Su, dünyanın yüzeyinin yaklaşık %71'ini kaplar. İnsan vücudunun yaklaşık %60-70'i sudan oluşur. Bu oran, yaşa, cinsiyete ve vücut yapısına bağlı olarak değişebilir. Kasların %75'i, beynin %75'i, kemiklerin %22'si ve kanın %92'si sudur.
Sudan alacağımız çok güzel ibretler var. Su hayatın kaynağıdır. Dünyada pek çok şeye su sebep olur. Eğer ağaç ile buluşursa ağacı yeşertir. Yaşatır. Tomurcuklandırır.
Eğer ateşle buluşursa ateşi söndürür. Pek çok zararı yok eder.
Ateşe temas etmeden yaklaşırsa buhara dönüşür; sonra yağmur olur, bereket ve rahmet olarak toprağa can verir.
Eğer kirlilikle karşılaşırsa kiri yok eder. Ortamı temizler.
Hava ile buluşursa serinlik olur.
Eğer un ile birleşirse onu hamur yapar. Pişirmeye uygun hale getirir. Yemekle birleşirse yemeğe kıvam verir. Pişerken ona lezzet katar.
Eğer güneşle birleşirse gökkuşağı olur. Rengarenk güzelliklere medar olur.
Su, hareketsiz kaldığında ve durağan bir şekilde bırakıldığında, içinde yosun, bakteri, vs. gibi organizmaların üremesi için uygun bir ortam oluşturur. Kokuşur. Tadı değişir. Hiçbir işlevini yapamaz.
İşte insan da bu kadar muazzez ve mükemmel sonuçlar doğuran su gibidir. Yalnız kalmamalıdır. Bu kadar mükemmel sonuçlar doğuran su yalnız kalınca işlevsiz, kokuşmuş hale geliyorsa; yalnız kalan insanı sizi düşünün…
Şeytan insanın yalnızlaştırır. İnsanı yalnızlaştırırken aslında işlevsiz hale getirir. Sosyal etkileşimin azalması da psikolojik ve duygusal sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Yalnızlık, depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik sağlık sorunlarına neden olabilir. Yine beden hareket eksikliği ve durağanlık durumunda olumsuz etkilenir. Fiziksel aktivitenin azalması, kas zayıflığı, obezite, kalp rahatsızlıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
O yüzden beden sağlığını kaybetmemek ve Şeytanın oyuncağı olmamak için yalnızlığı tercih etmemeli; toplum içinde yer almalıdır. Evde eş. Hayatta yoldaş, arkadaş. Ailede anne- baba, kardeş olmalıdır. Fikirde yandaş; duyguda sırdaş, ülkede aktif vatandaş olmalıdır. Böylece insanlığa layık bir hüviyetle varlığımızı sürdürürüz.
Su, hareket ihtiyacı duyar; hareket ettikçe temizler. Dökerseniz elbiseyi, kabı, vücudu tertemiz yapar. İnsan ise sosyal etkileşim ve destek ihtiyacı duyar. Bunu elde etmesi için evden çıkmalı, yürümeli koşmalı, aramalı... Kısaca hareket etmelidir. Hareket, bereket ve temizliktir. Bu yüzden insanda su gibi sağlıklı ve dengeli kalabilmesi için sürekli hareket ve etkileşim içinde olmalıdır.