mitingden kaytardığı belli olan mücahit kardeşimize: “Seni mitingde göremedim gelmedin galiba hepimiz oradaydık…” derken onun süklüm püklüm halinden kendimize nice fedakârlık masalları üreterek evimize döneriz…

***

Yani cancağızım geçin artık bu mavalları, kandırmacaları, timsah gözyaşlarını…

Atı alan Üsküdar’ı geçti ve biz birbirimizi iyi biliriz.

Filistin hiçbirimizin umurunda değil.

Hayatımız sadece slogan, sadece birer kandırmaca.

Ve bu işgalin sorumlusu hiç kimse de değil.

Sadece biziz! İslam dünyasının İsrail ve ABD uşağı olan krallarına, diktatörlerine, firavunlarına göz yuman, destek sunan, dua ederek işbaşında tutan sessiz, munis, edilgen Müslüman yığınlar…

***

Abdulbaki Kömür’ün bir şiiri vardı “ Kınasın Dünya” adında geçmişte çokça dinlediğimiz.

Tam uyuyor yaşadıklarımıza…

Tamamı uzun olsa da bir kısmını paylaşmak farz oldu galiba…

KINASIN DÜNYA

Kınasın dünya. Kınasın dünya halkları
Barış, uzlaşma formülleri arasın insanlar
Hümanizm çığlıkları atsın, bir yerlerde entel yavşaklar
Yenidünya düzenleri planlasın emperyalistler
Geyik muhabbetiyle geçirsin ömrünü aydınlar

Terziler kravat diksin, frak diksin, tuvalet diksin baylara
Bayanlara, balolar için, partiler için berber fön çeksin, kuaför meç yapsın, perma yapsın saçlara
Tv de gece keyfi sunsun medya, benliği çalınan kitlelerin ağız suyuna

Komaya girsin sarhoşlar, ayyaşlar
Macit, oynaşını gezdirsin, banka kredisiyle aldığı Mercedesle
Figen, kanişini beslesin, Avrupa patentli it yağıyla
Genelevler dolup taşsın, fahişelerden alınan vergilerle
Yollar köprüler, barajlar yapılsın, imamların maaşları ödensin
Öyle mi?

Kınasın dünya, kınasın hicaz müftüsü
Conileri çağırsın, bir milyar Müslümanın, kıblegahını korumaya
Sazlı sözlü Petro Dolar alemler yapılsın, kutsal topraklar üzerinde
Esirgesin şeyhler kuruşlarını, hayır için, fetva üretsin, nabız şerbeti niyetine fetva makamları sultanların gölgesinde gölgelensin
Hurma yemenin kırk bin faziletini, kırk bin ciltlik kitaplarda anlatsın
Şerhini düşsün icabında öyle mi?

Devlet başkanının alnı, secdeye değiyormuş bir ülkenin…
Bana ne!
Kardeşlerim gömülürken topluca mezara
Ölümün, işkencenin envai çeşitleri, uğruyorken can evlerine
Faiz oranları düşüyormuş bir ülkede 

Bana ne!

Selam ve dua ile…
 

Yazarın Diğer Yazıları