Cafer Çelik

Gaye - Gayret

Cafer Çelik

İnsan, yaratılmışlar içerisinde en üstün yaratık, tüm yaratılanlar insan için; insanı da kendini bilmesi, kendine kulluk etmesi için yaratmış, Yaratan, şunca nimet ve ikram insanın itaat, ibadet etmesini gerekli kılar. İnsan nankörlük etmez, kulluk ederse, bu geçici hayattan sonra ebedi hayat ahret de sayısız nimetlerle mükafatlanacak, sonsuz mutluluğa erecektir. İnsan diğer yaratıklardan farklı, dünya hayatında, Yaratanın emirlerine uygun yaşam sürdürecek, yüksek hasletler sergileyecektir. İnsan ilahi esaslara uygun yaşarsa insanlaşacak, huzur bulacak, ebedi ahret hayatında sonsuz nimetlerle hoşnut edilecektir. 

Geçici dünya hayatında yaşamı devam ettirmek, muhtaç olmamak için gayret gösterirken, ebedi sonsuz hayatta saadete erdirecek, ilahi emirlere uygun hal ve hareketler ihmal edilmemelidir. Her halimiz izlenmekte, kayıt edilmektedir. Gaye dünyada huzurlu olmak, sonsuz hayatta sosuz mutluluğa ermek için ilahi emirleri bilmek, uymak, uygulamak şarttır. Gayeye gayretsiz gerçekleşmez.  

İslam son din, Kur’an son ilahi kitap, Hz.Muhammed son peygamberdir. Peygamberimize tebliğ etmesi için gelen ayetler anında ezberlenmiş, çeşitli şeylere yazılmış, koruma altına alınmış, Peygamberimiz tarafından açıklanmış, anlatılmış, uyulmuş, uygulanmıştır. İnsanların kıyamete kadar dünyada huzur bulmaları, ahrette sonsuz saadete ermeleri için uymaları, uygulamaları emir buyrulmuştur. Önce gelen ilahi kitap ve sayfalar çeşitli sebeplerden korunamamış, asılları Hakk kelamı olduğu halde insanlar tarafından eklemeler, eksiltmeler yapılmış, çok değişiklere uğramıştır. Bu husus dinler tarihi yetkililer tarafında da dile getirilmektedir. İslam hakkında yazılanlar, diğer dinler için söylenememektedir. İslam da olmayan, Müslümanlarda görülen, hata, kusur, yanlış ve yasaklar, hal ve hareketler vardır. İslam noksansızdır, şimdiye kadar her türlü ekleme ve eksiltmeden korunmuş, kıyamete kasar da korunacak, tüm insanlığın uyması, uygulaması istenen ilahi yasadır.  

İlk devre Müslümanlar İslam’ı bilerek, inanarak, uymuş, yaşamış, dünyanın büyük kısmının duymasını sağlamışlardır. İslam esaslarında din, dil, ırk, yer ayırımcılığı yapılmaz. Bütün insanlar kardeştir. Mazlumun hakkı korunur, zalime karşı durulur. Herkes birbirine yararlı olmaya, zararlı olmamaya özen gösterir. Bu ve benzeri haller uygulanmış, yüksek insani hasletler sergilenmiştir. İslam’da gaye tüm dünyaya huzur gelmesi, tüm insanların ıslah olmasıdır. İnsan İslam ‘a inanır, uyar, uygularsa bencilikten korunur, geniş düşünür, mazlumu korumaya, zalimi engellemeye çalışır. Yaptığı ve yapacağı uygun, adil yüksek hasletlerin görüldüğünü, bilindiğini, karşılığının şeref, sevap olduğuna inanır, yaptıklarına artırarak devam etmeye gayret eder, diğer yaratıklardan üstünlüğünü korur, insanlaştıkça, insanlaşır. İslam inancından yoksun olanlar, şeklen düzgün olsalar da, insanlıktan uzaklaşırlar.           

Bu noksansız ilahi esaslara insanlığı yöneltmek için İslam’ı herkes öğrenmeye, öğretmeye çalışmalı, bu işe aileden başlamalı, komşu-çevre, memleket, millet, dünya olarak genişlemesini gaye edinmeli, gayret gösterilmelidir. Geçmişteki imkansızlar içinde yapılanların kat, kat fazlası mevcut imkanlarla daha kolay yapılır. Yeter ki yüce gaye, salahiyet ve sarmaya arttıkça gayrette artsın, yapılan her şeyde noksansız İslam’a uyulsun. 

Yazarın Diğer Yazıları