Cafer Çelik

Zekât ve fıtr sadakası

Cafer Çelik

Zekât ve fıtr sadakası yükümlüsü olmak için ihtiyaç fazlası(85 gr) altın, değerine denk bir mala sahip olmak gerekir kaydı kitaplarda yer alır. Zekât için bir yıl kaydı, fıtr sadakası için gerekmez. Fıtr sadakası vermek vacip, zekat vermek farzdır. Fıtr sadakasını 85gr.şartı olmadan da normal durumda olanların vermesi gerektiği daha yaygın uygulanmaktadır. Bir yılda bir günlük doyumluk karşılığını imkanlıların, ihtiyaçlılara verilmesinden kimse kaçmamalıdır. Fıtr sadakası büyük, küçük her fert için sabah-akşam normal yeme karşılığı değeri olarak da hesaplanıp verilebilinir. Zekat İslam’ın temel şartlarındandır. İhtiyaçlıların, imkanlıların malları içindeki hakkıdır. Hak sahiplerine hakkını vermeyenler haksızlık ederler.

Fıtr sadakası ve zekat temel ihtiyaçlarını temin edemeyen muhtaçların hakkıdır. Fıtr sadakasının vacip olması için ramazan orucunu tutmuş olmak şart değildir. Fıtr sadakasına “can, baş “sadakası da denir. Ramazan bayramı vaktine sağ olarak kavuşmak fıtr sadakasının vücup sebebidir. Bayramdan öncede verilebilinir. Zekat verilecekler ayetle bildirilmiştir. Zekat ve fıtr sadakası muhtaçların hakkıdır. Hak sahiplerine değil de hakkı olmayanlara verilmesi, mükafat değil, mesuliyet sebebi olur. Yardımlar isteyene değil, ihtiyaçlılara verilmelidir. Dilenenlerin çoğu dilenmeyi meslek edinmiş kimselerdir. Zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak kadar imkana sahip olanların dilenmesi helal olmaz. Helal olmayan bir işe yardımcı olanlarda mesul olurlar.

Muhtaçların bir kısmı özürlü olduklarından iş yapamayan, ihtiyaçlarını temin edemeyen kimselerdir. Bazıları da çalışıp-çabaladıkları halde zaruri ihtiyaçlarını temin edemezler; durumlarını kimseye açmazlar. Böyleleri araştırılmalı, hakları verilmelidir. Bazı kimseleri de çevre zahmetsiz gelire alıştırmış, çalışacak durumda oldukları halde çalışmaz, sadaka-zekat beklerler. Böyleleri hakkı olmayanı alırlar. Bu kimselere verenler hak sahiplerinin hakkını vermemiş olmazlar mı?..

İbadetlerin makbul olması için Kur’an da yapılması istenmiş olması, Peygamberimizin uyup-uyguladığı, uygulanmasını istediği şekilde yapılması gerekir. Bu şartları taşımadan yapılanlar uyduruk olur. Yapanlar mükafat görmez mesul olur.

Büyük beldelerde fertler araştırma güçlüğünden vereceklerini hayır kurumlarına teslim ederler. Bu kurumlar aralıklarla kontrol edilmeli, tetkik raporları çeşitli yayınlarla halka duyurulması itimat’ı artıracak, yalan-yanlış söylemleri etkisizleştirecektir.

Çoğu kimseler bilgisizliğinden, inanç zayıflığından aldığını bulduk sanıyorlar, hak, haram düşünemiyorlar. Bilenler, gereğini yapmada az da olsa uygun davrananlar da var. Geçmiş yıllarda zekat verilen bir kimseye zekat verilmek istendiğinde-Benim durumum iyileşti, muhtaçlara verin. Diyenler de oluyor.

İnsanımız İslam’a açık ve istekli, bilse inanacak, ismine uygun olanı yapacak, uygunsuzlarından korunacak. Zaman boş ve lüzumsuz şeylerle israf edilmese, öğrenilse, öğretilse; yaşanılsa, yaşatılsa, bilgisizlik azalır, bilgili ve inançlılar artar. Her an azalan ömür değerlendirilmiş olur. Camilerin her köşesinde günün uygun zamanlarında akait, ilmihal, tefsir, meal halkaları oluşturulabilinir. Yetkililer ve yetkilerin eserlerinden bir şeyler öğrenilmeye, öğretilmeye, dinlenilmeye çalışılır. Benzeri çalışmalarla faydalı olunur, faydalanılır.

Yazarın Diğer Yazıları