Cengiz Dere / Aile danışmanı, Uzman İlahiyatçı

Üzüntüyü Yenmenin Ana Kuralları

Cengiz Dere / Aile danışmanı, Uzman İlahiyatçı

1.    Hareket: Vücut hareket ettiğinde kan dolaşımı hızlanır; beyin, kalp, mide, bağırsaklar hepsi bir devinim içine girer ve hızla hareket ederler. Vücut, gerekli hormonları hızlı bir şekilde kana vererek dinamik ve aktif olmayı sağlar. Böylece zihin daha hızlı çalışır ve meşgul olur. İşte bu meşguliyet, üzüntüyü yok eden en büyük iksirlerden biridir. Bir olayı zihninizden uzaklaştırabilmek için bol bol hareket etmeli ve vücudu bu şekilde üzüntüden uzak tutmalıyız.
Ayetler'de:
"Bir toplum, kendilerinde olanı değiştirmedikçe Allah, onlarda olanı değiştirmez." (Ra'd  11) yine "İnsan için ancak çalıştığı vardır.”(necm 39)
İnsanların kendi durumlarını değiştirmeleri gerektiğini, bunun da bir çaba ve gayret gerektirdiğini ifade eder. Hareket ve çaba, insanın ruh halini değiştirme ve üzüntüden uzaklaşma sürecinde önemli bir rol oynayabilir.

2.    Küçük Şeyleri Kafaya Takmamak: Küçük şeyleri kafaya takanlar, küçük sularda boğulurlar. O yüzden küçük karıncaların mutluluğunuza engel olmasına fırsat vermeyin. Ancak  "Küçüktür" deyip de küçümsemeyin. Zira koca ağacı deviren kurt gibi, küçük saydığınız şeyler bir gün sizi üzüntüden öldürebilir. Küçük şeyler zaten küçüktür çözün; ama kafanıza takmayın.
Şura Suresi, 30. Ayet:
"Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. Allah ise çoğunu affeder."
Bu ayet, yaşanan sıkıntıların genellikle kişinin kendi hatalarından kaynaklandığını ve bunların üzerinde gereğinden fazla durmamak gerektiğini ima eder. Küçük sorunları büyütmek yerine, onların üstesinden gelmek için çaba göstermek ve affedici olmak, ruhsal dinginliği sağlar.

3.    Gerçekleşme Olasılığını Düşünmek: Üzüntülerimizi yenmenin bir yolu da gerçekleşme durumlarını göz önüne almak ve üzerine düşünmektir. Bir şeyin gerçekleşme olasılığı nedir? Bunu düşünür ve buna göre hareket edersek, bize yansıyacak durumları tahmin edebiliriz. Beynimiz üzüntüyü yenmede daha kuvvetli bir fikir geliştirecektir.
Tegabun Suresi, 11. Ayet:
"Allah’ın izni olmadan hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah’a iman ederse, Allah onun kalbine doğru yolu gösterir. Allah her şeyi bilendir."
Bu ayet, yaşanan her şeyin Allah’ın bilgisi ve izni dahilinde olduğunu hatırlatır. Bu bilinçle hareket etmek, insanın olaylar karşısında daha dingin olmasına ve üzüntüden uzaklaşmasına yardımcı olabilir.

4.    Kabullenmek: Bazen kabullenmek savaşmak için insana bir dinamizm katar, bir şeyin başka türlü olmayacağını ve mutlaka olacağını düşündüğümüz zaman savunma sistemlerimizi harekete geçirip vücudumuzu korumaya alırız. O yüzden kesin olacak şeyleri kesin bir şekilde kabullenip savunma sistemini harekete geçirmeliyiz ki, üzüntü bizi yenmeden biz onu yenelim.
Hadid Suresi, 22-23. Ayetler:
"Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah’a göre kolaydır. Elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiğiyle şımarmayasınız diye. Allah, böbürlenen ve övünen hiç kimseyi sevmez."
yine Tevbe Suresi, 51. Ayet:
"De ki: 'Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize isabet etmez. O, bizim Mevlamızdır. Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.'"
,Bu ayetler, kabullenmenin ve Allah’a tevekkül etmenin, insanı üzüntüden koruyan ve güçlendiren bir yol olduğunu öğretir. Kabullenmek, aynı zamanda zorluklarla daha iyi başa çıkabilmek için gerekli olan içsel gücü ve  ruhsal dayanıklılığı artırır. Huzuru sağlar.

5.    Değer Vermemek: İnsanoğlu, fazla değer verdiği zaman fazla etkilenir. Bir şey ne kadar önem vermeye değiyorsa, o kadar önem vermek gerekir. Fazla önem verdiğiniz dünya işleri sizi üzüntüye sevk edebilir; o yüzden gerektiği kadar değer vermek, yanlış üzüntülere kapılmayı engeller ve bizi rahatlatır.
Hadid Suresi, 20. Ayet:
"Biliniz ki, dünya hayatı ancak bir oyun, eğlence, süs, aranızda övünme ve mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, bir yağmurun durumu gibidir: Bitirdiği bitki ekicilerin hoşuna gider; sonra kurur, bir de bakarsın sapsarı kesilmiş, sonra da çer çöp olmuştur. Ahirette ise çetin bir azap, Allah’ın mağfireti ve rızası vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir."
Bu ayet, insanlara dünya işlerine gereğinden fazla değer vermemeyi ve bu şekilde üzüntü ve sıkıntılardan kaçınmayı öğütler. Dünyanın geçici olduğunu bilmek, insanı daha dengeli bir yaşam sürmeye ve ruhsal huzura kavuşmaya yönlendirebilir.

Yazarın Diğer Yazıları