Cafer Çelik

İnsanlığın aczi

Cafer Çelik

Gözle görülemeyen, ancak hassas mikroskopla görülebilen, şimdi ortaya çıkan virüs tüm dünyadakileri etkileyen, perişan eden, çeşitli tedbirler almaya zorlayan, yeni yaratılmış, küçücük canlı. Meydana çıkışında nice hikmetler, ibretler var. Her an fert, toplum, tüm dünya yeni, çeşitli durumlarla karşılaşabilir. İnsanlık kendine verilmiş kabiliyetleri vereni hatırda tutmalı, şükrünü eda etmeli, görülmez belalardan korunma dilemeli, sonsuz kudret sahibi yaratıcı karşısında aczini itiraf etmeli, ilahi yasaya uygun hareket etmeli, her türlü belalardan korunma dilmelidir.     

İnsanlık, diğer yaratıklardan farklı verilmiş kabiliyetlerle bazı başarılar sağlaması, vereni unutturmamalı, şükrünü artırmalıdır. İnkarcı gelişme son asırlarda hızlanmış, kendini ilim adamı kabul ettiren Froit, Darvin, Marks gibileri faraziye, nazariyelerle inanç temellerini sarsmak için düşünceleri yaygınlaştırmaya öncülük etmişler, inançsız tarihçiler Ortadoğu, Mısır tarihinde ilahi esas tebliğcileri peygambere yer vermemişler, ilahi mucize olan Lut gölü benzeri oluşumları kendiliğinden olmuş diye geçiştirmişler, peygamberlerden kaynaklanan esasları Hamurabi Kanunları diye adlandırarak maneviyattan insanlığı uzaklaştırmışlar.    

Çok ilme kaynak kabul edilenler düşünüş, zan, tahmindir. Peygamberlerin yaşayışları, mücadeleleri, duyuruları gerçektir. Yeryüzünde her şeyde nizam, ölçü, tertip, düzen var. Bu düzeni kuran, yaratan idare eden var. İnsanlara gerçekler gösterilmeli, inanç dille söylenmeli, halle yaşanmalı, geçici-kısa dünya hayatı yakışıksız, yasak, yanlış hallerden korunarak; ilahi esaslarda yapılması, yaşanması, yaşatılması emir edilen, edep, adalet, yardımlaşma, saygı, sevgi gibi yüksek hasletlerle insan şeklinde yaratılmışlar insanlaştırılırmaya çalışarak insanlık huzur bulmalı, ebedi saadet namzeti olmalı. Zaman boş ve faydasız şekilde israftan korunmalıdır.

Geçmişte yaşayanların çoğu ilmi seviyeleri yeterli olmayanlardı. Zamanımız insanları yeterli olmasa da bazı meseleleri düşünecek, anlayacak seviyededir. Anlayanlar, düşünenler, açıklaşalar, anlatsalar, öğretme, öğrenme seferberliği başlatsalar, bilgisizler azalacak, boş ve faydasız geçen, dönüşü olmayan zaman değerlendirilmiş, insanlarımızın ıslahında artış olacaktır. Uygun ortamın oluşması, adil düzenin uygulanması, salih bir toplumla olur.

Bencil, nefsi, keyfi, zevki, hevesine göre hareket eden, isteklerine sınır tanımayanların, yapmadıkları yapamadıklarıdır. Sözde adalet, edep, hizmet, yardımlaşma gibi insani yüksek hasletlerden dilden konuşurlar da, hal ve hareketlerinde göstermezler, öz gayeleri makam ve menfaattır. 

Allah, insanı tüm yarattıklardan üstün yaratmış, üstünlüğünü koruması, artırması için uyması, uygulaması için emirlerini peygamberleriyle insanlığa tebliğ ettirmiştir. İlk insan ve peygamber Hz. Adem ve hatemi nebi Hz. Muhammed arasında (124bin)peygamber gelip-geçtiği, bir kısmına ilahi sayfalar, kitaplar verildiği, bir kısmına da kendinden önceki peygambere gönderilen ilahi esasları tebliğle görevlendirildiğini biliyoruz. Tüm peygamberlerin tebliğinin özü: Allah vardır, birdir, sınırsız güç ve kudret sahibidir. Dünya hayatı geçici, ahiret hayatı ebedidir. Yapılan her şey görülmekte, bilinmekte, tespit edilmektedir. Karşılığı ceza-mükafat olarak verilecektir.

Peygamberler, doğru, emanet ehli, üstün zekalı, tebliğle Yaratan tarafından görevlendirilmiş kimselerdir. Bunlara şeksiz, şüphesiz inanmak gerekir. İnsanlığın dünyada huzurlu olması, ahrette ebedi saadete ermesi için uyması, uygulaması için tahrif edilmeyen esaslar, kıyamete kadar uyulması gerekli esaslarla tamamlanarak ilahi kelam KUR’AN’la tebliğ edilmiştir. 

İnsanlık Kur’an’ı bilir, inanır, uyar, uygularsa; huzur bulacak, ebedi saadet namzeti olacak, korunacaktır. İnançsızlar, ilahi esaslara uymayanlar, çeşitli şekillerde aciz bırakılıp, uyarılacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları