Cafer Çelik

ÖĞRETİM - EĞİTİM - İNANÇ

Cafer Çelik

      Öğretim,  faydalı –zararlı, iyi-kötü, uygun –uygunsuz, helal – haram gibi şeylerin okuyarak, dinleyerek, görerek, yaşayarak öğrenilmesi. Eğitim, öğrenilenlerin yaşamda etkin kılınması. Her insan az veya çok bir şeyler öğrenir. Yaşamda uyup-uygulamasında etkin olmasında, ilmi, dini, aklı esasların etkin kılınması gerekirken; toplumda gördüklerini etkin kılar. Çevrede uygulana gelenlerin çoğu, adı geçen esaslara göre değerlendirilmeden, birbirinden görerek, düşünmeden etkilenilen şeylerdir. Bunların hatalı, zararlı, uygunsuzları da vardır. Zararlı, uygunsuz olduğunu öğrenip, bilip, kabul ettikleri halde çoğu kimseler bir türlü terk etmez.                                                                                                                        

     İnsanların hal ve hareketinde, mükafat –ceza etkilidir. Her halinin işitilip, bilindiğine, karşılığının ceza-mükafat olarak değerlendirileceğine şeksiz-şüphesiz inanan kimse, uygunları yapmada, uygunsuzlardan korunmada dikkatli olur, geçici ömrü gafletle geçirmez, azıcık zevk, lezzet, yarar için ebedi ahiret hayatında mahcup olmadan, ceza görmeden korunmaya çalışır. Etkin yönetimler de uygunların yapılmasını, uygunsuzların yapılmamasını etkiler. Yönetimlerde yapılanları denetleyip, değerlendirenler insanlardır. İnsanların gaflette olduğu, çeşitli etkilerde kalarak olumsuzluk yapanlara yardımcı olduğu da olur. Yanlış-yasak yapanlar noksansız tespit edilemez.

    Allah insanı üstün yaratmış, üstünlüğüne yakışmayan halleri yasaklayıcı, üstünlüğünü artırıcı emir ve yasakları ilahi yasası Kur’an’da bildirmiş. İnsan bu yasayı bilir, inanır, uyar, uygularsa, öğrendikleri uygunları yapacak, uygunsuzlardan korunacaktır.

    İnançtan yoksun, en yüksek okullarda öğretim görmüş kimselerin adil davranmadıkları, haksızlık, yakışıksız haller, yaptıklarını duyuyor, okuyor, görüyoruz. Adliyecilerin adaletsizleri, eğitimcilerin edep dışı yaptıkları, çeşitli makam sahibi kimselerin yolsuzlukları, sık olmasa da duyuluyor. Ramazan ayında uygunsuz olayların büyük oranda düşüşü, inancın açık etkisidir.

    Geçmişte bir devre inanç köreltilmeye, inançsızlık telkin edilmeye çalışılmış. Bu tahribatın izlerini mevcut çalışmalarla silmede güçlük çekiliyor. Froid, Darvin, Mark nazariyeleri ilim olarak öğretilmiş, kabul edilmiş, şehvet, maddiyet, temel değerler olarak işlenmiş, her şey maddiyetle izah edilerek, maneviyat ihmal edilmiş. Mısır tarihinde Musa (s.a.v)den, genel coğrafyada Lut gölü ve çevresinden, canlıların yapısındaki, dünyadaki her şeyde mevcut, noksansız plan-program yapıcısı-yaratıcısı, sonsuz güç ve kudrete, buna benzer çok konularda bilgi verilmeden kaçınılmış, insanların maneviyattan uzaklaşıp, dünyevileşmesi, maddiyatlaşması geliştirilmiş. İslam alimleri yeterli tanıtılmamış, gayri güçler çok övülmüş, İslami her hal yerilmiş, insanlarda aşağılanma oluşmuş. Bu haller dışın telkini, iç uzantılarının tatbiki ile oluşturulmaya çalışılmıştır.  

        İlimle İslam daha noksansız anlaşılır, anlatılır. Öğretimin noksanlıkları giderilir, İslam’ı esaslar da her ilmin imkanları değerlendirerek öğretilirse, gerçek inançlı nesil oluşur. İnsanımız eğriltilmekten korunur, noksansız eğitilir. Şerlerin azalması, hayırların artması mümkün olur.

Yazarın Diğer Yazıları