Cafer Çelik

Kölelik - Haraç

Cafer Çelik

Tarih de esir alınanlar istemedikleri, kurtulmak için yollar aradıkları halde kurtulamayan, güçlünün baskıyla köle edilirmiş, alınıp-satılırmış. Günümüzde bin bir zorluklarla, ölüm-kalım mücadelesi vererek köleliğe koşanların sayısı çok kabarık. Çoğu da orta doğudan, Müslüman asıllı.

Köleliğe koşanlar geçim sıkıntısı çekenler. Petrol zengini devlet ve maddi imkanı yüksek olanlar da imkanlarını, makamını korumak için, güçlü devletlere çeşitli şekilde haraç ödüyorlar. Bunlarda aynı asıldan, aynı çevreden. 

Köle olarak kullananlar, haraç alanlar, durumların devam etmesi için adı geçen çevre halkını karıştırıyorlar, birbirleriyle savaşmasında, geçici makam, menfaat için kendi milletine ihanet etmekten çekinmeyen kimseleri kullanıyorlar. Halkın bir kısmı da düşünemediğinden, yapılanların olduğu, olacağı zararları göremediğinden, ihanet edenlerin sözlerine kanıyor, alet oluyorlar. Din,dil,renk,soy,yer ayrılığı insanların birlikte yaşamalarına pek engel teşkil etmez.Bu ayrılıkları makam,maddiyet elde etmek isteyenler kullanmış,halkları çatıştırmışlar,çatıştırmaya devam ediyorlar.Halklar, adil,ayırım yapılmayan,, ihtiyaçlarının yeterli ve kolaylıkla karşılayacakları bir ortam,her türlü zulme fırsat vermeyen bir yönetim isterler.  

Ortadoğu her türlü madeni, her bitkinin yetiştirilmesine uygun verimli toprağı, dayanıklı halkı olan bir çevre. Halkı neden madden yokluk içinde; Çatışmalar devam ediyor, durmuyor? Yönetimde etkin olanlar, etkinliğini korumak, yönetimde etkin olmak, makam kapmak isteyenler, istekleri için uğraşırken, halkı kullanmaya çalışıyor, vatan ve millete hizmeti düşünmüyor, yönelmiyorlar.                              

Sözde değil özde,halkı ve çevreyi dert edinen,imkanların değerlendirilmesi.,ihmalin-ihanetlerin önlenmesi,halkın uyanması için gayret gösteren, her çevrede kurulan,diğer çevrelerle iletişim kuran Sivil Toplum Kuruluşları oluşumuna ihtiyaç var.Hac büyük İslam kongresi,orada,çeşitli kuruluşlarda bu sıkıntılar dile getirilmeli,köle olmaktan,haraç vermekten kurtulmaya çalışılmalıdır.Yetersiz güçlü toplumlar,isteseler de vatana,millete yapabilecekleri kadar faydalı olamazlar;güçlü devletlerin istediğini yapmak zorunda kalırlar.Güçlü devletler güçsüzlerin güçlenmesini ya açıktan veya dolaylı yollardan engellerler. 

Ortadoğu da parçalanma parçacıklar haline getirilmeye çalışılıyor. Makam ve maddiyet için millet-vatan zararına yapılanlara göz yuman yöneticiler, düşüncesiz, ölçüsüz kimseler de kullanılıyor. Ölçü Kur’an yasası, bu yasaya uygun ilmi, aklı esaslar olmalı, fert ve toplumlar her hallerinde bu ölçülere uymalıdır. Yaratan yaratıklarının dünyada huzurlu olmasını, ahrette ebedi saadete ermesini sağlayacak emir ve yasaklarını ilahi esaslarında tebliğ ettirmiştir. Fert olarak uyulur, toplum olarak uygulanılırsa Salih toplum oluşacak, adil sistem oluşacak, faydalılar artacak, zararlılar azalacaktır. İlimsizlik, imansızlık, gayesizlik, gayretsizlik devam ederse kölelik ve haraç artarak, şekil, isim değiştirerek devam edecek, rezalet yaşanacak, azap da olunacaktır. Bu olumsuzlar artarken neler yaptın? Sorusu herkese sorulacaktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları