Pişman olanlar

Hak ve batılın mücadelesi devamlıdır. İnananlar Hakk’ı ve esasını savunup, tebliğ ederken, batıl ehli yalanlayıp, engellemeye çalışacak, mücadele devam edecektir. Batıl ehli Karl Marks, Fröid, Darvin gibi ilim adamı olarak tanıttıkları kimselerin temelsiz, tutarsız faraziyeleriyle manevi değerleri zedelemeyi, inanç temellerini sarsmayı hedeflemişler, bir hayli de etkin olmuşlardır. Şunca peygamber, ilahi kitapların, sayfaların tekrarlayarak tebliğ ettiği ahret, Allah inancından kopanların sayıları artmış, tarih-coğrafya-Biyoloji daha birçok ilimlerde ebedi mucize değerindeki olanlara yer verilmeme, dikkat çekilmemek için son asırlarda başlayan, devam eden, uygulama her derece öğretim kurumlarında devam etmektedir. Lut gölü, ender çukur olarak, Mısır-Mezopotanya, Ortadoğu tarihlerinde peygamberler yer almamaktadır.

Batıl çalışmalarında bir engel tanımadan ekonomi, siyasi, teknik gibi her şeyi kullanmakta, yalan-yaygara, fitne çıkarmaktan çekinmemekte, sözde adalet, demokrasi, insan hakları gibi şeyleri savunur görünmeye çalışırken, uygulamada zalimce zulüm yaparak, yapanları desteklemektedir. Bir kısım geçici makam-menfaat sevdalıları kandırıp, milletine ihanette kullanarak, kendine engel olabilecek güçleri parçalamakta, oluşmasını engellemektedir.     

Makam ve servet sahiplerinden çoğu bu durumları gördükleri-bildikleri halde, şahsi kazanımlarını korumak pahasına, memleket-millet zararına gelişmelere tepki göstermemekte, halkta tam düşünüp, kavrayamadığından, birlik ve etkin güç oluşturamadığından gelişmelere seyirci kalmaktadır.

Dünya devleti Osmanlıyı parçalayanlar, parçaları parçacıklar haline getirmek için çalışıyorlar. Türkiye de olumlu gelişmelere karşı; Menderes, Erbakan’a yapılanlar şimdi de Erdoğan’a yapılmak için çalışılıyor. Halkın bir kısmı da düşünemeden memleket-millet zararına gelişmelere alet oluyor.

Dün Abdülhamit Hanı devirenlerin, Arapları Osmanlıya isyan ettiren Şerif Hüseyinlerin sonunda olanları görünce çok pişman olmaları faydasız olmuştur. Başka bir şey bilemiyorsak, Avrupalıların, Amerikalıların, Yunanlı ve İsraillilerin karşısında olduklarının yanında olunmalıdır. Bunlar Türkiye’nin değil, Müslüman ülkelerin faydasına olan bir şeylerin olmasını istemezler. Saddam ve Kaddafi karşıtlarını, Mısır da darbecileri desteklediler. İsrail-Filistin; Ermeni-Azeri anlaşmazlığında mevcut durumun tersi olsaydı, Suriye de mağdur olan, öldürülenler kendi milletlerinden olsaydı, haftada, ayda durdurulur, halledilirdi, yıllarca anlaşmazlık devam ettirilmezdi.

 İnsanımız iyi düşünüp araştırmalı, terör örgütleri, Suriye, doğu Akdeniz, uygulanan ve uygulanacak durumlar karşısında, Memleket-millet yararına birlik olunmalı, basit haller birliği bozmamalı. Halk Hakk’a inanır, emrine uygun hareket ederse, Hakk’dan yardım gördüğü. Çok yerde görülmüştür. Hendek Savaşı açık örnektir.