İbadet

İbadet; inanma, itaat, sevgi, saygı, teslimiyet, kulluk göstergesidir. Kul, ibadetleriyle aczini, dünya ve ahret ihtiyaçlarını, isteklerini arz eder. Kulluğunu gösterir; sonsuz güç ve kudret sahibi rabbine sığınır; hakkında dünya ve ahret hayırlı olanları talep eder; zararlı olacaklardan, zararlarından korunmasını diler. İbadet kul için gereklidir. İlahi yasa kullara duyurulmuş, emredilmiş reçetedir. Doktorun ilaca ihtiyacı yoktur, ilaçla hasta hastalıktan korunacak, kurtulacak, huzur bulup, mutlu olacaktır.

İbadetler Allah tarafından belirlenmiş; peygamberimiz tarafından uyulmuş, uygulanmış, izah edilmiştir. Belirlenmiş ibadetlere ekleme, eksiltme yapmak ibadeti ifsat eder. Bir halin ibadet olması, Allah tarafından mükafatlandırılması, makbul kabul edilmesi   için Allah’ın emretmesi, peygamberimizin uyup, uyguladığı gibi yapılması şarttır. Bu iki şartı taşımayan ibadet olmaz. Uyduruk bir şey olur. Yapanlar ibadet yaptığını sanır, aldanır. Uyduruk şey karşılığı mükafat değil, ceza görür. İbadetin temeli imandır. İnanmadan yapılan ibadet değersizdir. İman bir rakımı gibi, ameller arkasına sıralanan sıfırlar gibidir. Önde bir rakamı olmadan yazılan sıfırlar bir değer ifade etmez. Allah’ın emrettiği ibadetlerin yapılmasında mükafat, yapılmamasında ceza görülecektir. Allah’a inanan, emir ve yasaklarını bilen, yaşamının her anında yasaklardan korunan; emirlere uyanın tüm yaşamı ibadet olur. İbadet teslimiyettir. Bir kimsenin askere katılıp, teslim olduktan sonra emre uygun her halinin askerlik sayıldığı gibi…

İbadetle iman korunur. Ahlak yüceleştirilir. Cehennemlik hallerden arınılıp, cennete layık hale gelinir. Her an görüldüğü, her durumunun kayıt edildiği, verilen her nimetin emre uygun kullanılmasından mesul olduğuna inanarak yaşayanlar dünyada şeref, ahret için sevap kazanacak; huzurlu ve ümitli olacaktır. Diğer yaratıklardan düzgün, çok üstün kabiliyete yaratılan insan; edebiyle, adaletiyle, tekniğiyle, bilgisiyle, imar ve ıslah çalışmalarıyla; zararlıları azaltma-yok etme, yararlıları artırma çok etme gaye ve gayretiyle; daha nice üstün haller sergileyerek yaşamını tamamlamaya çalışacaktır.

Nasip olan nimetlere şükür; karşılaşılan belalara da sabır edilmelidir. Şükür, nimetleri ilahi emre uygun olarak; israf, cimrilik etmeden kullanmakla; sabır, her türlü çare, imkan sarf edildikten sonra olanı kabullenmekle olur. Dünya imtihan yeridir. Emre uygun yapılanlar, ahret makam ve mükafatlarının yükselme, artma vesilesidir. Dünyada her şey geçicidir. İnsan hoş olanların devamlı olmasını ister. Bu istek dünyada değil; ömrü ilahi emre uygun ibadetlerle tamamlarsak ahrette olacaktır.