Cafer Çelik

SEÇİM - SEÇMEN - SEÇTİREN - SEÇİLEN

Cafer Çelik

kabul edilen bu yönetimde belirli aralıklarla yönetimde etkin olanları değerlendirmeleri için seçimler yapılıyor. Vatandaşlar oylarıyla tercih ve tepkilerini sergiliyorlar. Oylarını kullanırlarken yöneticilerin imkanları memleket-millet yararına kullanmalarını,imkanları artırmalarını,zararlı gelişmeleri önleme,faydalı olarak yaptıklarını araştırarak değerlendirmeleri gerekirken,çoğu kimselerin parti sembol ü olan harfleri,gurupları putlaştırdıkları görülüyor.Bu yanlış ölçü terk edilmeli,yapılanlara göre hükümetler değerlendirilmeli ki,seçimler makam kapma,. menfaat yapma yarışına alet olmasın. Parti gurupları hıyanetleri azaltma, hizmetleri artırma yarışına yönelsin.

Seçmen, aralıklarla kendine tanınan tercih hakkını düşünerek, araştırarak, adil değerlendirerek kullanmalı ki uygunların artmasına, uygunsuzların azalmasında gücü nispetinde etkin olmaya çalışmış olsun. Seçim hakkını kullanarak vatan ve millete hizmet etsin. Her şeyin mesuliyeti, mükafatı olduğu gibi seçmenliğin de vardır. Seçmen oyu ile hizmete de, hıyanete de destek olur.

Seçilen, seçilmek isteyende millete, memlekete yaralı olma gaye ve gayreti olmalıdır. Geçirdiği ömründe imkanlarıyla arzu edilen gaye-gayreti, yapacaklarına az da olsa ışık tutar. Bencil, çevresine ilgisiz, hak-adalet-edep duygusu zayıf kimselerin seçilmek için söyledikleri sözler fazla inandırıcı olmamalıdır. Gelecek geçmiş üzerine bina edilir. Seçmen çok düşünmeli, seçileceklerin en iyisinin seçilmesine yardımcı olmaya çalışmalıdır. Seçilenler makam ve menfaat için, etkin olanların her haline değil, faydalılarına destek olmalı, zararlı olacak tekliflerine karşı tavır almalıdır. Vazifesinin şahsi menfaat değil, memleket-millete yararlı olmak, zararlardan korumak olduğunu unutmamalı, üzerindeki mesuliyeti ifa etmek için azami titizliği göstermelidir.  

Aday adaylarının arasından. adayların belirtilmesinde etkin olanların uygulamasında hoş görünümler sergilenmiyor. Söylentilere göre adaylar neye göre haftalarca önce belirtildiği halde, aday adayları mülakata çağrılıyor. Yapılması gereklilerin birçoğu yapılmadığı halde yapılmış kabul ediliyor. Yapılması gerekli, her parti her sandık çevresinde aldığı oy oranına göre delegesini belirler, bu delegeler de vekil adaylarını oylarıyla belirlerler. Sıralama alınan delege oylarına göre yapılmalı, delegelerin çoğu rastgele tespit ediliyor. Sandık çevresi, bir önceki seçimde alınan oya göre, o çevredeki partili seçmenler tarafından değil de, partiden bazıları kendilerine veya seçilmesini istediklerine oy vereceklerini ayarlıyor. En dikkat çekeni de seçmenin hiç tanımadığı, sipariş vekillik ikram edilen kimseler. Bazı guruplar oluşmuş, vekilliği paslaşarak paylaşıyorlar. En üsttekilere olumsuz görülen durumlar hakkında bilgi verilmiyor. Seçilenler ölünceye kadar vekilliği bırakmak istemiyorlar. Bu istek de olanlar yeri doldurulamayacak kimselerse, danışman olarak değerlendirilebilirler. Çokları kendilerini çevresi olan, arkasında kalabalık halk kitlesi olduğu şeklinde tanıtmış olabilir. İnceletilirse öyle olmadıkları görülecektir.

Belirtmeye çalıştığım durumlar gaye ve gayretlilerin olumsuz etkilenmesine,yeni kabiliyetlerin değerlendirilmeden körelmesine sebep olmaz mı?...Etkinler,itirazsız itaat değil,yararlıları tasvip,olumsuzları tenkit edenleri değerli bilmeli,samimi tenkit tamirattır.

            “Dost değildir, sana doğrusun diyen;

              Dost o dur ki, sana doğrusunu diye.”

Yazarın Diğer Yazıları