Zekat
Cafer Çelik
Zekat, İslam’ın temel şartlarındandır. Zengin olanların, ihtiyaç fazlası, üzerinden bir yıl geçen malından, belirtilmiş miktarda bir kısmını fakir olanlara vermesi şarttır. Zekat fakir olanların hakkı, zengin olanların borcudur. Zengin vermesi gerekli olanı vermekle şartı yapmış, sevap kazanmış, borcu ödemiş olur. İbadet itaat olup, ilahi emrin, sünnete uygun olarak yapılmasıdır. .Bu iki şarta uyulmadan yapılan ibadet olmaz.
Zekat da, olmazsa olmaz, zaruri ihtiyaçlarını karşılamayanlara öncelik tanınmalıdır. Hakkı olanlara verilmesi gerekeni, hakkı olmayanlara vermekle borç ödenmiş olmaz.Zekat verilecekleri araştırmak gerekir.Zekat vermede zengin zekatı,gerçek ihtiyaçlılara verme memurudur,gerçek ihtiyaçlının hakkını,fazla ihtiyaçlı olmayanlara verirse, mesul olur.
Zekatda, öncelikle hısım ve akrabalardan, yakın çevreden muhtaç olanlar araştırılmalıdır. Bakmak mecburiyetinde olunanlara zekat verilmez. Bakmak mecburiyetinde olunanlar; ana, baba büyük ana, büyük baba yukarıya doğru, çocuklar, torunlar aşağıya doğru olanlar…
Zekat verilecekleri tespit etmek için, köy-mahalle grupları oluşturulmalı,onlar çevrede araştırıp zekat verileceklerin listesini hazırlayıp muhtar veya cami imamına vermeli,zekat verecekler bu listeden faydalanmalıdır.Bu heyet imam,muhtar,çevrede tanınan, 3-5 kişiden oluşabilir.
Böyle çalışmalar toplumun birbirleriyle ilgilenmesini ,tanışmasını ,kaynaşmasını,gerçek toplum oluşmasını da sağlar.İnsanımız yüz binler için de yalnız yaşama sıkıntısından kurtulur.
Gerçek toplumda güçlü yardım eder,muhtaç korunur,yardım görür .,huzurlu toplum böyle oluşur,toplumlar insana yakışır bir şekil alır.Yardımlar , duygu sömürücüsü , yüzsüz,sermayesiz ticaretçi dilencilerden korunmuş olur.Çevre ihtiyaç fazlası Kızılay, Diyanet gibi yardım kuruluşlarına gönderilir.
Her çalışma devletin sıkı konturunda olmalı, yanlış kullananlar, yanlışlık yapanlar ağır ceza görmeli, itimat ve güven zedelenmeden korunmalıdır.
Senelerce önce yardımların korunmasında, kullanılmasında sıkı kontrol yapıldığında faydalı kullanılırmış, Adıyaman da tarihini bilmiyorum, çevrenin zekat, fitre paralarıyla alınan uçak halka gösterilmiştir.
O tarihlerde halkımızın imkanı çok kısıtlı idi, şimdi imkanlar o zamandan kat, kat fazla, gerekenler yapılsa fabrikalar kurulur.
Milletimiz fedakar, yardımının faydalı değerlendirildiğini görse, inansa, günde üç öğün değil, iki öğün yer, bir öğünü tasarruf eder, devletine teslim eder. Devlete itimat, güven arttıkça, halkında fedakarlığı artar.
Devlet etkin gücünü artırmak için,yapacaklarının önem sıralamasını iyi yapmalı, israf dan korunmalı,yatırımlara artırarak devam etmeli,etkin gücünü artırmalı,gücünü adil kullanarak dünyaya üstün örnek olmalıdır.
Diğer devletlerin yaptığı gibi, çeşitli oyunlarla, yeterli olmayan yerlerde kargaşa çıkararak, zulüm yaparak, kendi yararına, gayrilerinin zararına davranarak, insanlığa, İslam’a yakışmayan hallerden korunarak, memlekete, dünyada Adil Düzen kurulmasına öncülük etmelidir.
