Cafer Çelik

ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

Cafer Çelik

İnsan, yararlıyı, zararlıyı, iyiyi, kötüyü; düşünüp, bilecek kabiliyetlerde yaratılmıştır. Ayrıca ilahi esaslarla da yapacakları, yasaklar, buyrulmuş, duyurulmuştur. İlim ve araştırmalarla yararlılar, zararlılar tespit edilmiş, açıklanmıştır. İnsanlarımızın birçoğu ilahi, ilmi esaslara göre değil de, nefsi, hissi, keyfi, heva ve hevesine göre, düşünmeden hal ve hareketler sergilemekte, kendilerine zararlı, çevreye kötü örnek olmaktadırlar.    

Esaslara uygunsuz, önü-sonu belirsiz hallere uyum huzursuzluk, zelillik, sağlığın bozulma sebeplerindendir. Yaratan akıl vermiş, düşünüp, ilahi-ilmi esaslara uygun olanlar yapılmalı, zelil olmadan, azap görmeden korunmalıdır. Düşünebilecek kabiliyette yaratılanların düşünmeden yapacaklarını yapmaları, yüceliklerini cüceleştirir. Düşüncesiz, akılsız, daha buna benzer adlarla anılmalarına sebep olur. Hiç kimse yakışıksız vasıflarla adlanmayı sevmez. 

Kötü ve zararlı alışkanlıklara kapılanların çoğu düşünmeden, rezaleti marifetmiş kabul ederek, çevre, arkadaş etkisinde kalarak, başlamışlar, çevreden ayrılamamışlar, arkadaşlarından kopamamışlar, iyi arkadaşlar edinememişlerdir. Zamanla yaptığının yanlış, zararlı olduğunu kabul edenler olmuş, alışkanlık terk edilemez telkini gibi bir temelsiz düşünce tesiri bazılarının terk etmesini engellemektedir. Zararlı şeyi alışkanlık haline getirmek kolay, terk etmek biraz güçtür, yinede güçlü kararla terk edilebilinir. Etrafımıza ibretle bakarsak zararlı alışkanlıkları terk eden çok kimseler görürüz.

Sığara yaygın olan zararlı alışkanlıklardandır. Diğer canlılar ateş ve dumandan kaçar. Arı balını, tüm canlılar inini ateşten, dumandan uzaklaşmak için terk eder. Zararını düşünemedikleri halde, düşünme kabiliyetine sahip insanımız, ağzında ateşi yakar, dumanını içer…

İslam’ı kabul etmeden önce şarap içme, kadınlarda açık-saçık giyim alışkanlığı çok yaygındı. İlahi esasla yasaklandığı bildirildiği anda; şarap küpleri kırıldı, sokaklarda şarap suları sel oldu, kadınlar bellerindeki kuşaklarla örtündüler. Yasaklanan alışkanlıklar hemen son buldu.

1953-54 yıllarında okulların son sınıflarında yasak ve ceza alanlar çok olduğu halde, arkadaşlar birbirine sigara içirmeye çalışırlardı. Ben içmemelerini söylerdim, pek etkili olamazdım.1963 de merkez Yaka köyünde sigara içenlerin sayımını yaptık. Köy (45 ) haneydi. Sigaranın en ucuzunu içiyorlardı, içenleri, yıllık harcamalarını tespit ettik, verilen para köyde yapılması gereklilere sarf edilse on yıl içinde köyde yapılması gerekliler yapılıyor, içmeyi terk etseler sağlıklarını korumaları da kendilerinin karı oluyordu. Şahsi uğraşımla çevrede birçoklarının sigara içmeyi terk etmelerine sebep oldum.

Sigara içmenin yaygınlaşmasına en fazla sebep olan bir zamanlar askerlere sigara verilmesi, doktorların, memurların, amirlerin içmeleri, ikram içkisi olarak kullanılması sebep olmuş. Amerika’dan Avrupa’ya, 1600 yıllarında da İstanbul’dan yurdumuza girmiş, buradan Asya kıtasına yayılmış. Başlangıçta şiddetli tepki gösterilmiş, yetkililer arasında yayıldıkça tepki kaldırılmış. İlk gelişinde verilen fetvada “Her kim alır bundan duman, alır cehennemden nişan, bi kerihtir, bi güman” ibaresi geçmektedir.

Faydalı, hayırlı alışkanlıklar neden zararlı olanlar kadar yaygınlaşmaz? ...Görünür, görünmez zararlıların artması, yayılması için çalışanlar çok da, hayırlıları artırmak, yaygınlaştırmak için çalışanlar yok mu? Gaye uygun gayretle gerçekleşir... 

Yazarın Diğer Yazıları