Emir ve Yasak
Cafer Çelik
İnsanları, yakışmayan, zararlı olanlardan korumak için Yaratan, ilahi esaslarında, her türlü uygunsuzlukları yasaklamış; uygun ve insanı üstün kılacakları emir etmiştir. İnsan bilir, inanır, uyar, uygularsa üstünlüğünü koruyacak, şerefli, sevaplı olarak geçici ömrü tamamlayacaktır. Allah insanların dünyada şerefle yaşamasını, ahrette mükafat görmesini, iki cihanda huzurlu olmasını ister.
İnsan her yapacağında ilahi emir ve yasakları ölçü alacak, korunacak, uygunsa yapacaktır. Başıboş olmadığını her an düşünerek ölçüsüzlük yapmayacaktır. Her halimiz görülmekte, her durumumuz kayıt edilmektedir. Uygunu mükafatla, uygunsuzu ceza ile değerlendirilecektir. Hiçbir şey karşılıksız kalmayacaktır.
Yapılan itaat ve ibadetler emirlerden, yasaklardan her an haberdar olma, yasaklardan korunma, emirleri yaparak, uygun yaşayarak, cehennemden uzaklaşma, cennete layık olma çalışmalarıdır. Cehennemlik vasıflarla cennete girilmez. Yanlışlara, yasaklara tövbe etmek, kul hakları varsa üzerimizde helalaşmak, temizlenmek gereklidir. Allah yılın bazı anlarını, günlerini, aylarını çok mübarek kılmıştır ki, biz kulları değerlendirsin, ümitsizliğe düşmesin. Seher vakitleri, Cuma saatı, üç aylar, Kadir gecesi bunlardandır.
Makbul kabul edilen hac, gafil, beklide kâfirken yapılan hata ve isyanların tümünün affına sebep olur. Hakkı olanlarla da helalaşan anasından yeni doğmuş gibi temizlenmiş olur. Kalan ömrünü emirleri yaparak, yasaklardan korunarak tamamlarsa sonsuz mükâfata nail olur.
Ömür her an azalan bir imkandır. Öğrenmekle, öğretmekle, emirleri yaparak, yasaklardan korunarak, cehennemlik sıfatlardan arınarak, cennetlik hasletleri artırarak değerlendirilmelidir. Her emre uygun hal hayırlıdır. Hayırlıların karşılığı mükafat, şerrin karşılığı ceza vardır.
Selam vermek, hayırlara teşvik, hayırlı iş yapanları övmek, emre uygun kazanıp ikram etmek, yemek ve ailesine yedirmek, yanlışları uygun şekilde düzeltmeye çalışmak, hastaları, büyükleri, alimleri ziyaret etmek, her emre uygun olan, yasak olmayan şeyleri yapmak karşılığı mükafat vardır.
Her yapılan düşünülerek, ilahi esaslara uygun aklı-ilmi ölçülere uygunsa yapılmalıdır. Pantolonun çeşitli yerlerinden delikler açmak, ağzında ilmen zararlı, aklen gereksiz, faydasız, dinen israf-mekruh olan şeyleri yakmak- yapmak, marifet olmayıp, düşüncesizlik-ölçüsüzlüktür. Ölçü noksansız kaynaktan duyurulan emir ve yasaklardır. İlahi esaslara uygun ilmi-aklı olanlara da uyulmalıdır. Nefsi, keyfi, havai haller önü-sonu sınırsız, herkese göre değişen hallerdir. Ölçü olmamalı, çok yanlışlıklara sebep olunur.
Herkes gücü nispetinde insanımızı düşünerek, mutlak ölçüye uygun hareket etmeye yöneltmeye çalışmalı, gülünç ve düşüncesiz hallerden korumalıdır.
