Cafer Çelik

Vakıf

Cafer Çelik

Yurdumuzun her tarafında dedelerimiz tarafından yapılmış, nasıl kullanılacağı belirtilmiş çok sayıda vakfedilmiş, hanlar, dükkanlar, araziler, çeşitli emlaklar var. Vakıfedenin belirttiği şartlara göre kullanılması gerekir. Vakıf kanunları beynelmileldir.

      Bir zaman Müslüman vakıfları şartlarına uyulmadan kullanılmış, satılmış, Müslümanlar vakıfdır diye satın almamış, gayrimüslümler satın almışlar. .Hıristiyanlar, Ermeniler, Yahudiler, dış güçlerin yardımıyla vakıflarına sahip çıkmışlar, kurmuş oldukları kuruluşlarıyla, şartlarına uygun olarak kullanmaya devam etmekteler. Satılmayan Müslüman Vakıfları ucuz fiyatla kiraya verilerek mevcut hükümetler tarafından, şartlarına uyulmadan, kullanılmış, kullanılmaya devam edilmektedir.

      Bugün vakıflar şartlarına uygun kullanılsa yardım toplanmaz, yardım edileceklere yardım edilir, dilenenler bile görülmez. Uygun kurumlar, sıkı kontrol altında yapılacak çalışmalarla yurt dışında yardım edileceklere de yardım edecek gelirler sağlanır.

     Geçmişte değil vakıfların, yardım kurumlarının başına maaşları yüksek, kurumlarla ilgili bir şey yapmayan, yüksek maaşlarına bir maaş da kurum ve vakıflardan alan çok kimseler atanarak bu kurumlar talan ettirilmiş, milletin vekilleri, şahsi makam, menfaat temin etme çabasıyla uğraşırken, millet zararına olan benzer durumları görememekte, engellemek için gayret göstermemişler, göstermiyorlar.

     Partiler, vatan ve millet zararlılarını engellemek, yararlılarını artırmak yarışmacısı takımlar olması gerekirken, bu milleten nasıl faydalanalım, yandaşlarımızı nasıl faydalandırılalım, bunlara erişmek için vatandaşları nasıl kullanalım düşüncesiyle hareket etmektedir. Vatana ve millete zararlı oldukları açık olan örgütlerle, devletlerle gizli ilişkilere de girmektedir.

    Memleket,millet için yararlı şeyler,istikrar içinde devam ederken,yardımcı olunacağına ,çalışmaları durdurmak,kargaşa ortamı yaratmak için  örgütlerle,devletlerle yardımlaşmaya çalışılmakta..

     Vatandaşın gözü önünde olan zararlı faaliyetleri bir kısım kimseler görmemek için inadına direnmektedir. Faydalı şeyleri durdurmak, yıkmak kolay, yapmak ve harekete geçirmek çok zordur. Yanlış yapanlar, yapılmasına yardımcı olanların, pişman olanlar,  ne yapabilir? Yakın tarihimizden ibret alınmalıdır. Dünya devleti Osmanlı, onu otuz yıl, dünyanın o karışık durumu içinde tüm zararlılardan korunmasını sağlayan büyük padişah Abdulhamit, makam, menfaat sevdalıların  öncülüğünde aldatılmış vatandaşlar tarafından yönetimden uzaklaştırılmış, felaketler başlamış, imparatorluk parçalanmış, milyonlarca vatandaşımız çeşitli yerlerde telef olmuş, çocuklar yetim, hanımlar dul kalmış, ekonomi çökmüş, kıtlıklar yurdu sarmış, her taraf işgal edilmiş, devlet yok edilmiştir. Bu hallere sebep olanlar pişman olmuşlar, huzursuzluk içinde ömür doldurmuşlardır. Allah saf ve masum millete merhamet etmiş, yok oluşun eşiğinden döndürmüştür. Nimetin kıymeti bilinirse artar, nankörlük nimetlerin uzaklaşmasına sebep olur.

Yazarın Diğer Yazıları